Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Şeyh Salih el-Aruri, Hamas’ın esir takası anlaşmasını tamamlamaya hazır olduğunu ve düşmanın Gazze Şeridi'nde esir bulunan askerlerin özgürlüğü için ödemesi gereken bir bedel olduğunu vurguladı.
El Aksa TV’ye konuşan Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El-Aruri, “Düşman, esir düşen askerleri hakkında bilgi istiyor. Elbette bunun bir bedeli var, bu da düşmanın, askerleri hakkında bilgi almak karşılığında gerekli bedeli ödemeye hazır olmadığını gösteriyor” dedi.
İşgalcilerin Kudüs ve Mescidi Aksa’daki ihlallerinin bölgeyi büyük bir patlamanın eşiğine getirdiğini vurgulayan el-Aruri, “Halkımız tıpkı Kudüs’ün Kılıcı Savaşı’nda olduğu gibi kutsallarımızı korumak için savaşacaktır” ifadelerini kullandı.
Aruri, bölgede yaşananların Siyonist rejim ve ABD yönetimiyle anlaşmak isteyen rejimler tarafından bölge halklarına yönelik işlenen insanlık suçu olduğunu belirterek, Filistin davasını tasfiye etme hedefi taşıyan Siyonist ve Amerikan projelerinin başarıya ulaşmayacağına ve ABD Başkanı Joe Biden'ın bölgeye yapacağı ziyaretin esas olarak işgalin güvenliğini artırma amaçlı olduğuna vurgu yaptı.
İşgal altındaki Batı Şeria’daki direnişin yükselişte olduğunu vurgulayan el-Aruri, Filistin halkının kararlılığının kırılmayacağını ve boyun eğdirilmeyeceğini kaydetti.
Batı Şeria’daki tüm silahların işgal rejimine yöneltilmesini isteyen Aruri, direnişin, işgal ortadan kalkıncaya dek süreceğini söyleyerek, “Tüm gücümüzle Batı Şeria’daki direnişin yanındayız. Batı Şeria'nın tüm bölgelerini işgale karşı direnişlerini başlatmaya çağırıyorum” dedi.
Aruri, Filistin yönetimi tarafından gerçekleştirilen siyasi tutuklamaların kelimenin tam anlamıyla bir suç olduğunu vurgulayarak, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve El Fetih Hareketi’ne, duruma müdahale etme ve tutuklamaları durdurma çağrısında bulundu.
Siyonist rejimdeki krize de değinen Aruri, Siyonist rejimdeki iç istikrarın büyük bir stratejik darbeye maruz kaldığını, yıllarca liderlik yapısını istikrara kavuşturamadığını ve hükümetinin bir yıldan fazla ayakta kalmadığını vurguladı.
Hamas’ın Filistin davasına hizmet etmek için Arap ve İslam ülkelerinin yanı sıra tüm dünya ile ilişkilerini güçlendirme konusundaki istekliliğini vurgulayan Aruri, Hamas’ın hiçbir ülkenin içişlerine karışmadığını vurguladı.
Hamas'taki merkezi ve stratejik hedefin İsrail işgalini yenmek olduğunu vurgulayan Aruri, işgalle ilişki kurmak hariç, dünyanın hiçbir ülkesiyle Filistin davasına hizmet edecek ilişkiler kurmaya itirazlarının olmadığını söyledi.
Filistinli lider Aruri, Hamas’ın liderlik heyetinin Lübnanlı yetkililerle yaptığı tüm görüşmelerde, Lübnan’daki Filistin kamplarında zor koşullarda yaşayan Filistin halkının koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladığını bildirdi.
Aruri, “Hamas, Filistinlilerin Lübnan vatandaşı yapılmasına karşı, ancak orada yaşayan halkımız daha onurlu şartlarda yaşama hakkına sahip” dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ile yapılan görüşmede işgalin Lübnan ve Filistin’e yönelik saldırgan politikalarının değerlendirildiğini kaydeden Aruri, İsrail gazı diye bir şeyin olmadığını, kıyıdaki tüm gazın işgal tarafından gasp edilen Filistin gazı olduğunu yinelediklerini dile getirdi.
Aruri, Gazze Şeridi'ne uygulanan kuşatmanın dünyadaki en şiddetli kuşatma türlerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Ümmeti ve dünyanın özgür insanlarını işgale boyun eğmeyen Gazze ve halkının yanında olmaya çağırıyorum” dedi.
Gazze'nin bağımsız bir rejim olmayıp, Filistin'in bir parçası olduğunu kaydeden Aruri, “Hamas, işgale karşı direnme arzusunda olan her grup için gerekli yetenekleri sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA