İsrail medyasında, “deniz sınırı konusundaki anlaşmazlığı çözmek için Lübnan ile yapılacak anlaşmanın formülü” hakkında öne çıkarılan atmosfere rağmen, işgal altındaki Filistin ile güneydeki deniz sınırlarının çizilmesi dosyasıyla ilgilenenler, İsrail medyasının gerçeği çarpıtıp sakladığını iddia ediyor.
El Ahbar’ın edindiği bilgiye göre kaynaklar, ABD’li aracı Amos Hochstein’ın Beyrut’a yaptığı son ziyaretten bu yana Lübnanlı yetkililerden hiçbiriyle iletişim kurmadığını, bunun üzerine Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından ilgili dosyayı takip etmekle görevlendirilen Parlamento Başkan Yardımcısı İlyas Bu Saab’ın son gelişmeler hakkında bilgi almak için önümüzdeki iki gün içinde Hochstein ile iletişim kurmayı planladığını aktardı.
Yine kaynaklar ABD’den edindiği bilgilere dayanarak, ABD’li aracının, anlaşmayı tamamlamak için Washington'da toplantılar yaptığını ileri sürerken, uzmanlar 3 senaryoyla karşı karşıya olunduğundan, yakın bir anlaşma hakkında konuşmak için erken olduğunu belirtti.
Söz konusu senaryoların birincisinin “anlaşmanın tamamlanması” olduğu, ikincisinin “Kariş’teki çalışmaların ertelenmesi” üçüncü senaryonun ise askeri bir çatışmaya yol açabilecek “İsrail'in sondaj ve kazı çalışmalarının tamamlaması macerası” olduğu bildirildi.
Kaynaklar, “Amerikalı aracının önümüzdeki günlerde konuyu tartışmak için yeni bir İsrail heyetiyle görüşebileceğini” belirtti.
Konuya ilişkin uzman çevreler, Lübnan’ın Kana sahasına ek olarak 23. hatta düşman İsrail'in onayını aldığını ancak tartışmanın İsrail'in saha üzerindeki egemenliği etrafında döndüğünü kaydederek, Lübnan’ın sondaj gemilerinin çalıştırmak için izin talep etmek zorunda olduğunu, Lübnan’ın ise bunu kabul etmediğini kaydetti.
Konuya ilişkin olarak İsrail gazetesi Haaretz’in bu bölgeler için geçerli olan 1953 tarihli Yeraltı Su Toprakları Yasası hakkında verdiği haber dikkat çekti.
Haberde, İsrail yasalarının deniz tabanı için geçerli olduğu kadar, kıyılarındaki sular altında kalan bölgelerde de geçerli olduğu bilgisi verildi. Kudüs’ten gelen haberlere göre, Lübnan kendi iktisadi sorunlarını çözmekle meşgulken, İsrail’in bu tutumun büyük bir savaş başlatma gayreti içinde olduğuna işaret olarak değerlendiriliyor.
Haberde, “yalnızca 80 üyeli Knesset, İsrail topraklarının başka herhangi bir siyasi oluşuma devredilmesini onaylama yetkisine sahiptir, Knesset'te çoğunluğu olmayan geçici hükümetin ulusun geleceği için çok önemli bir karar vermesi düşünülemez” ifadelerine yer verildi.
Uzman çevreler, İsrail medyasının aktardıklarının sınır çizgisi hususunda düşmanın kendi içindeki ihtilafın Lübnan’la arasındaki ihtilaftan daha büyük olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, içeride olacak her şeyin Hizbullah'ın tehditlerinin baskısı altında bir taviz olarak yorumlanacağını, bu nedenle içerdeki bu baskının, mevcut yönetimi sınır çizgisi hususunda sonuçları garanti edilemeyen diğer seçeneklere itilmesine yol açabileceğini ifade etti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA