Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesine demeç veren Hizbullah komutanı, bir sonraki savaşın ırkçı İsrail rejimi için çok yıkıcı olacağını söyledi.
İsmi açıklanmayan Hizbullah komutanı, 2006 yılındaki savaşa son veren 14 Ağustos tarihli ateşkesin hemen ardından bir sonraki savaş için hazırlıklara başladıklarını ve İsrail ordusu ile yarışa girdiğini belirterek şunları söyledi:
“Savaştan sonra bize, sadece İsrail ordusunun hedeflerine ulaşmasını engellemek değil, İsrail ordusunu yok etmek için kapasiteyi geliştirme görevi verildi. Düşmanın, Temmuz Savaşı’nın sona ermesinden bugüne kadar yaptığı tüm değerlendirmelerde, ilerleme bakımından hiç düşünülmeyen alanlarda dahi onlardan daha ileride olduğumuz sonucuna vardığını kesin olarak biliyoruz. Winograd komisyonunun savaşla ilgili raporunun yayımlanmasından itibaren yaptıkları tüm büyük tatbikatlarda hatta son yaptıkları ‘Ateş Arabaları’ tatbikatında düşman eksikleri giderme konusundaki tüm çabalarına rağmen bizim onlardan daha ileride olduğumuz sonucuna ulaştı.”
İsrail rejiminin istihbarat konusundaki yetersizliğine de işaret eden Hizbullah komutanı sözlerine şöyle devam etti:
“Örneğin düşman zaman zaman, bizim sahip olduğumuz silahlanma düzeyimize dair bilgisine göre adımlar atıyor; ancak daha sonra sahip olduğumuz silahlanma düzeyinin daha fazla ve gelişmiş olduğunu fark ediyor. Düşmanın bazı şeyleri istihbarat faaliyetleri ile ortaya çıkardığını biliyoruz. Ancak bazı şeyler de var ki biz zaten çeşitli şekillerde onların ortaya çıkması için çaba gösteriyoruz.”
Hizbullah komutanı sahip oldukları hassas isabete sahip füzelerle ilgili örnek vererek şunları söyledi: “Düşman, yakın zamana kadar Hizbullah’ın nokta isabetli füzelere ulaşmadığını düşünürken daha sonra bu silahların bizde olduğunu fark etti, hatta emin oldu. Düşman bildiği şeyler konusunda dehşete düşmekte haklı, bir de bilmediği şeyler var ki onlara ne yapsın!”
İsrail’in tehdit savurma alışkanlığı
Hizbullah komutanı, Irkçı İsrail rejimi yetkililerinin tehdit savurma alışkanlıklarına değinerek şunları söyledi:
“Düşman, bir zamanlar eğer Hizbullah 20 adet nokta isabetli füzeye sahip olursa buna seyrci kalmayız harekete geçeriz diye tehdit savuruyordu. Biz bu füzelerden yüzlercesine sahip olduk. Onlar da daha sonra bunu öğrendiler ama sessiz kaldılar; kuyruklarını kıstırıp ortadan kayboldular. Onlar, bizim yüzlerce nokta isabetli füzeye sahip olduğumuzdan emin olduklarında bizim aslında binlercesine sahip olduğumuzu da düşünmekte haklılar.”
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın nokta isabetli füzelerle ilgili açıklamasını hatırlatan Hizbullah komutanı şunları söyledi:
“Düşman, silahların bizim elimize geçmesini engelleme planını açıkladığı zaman Sayın Seyyid Hasan Nasrullah, ‘Bu iş bitti, silahlar bize ulaştı’ diye açıklama yaptı. Bu durum Direniş’in silah kapasitesini geliştirme programı için de geçerlidir. Seyyid Nasrullah yine açıklama yaptı ve bizim kendi silahlarımızı yaptığımızı ve başta füze ve İnsansız uçak olmak üzere silah satmaya da hazır olduğumuzu açıkladı. Bu bizim üretim konusundaki kapasitemizi gösteriyor. Düşman, başta İnsansız uçaklar olmak üzere İran’ın sahip olduğu her şeye bizim de sahip olduğumuzu düşünmekte haklı. Ancak gerçek şu ki Direniş, Lübnan’da kendi ihtiyaçlarıyla orantılı kapasitelere sahiptir. Hatta bu kapasitelerden bazıları İran İslam Cumhuriyeti’nde bile mevcut olmayabilir.”
Bir sonraki savaş İsrail’in altyapısının yok edilmesi savaşı olacak
Hizbullah’ın İsrail’le savaşının durmadığını ve hiçbir zaman da durmayacağını belirten Hizbullah komutanı şunları söyledi:
“Savaş hiçbir zaman durmadı ve durmayacak, düşman da bu gerçeği biliyor ve savaşın olmaması için çaba gösteriyor. Zira eğer bizi savaşa çekecek olurlarsa savaşa güçlü bir şekilde gireceğiz. Bu savaş kelimenin gerçek anlamıyla onlar için yıkıcı bir savaş olacak. Onlar tüm cephelerde Hizbullah’a karşı koyamayacak. Alışkanlıkları gereği bizi yok etmekle tehdit etseler de şunu vurgulayayım ki bu rejimin uğrayacağı yıkım, tasavvur ettiğinden çok daha büyük olacak.
Düşman şunu bilsin ki Hizbullah’la savaş bu kez, İsrail’in mevcut altyapısının yok edildiği bir savaş olacak. Yerleşimcilerin hayatı tam bir cehenneme dönecek. Düşman savaş sırasında enkazlarına altından cesetler toplayacak.”
Denizdeki hedefler konusuna da değinen Hizbullah komutanı şunları söyledi:
“İsrail ordusu sahip olduğu denizcilerini koruyamaz. Onlar, hayati tesislerini koruyabilecek durumda değiller. Orduları, bombaların altındaki iç cephede onları koruyabilecek durumda değil, onların orduları hatta kendilerini dahi koruyabilecek durumda değil.
İsrail ilk kez 1948 topraklarında savunma pozisyonunda olacak
Kısacası düşmanın adı savunma kuvvetleri olan ordusu, savunma gücünü kaybetmiştir. Dolayısıyla varlık sebebini kaybetmiştir. Savunma gücünden yoksun olunca da saldırı motivasyonuna da sahip değiller. Bu şu anlama geliyor, onlar değersiz bir orduya dönüştüler ve onlara karşı her türlü şiddetli adım atılabilir.
Biz şunu söylüyoruz, savaş hiç kuşkusuz gerçekleşecek. İsrail ordusu şunu çok iyi biliyor: Limanlarına yanaşacak gemileri koruyamayacak, savaş gemilerini koruyamayacak. İsrail ordusu şunu biliyor ki savaş başladığında biz savunma pozisyonunda olmayacağız. İlk kez İsrail, 1948 topraklarında savunma pozisyonunda olacak.
Düşmanın Lübnan sınırının 5 kilometre derinliğindeki bölgeleri tahliye planı yaptığını biliyoruz. Biz bu durumu onların önceki hesaplarından açık bir geri adım olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca düşman tüm barınaklarının ve mevzilerinin Direniş’in ateş menzilinde olduğunu çok iyi biliyor.
Savaşın olmasını en çok istemeyen İsrail ordusunun kendisidir; çünkü askeri kapasitesini biliyor. İsrail, çevrenin parçalanmışlığından güç alıyordu. Ama artık durum tersine döndü. İsrail liderleri, özellikle de ordu, İsrail’in sahte bir varlık olduğunu; Filistinlilerin ihanete uğrayıp, yalnız bırakıldığı zayıf bir döneminde İsrail rejimini dayattıklarını biliyor. Bu rejim ordusunun yenilmez olduğunu ve dış desteklerle payidar kalacağını düşünüyordu; ancak bugün bu tasavvur tersine döndü.
Bugün İsrail, kendi seçeneklerini dayatan bir Direniş’le karşı karşıya bulunuyor. Direniş grupları ve halklar bugün İsrail’e karşı savaşta Filistin halkının yanında yer alma konusunda görüş birliği içinde. İsrail, Direniş’ten korkuyor, onların kendi aralarında daha önce benzeri görülmemmiş ihtilafları var. Direniş ise savaş konusunda güçlü bir irade ve kararlılık ile onların karşısında duruyor. İsrail kendini korumak için savunma planı doğrultusunda hareket ediyor.”
“İsrail düştü”
Hizbullah komutanı, Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Seyyid Abbas Musevi’nin “İsrail düştü” şeklindeki sözünü hatırlatarak şunları söyledi:
“Şehit Abbas Musevi, ‘İsrail düştü’ sözünü söylediğinde birçok dost da düşman da bu sözün anlamını kavrayamamıştı. İsrail geri çekilince düşmüştü ve artık ayakları üstünde değildi.
Bugün biz de diyoruz ki İsrail parçalanmıştır ve çökmektedir. Sadece bizimle savaş ile bu çöküş arasına zaman mesafesi koymuştur. Bu mutlak çöküşü hiç kimse durduramayacak, kim kendini İsrail’e bağlarsa o da çökecektir; zira tüm ölçütler artık tersine dönmüştür.
Bizimle gelecekte yapılacak her türlü savaş belirtilen şekilde sonuçlanacaktır. Öte yandan biz yalnız da değiliz. Eğer kapsamlı bir savaş başlarsa Filistinli direniş grupları da bunda pay sahibi olacak ve Filistin halkı da harekete geçecektir. Bu, 1948 toprakları için de geçerlidir.
Bugün durum farklıdır, biz Amerika’nın düşmanın yanınsa doğrudan savaşa girmeye cesaret edemeyeceğini düşünüyoruz. Onlar, 1983 84 yıllarında güçlerinin başına gelen şeyleri hatırlıyorlar."
Kudüs Haber Ajansı - KHA