Yeni bir rapor, eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un kırk yıl önce Sabra ve Şatila mülteci kamplarında Filistinlilerin katledildiği olaylara doğrudan karıştığını kanıtlıyor.

Günümüze kadar İsrail rejimi tarafından işlenen en korkunç suçlardan biri olarak hatırlanan Sabra ve Şatila Katliamı, 16 Eylül 1982'de İsrail tarafından silahlandırılan Hıristiyan Falanjist milislerin, Lübnan topraklarının batısındaki Filistin mülteci kamplarına baskın düzenlediği sırada gerçekleşti. Beyrut'ta birçok kadın ve çocuk da dahil olmak üzere 3.500'den fazla sivil vahşice katledilmişti.

Lübnan Phalanges Partisi olarak bilinen Kataeb Partisi, Lübnan'da bir Hıristiyan siyasi partisidir. Milisleri Lübnan'daki en büyük ve en iyi organize olmuş siyasi paramiliter güçtü. Tahminlere göre, katliam sırasında tamamen seferber edildiğinde, Falanj'ın 2.000'i tam zamanlı olmak üzere 5.000 milisi vardı.

İsrail'in katliamdaki rolünü gizleme girişimlerine rağmen, dönemin askeri işlerden sorumlu bakanı Şaron, Sabra ve Şatila'yı bombalama emri vermekten Falanjist milisleri mülteci kamplarına salmaya kadar üç günlük operasyonun kilit ismiydi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un yeni raporu, işgalci rejimin, Beşir Cemayel liderliğindeki Lübnanlı el-Kataeb milisleri ile işbirliği içinde, Sabra ve Şatila katliamına karıştığını güçlü bir şekilde doğrulan bir hesabı ortaya çıkardı.

Lübnan merkezli Arapça yayın yapan el-Menar televizyon ağının internet sitesinde yer alan habere göre, İsrail işgal ordusundaki askeri komutanlar ve Kataeb, katliamı koordine etmek için görüşmeler yaptı.

Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrailli gazeteci Ronen Bergman'ın ortaya çıkardığı belgelere dayanarak, eski İsrail Başbakanı Menachem Begin'in, Şaron'un Beyrut'taki Filistin mülteci kamplarına saldırma planını onayladığını söyledi.

Belgeler ayrıca, katliamdan iki gün sonra, İsrail'in rolünü gizlemenin yollarını düşünmek için Kataeb yetkilileri ile İsrailli komutanlar arasında, Beyrut’ta bir koordinasyon toplantısı yapıldığını ortaya koyuyor.

Katliam saldırıları sona erdiğinde, İsrail toplu mezarları kazmak için buldozerler sağladı. 1983'te olayları soruşturmak üzere İsrail tarafından kurulan Kahan Komisyonu, Ariel Şaron'un katliamdan “kişisel sorumluluk” taşıdığını tespit etti.

İsrail kırk yıl sonra bile, Filistinlilere karşı etnik temizlik politikasını uygulamaya devam ediyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA