Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Erbain dolayısıyla yaptığı konuşmada, Lübnan deniz sınırının belirlenmesi ve Hamas’ın Suriye ile ilişkilerini yeniden onarma kararına değindi.

Hasan Nasrallah, Baalbek’te toplanan Ehli Beyt aşıklarına yaptığı konuşmada, “İçinde bulunduğu ekonomik krizi aşmak için Lübnan’ın önüne bir daha gelmeyecek altın bir fırsat duruyor. O da kendi doğalgazını çıkarma fırsatıdır” dedi.

Lübnan’ın talepleri yerine getirilmeden Kariş enerji sahasından gaz çıkarılmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Nasrallah, bunun Hizbullah için kırmızı çizgi olduğunu söyledi.

Müzakere sürecinin sağlıklı yürümesi için sorun çıkarmayan direnişin taraflara yeterli fırsatı tanıdığını kaydeden Nasrallah, Hizbullah’ın işgalci İsrail rejimine Lübnan’ın talepleri hususunda medyaya yansımayan ağır bir uyarı mesajı gönderdiğini açıkladı.

Hizbullah lideri, mesajda İsrail’e Lübnan’ın haklı talepleri gerçekleşmeden Kariş sahasından gaz çıkarmanın işgal rejimi için felaket olacağı uyarısında bulunulduğu bilgisini verdi.

İsrail, ABD ve diğerlerinin direnişin ciddiyeti hakkında yeterli bilgiye sahip olduklarını ve direnişin bu konuda şaka yapmadığını bildiklerine inandığını ifade eden Nasrallah, “Biz müzakerelerin bir parçası değiliz, bir gözümüz Kariş’te bir gözümüz füzelerimizde, şayet başka yol kalmazsa o zaman savaş kaçınılmaz olur” dedi.

Konuşmasına, "İsrail'in sınır çizmeye yönelik tehditleri boş. Kararımız ve yaklaşımımız net, gerekeni yapmak için önümüzdeki günleri bekliyoruz" sözleriyle devam eden Nasrallah, “Lübnan devletinin talep ettiği hakları elde etmemesi durumunda nükleer anlaşma imzalansa da imzalanmasa da gerilimi tırmandıracağız" ifadelerini kullandı.

BM Lübnan Geçici Görev Gücü’nün tepki çeken son kararıyla ilgili olarak Seyyid Nasrallah, bunun Lübnan’ın egemenliğini ihlal eden bir saldırı anlamına geldiğini, aynı zamanda devletin gevşekliğini ve yokluğunu yansıttığını ifade etti.

Nasrallah, “Alınan son karar, büyük tehlikelere yol açacak bir İsrail tuzağıdır. Böylesine bir kararın arkasında duran, ya cahildir ya da haindir” ifadelerini kullandı.

Hükümet kurma çalışmalarına da değinen Nasrallah, bu konuda ümitli olduğunu, tehditlerin işe yaramayacağını ve Cumhurbaşkanı seçiminin anayasal tarihinde yapılması gerektiğini, yönetim boşluğunun ülkeye zarar vereceğini dile getirerek, tüm taraflara uzlaşı ve gerekli tavizi verme çağrısında bulundu.

HAMAS’IN SURİYE KARARI

Hamas’ın Suriye ile ilişkilerini yeniden onarma kararıyla ilgili konuşan Nasrallah, Hamas’ın kararını önemli bulduklarını, Suriye’nin Filistin için devamlı destekçi olduğunu ve gerekli tüm fedakarlıkları gösterdiğini ifade ederek, bu kararın direniş eksenini güçlendireceğini kaydetti.

Filistin halkının müzakereler yoluyla hakkını alamayacağına ve sadece direniş seçeneğiyle hakkını elde edeceğine inandığını söyleyen Nasrallah, “Gazze’nin tercihi sebat ve direniştir. Bugün düşman Batı Şeria’dan korkuyor, çünkü uyanmış genç bir nesil savaşıyor” ifadelerini kullandı.

SABRA VE ŞATİLA KATLİAMI

Seyyid Nasrallah konuşmasında, 16-18 Eylül 1982 tarihinde gerçekleşen Sabra ve Şatila katliamına değinerek, “Bu katliamın İsrail öncülüğünde gerçekleştiğini fakat bu katliamda asıl rol oynayanların Lübnanlı malum taraflar olduğunu kaydetti.

Hizbullah lideri, Sabra ve Şatila katliamında yaklaşık 1900’ü Lübnanlı, yaklaşık 3000’i de Filistinli olmak üzere binlerce şehit verildiğini, ancak bu katliamı işleyenlerin cezasız kaldığını hatırlattı.

Sabra ve Şatilla katliamını işleyenlerin ölüm kültürünü, güney bölgesini özgürleştirenlerin ise yaşam kültürünü temsil ettiğini söyleyen Nasrallah, 13 Eylül 1993 katliamını da hatırlatarak, “13 Eylül 1993’te Oslo Anlaşması’nı kınamak için gösteri yapanların suçu neydi?” diye sordu.

13 Eylül 1993’te, İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki Oslo Anlaşması’nı reddeden bir gösterinin başlamasından dakikalar sonra, Lübnan güvenlik güçlerinin kurşunlarıyla 9 Lübnan vatandaşı şehit olmuştu.

Ehli Beyt aşıklarının İmam Hüseyin ve Kerbela vakasını anmak için her yıl Safer ayının yirminci gününde Hz. Hüseyin’in türbesine yaptıkları Erbain yürüyüşü için ise Nasrallah, “Bu yılki yürüyüş adeta bir mucizeydi, Irak'taki 40 ve 50 derecelik sıcaklığa rağmen tarihi bir yürüyüş gerçekleşti. Resmî verilere göre 20 milyonu aşkın kişi Erbain için Kerbela’ya gitti” dedi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA