Hizbullah’ın kuruluşunun 40’ıncı yıldönümü dolayısıyla konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, “2000 yılının zaferi Büyük İsrail projesini sona erdirdi ve yenilmez denilen orduyu devirdi" dedi.

‘40 Bahar’ sloganıyla düzenlenen etkinlikte, Şehit liderlerin görüntüleri hologram teknolojisi kullanılarak gösterildi.

Hizbullah lideri Nasrallah, “Temmuz savaşındaki efsanevi kararlılığın sonuçlarından biri, yeni Ortadoğu projesinin devrilmesi, Büyük İsrail projesinin sona ermesi ve direnişin Lübnan'ın petrol ve gaz haklarını geri kazanma hattına girmesi oldu” ifadelerini kullandı.

Nasrallah sözlerini şöyle sürdürdü:

“Propaganda kampanyalarının, gürültünün ve yalanların bu direnişin azmini kırabileceğini kimse hayal etmesin. 2006'da direnişi ezmeyi başaramadılar, aksine daha güçlü ve daha sert çıktı. Direniş, silah ve teknoloji düzeyindeki gelişmelere ayak uyduracak şekilde, askeri yapı ve yetenekleri geliştirme yönünde ilerliyor. Bakanlık açıklamasına eklensin veya eklenmesin; ordu-halk-direniş denklemi sabitleşti. İşgal altındaki Lübnan topraklarının geri kalanını kurtarmak için çalışmak ulusal bir sorumluluktur. Önümüzdeki aşamada sorumluluklarımızdan biri de Lübnan'ın topraklarını, insanlarını ve servetini korumak için caydırıcılık denklemleri kurmaktır. İstenen, işgal altındaki Lübnan topraklarının geri kalanını kurtarmak için çalışmaktır.”

İşgal rejimi İsrail’le sınır belirlenmesi dosyasıyla ilgili konuşan Nasrallah, "İsrail'in sınır çizmeye yönelik tehditleri değersizdir. Kararımız ve yaklaşımımız net, gerekli şeyleri yapmak için önümüzdeki günleri bekliyoruz” dedi.

Filistin davasının önemine değinen Nasrallah, “Filistin davası bu milletin dininin, kültürünün, şerefinin ve namusunun bir parçasıdır. Bu meselede feragat, tarafsızlık ve geri çekilmeye yer yoktur. Filistin davasına yönelik stratejimizin aslı, Filistin halkının devrimine güvenmek, Filistinli mültecilerin vatandaş yapılmasını ve normalleşmeyi reddetmektir" ifadelerini kullandı.

Hizbullah lideri, İsrail’le müsabakayı reddeden Lübnanlı sporcular, boksör Şerbil Ebu Dahir ve satranç oyuncusu Nadiya Fevaz’dan övgüyle bahsetti.

Suriye’nin direniş cephesinde, İsrail’in koşullarına teslim olmayı reddeden bir temel olduğunu vurgulayan Nasrallah, “Hizbullah olarak Suriye'ye gitme kararımızın ve seçimimizin doğruluğuna her geçen gün daha fazla ikna oluyoruz. Suriye benzer bir yeni çatışma dalgasına maruz kalırsa, çatışma alanlarına katılmaktan çekinmeyiz. Suriye'deki kardeşlerimize, 40 yıldır yanımızda oldukları, bize kapılarını açıp, siyasi, diplomatik ve güvenlik cephesinde koruma sağladıkları için teşekkür etmek görevimizdir. Bu, Suriye'ye ve liderliğine müteşekkir olmamız gereken bir şeydir” dedi.

Direniş ekseninin bir parçası olarak kalmaya devam edeceklerini kaydeden Nasrallah, "İran, bölgedeki tüm direnişçilerin ve mazlumların dayandığı büyük bölgesel güçtür" ifadelerini kullandı.

Hizbullah’ın imkanları çerçevesinde Irak’ta IŞİD’e karşı savaşmaya katkıda bulunduğunu bildiren Nasrallah, “Irak tekrar saldırıya maruz kalırsa ve bizden savunmamız istenirse, komutanlarımızın ve kardeşlerimizin geçmiş yıllarda olduğu gibi, Iraklı kardeşlerimizle birlikte yan yana savaşa gitmesinden tereddüt etmeyiz” dedi.

Lübnan’ın Körfez ülkeleri başta olmak üzere ilişkilerini geliştirmesiyle hiçbir sorunlarının olmadığını kaydeden Nasrallah, ancak bazılarının Lübnan’ı kendilerine tabi kılmak istediğini ve bunu kabul etmediklerini bildirdi.

Hizbullah’ın iç savaş ve mezhep çatışmasına girmeyeceğini vurgulayan Nasrallah, “Lübnan'da geçtiğimiz 40 yıl boyunca herhangi bir iç savaşa veya mezhep çatışmasına girmekten kaçındık ve 2005'te Lübnan için hazırlanan da buydu. Ancak Lübnan'ın mezhep savaşına ve çekişmeye girmesini önlemek için siyasi güçlerle işbirliği yaptık” dedi.

Direnişi Lübnan ordusu ile çarpıştırmak isteyenlerin olduğunu ve bunun ABD tarafından ilan edilmiş bir proje olduğunu kaydeden Nasrallah, Emel Hareketi ve Özgür Yurtsever Hareketi ile müttefiklik ilişkilerini önemine vurgu yaptı. Nasrallah, adil ve güçlü bir devletin inşasında, Lübnan bileşenleri arasında tekelcilikten uzak bir şekilde ortaklık ilkesine kuvvetle inandıklarını bildirdi.

İnsanlara hizmet etmenin en büyük ibadetlerden biri olduğunu kaydeden Nasrallah, uluslararası kuşatma, yaptırım, baskı ve tehditlere rağmen tüm bölgelerde insanlara hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti.

“Amerikan büyükelçiliğine veya başka bir büyükelçiliğe veya yabancı egemenliğine boyun eğmeyen gerçek egemen bir devlet istiyoruz” diyen Nasrallah, ABD’nin Lübnan’ın içişlerine müdahalesinin her zamankinden fazla olduğunu ifade etti.

“Uluslararası gelişmeler ve güç ve zayıflık dengesine yönelik iyimser bir okumamız var. Bunun, direniş ekseninin ve gerçek egemenliğin çıkarına olduğuna inanıyoruz” diyen Nasrallah, yeni nesile seslenerek, “Sizler üzerine bahse giriyoruz. Bayrağı taşıyıp, şehitlerin hayallerini gerçekleştirecek olanlar sizlersiniz. Sizlerin omuzlarında özgürlük korunup, vatan inşa edilecek” ifadelerini kullandı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA