Lübnan Askeri Teknik Müzakere Heyeti Başkanı Tuğgeneral Bessam Yasin, "İsrail'in Lübnan egemenliğine karşı saldırganlığı, geminin Karish sahasındaki varlığında değil, bu sahadan gazın çıkartılıp ihraç edilmesindedir” dedi.
El-Meyadin’in Twitter üzerinden açtığı odada konuşan Tuğgeneral Yasin, hatların deniz sınırları değil, sonuçları daha sonra gerçek deniz sınırlarına dayandırılacak olan müzakere noktaları olduğuna dikkat çekti. Yasin, "İsrail"in Lübnan'ı bir oldu bittiye getirmek ve gaz arama çalışmalarına başlamak istediğini de sözlerine ekledi.
Tuğgeneral Yasin, 23. hattın yasal bir hat olmadığını, İsrail menşeli bir hat olduğuna işaret ederek “Uluslararası hukuka göre, herhangi bir kuyudan petrol veya gaz çıkarılırsa, petrol veya gaz sahası mevcut ihtilafın dışında sayılır ve saha, bu gazı çıkaran devletin eline geçer” dedi.
Yasin sözlerinin devamında “29. Hattın önemi Kariş sahasını ikiye bölmesidir ve biz onu işgal altındaki Filistin ile paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
Tuğgeneral Yasin konuşmasında Siyonist İsrail’in 23. hatta dayanarak, arama yapan şirketlere lisans verme süresinin açıldığını duyurduğunu, "Kana" sahasının da bu sahaya kadar uzandığını ve "bu durumda düşmanın Lübnan noktasından gaz ve petrol çıkarabileceğini ifade etti.
Tuğgeneral Yassin, 2021 yılında Başbakan Necib Mikati hükümeti tarafından Lübnan tarafına münhasır ekonomik bölgenin sınırları hakkında rapor hazırlamakla görevlendirilen John Brown ile Zoom uygulaması üzerinden temasa geçtiğini kaydederek, kendisinden Lübnan'ın deniz hakları üzerine bir araştırma talep ettiğini ve bu araştırmayı bir Amerikan ve İngiliz dergisinde yayınladığını, yayınladığı makalede 29. hatta kadar Lübnan'ın hakkı olduğunu yazdığını açıkladı.
Tuğgeneral Yasin “29. hattan çekilmek, İsrail düşmanına Lübnan sularındaki geniş alanlar üzerinde verilen bir tavizdir” diyerek, “29. hatta bağlı kalmayı reddeden Lübnanlı bir tarafın olduğunu düşünmüyorum, çünkü Lübnan 23. hatla yetinirse bu büyük bir kayıp olur” ifadelerini kullandı.
Tuğgeneral Yasin konuşmasında ABD'nin müzakerelerde tarafsız olduğuna inananlara hitaben, “Amerikalılara diyorum ki müzakerelere başlamadan önce İsrail şapkasını çıkarın” dedi.
Huf hattıyla yetinmenin 1800 km karelik bir alandan taviz vermek anlamına geldiğini söyleyen Yasin, “İsrailliler müzakerelerde bizi yenemedikleri için dosyayı siyasete havale ettiler, müzakerelerde karşımızda kimin oturduğu umurumuzda değil, bizim için önemli olan Lübnan’ın haklarını savunmaktır” ifadelerini kullandı.
Yasin, “Müzakereler siyasi bir yön aldığında, sonucun hukuka aykırı hale geldiğini” vurgulayarak, “Müzakere etmek isteyen her kimse hakkını kanun yoluyla kanıtlamalıdır” dedi.
Lübnanlı askeri yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güney deniz sınırının çizilmesi için yapılan dolaylı müzakerelerde arabulucu olan Amerikan heyetinin başkanı Büyükelçi John Derocher’e, ABD yönetimi danışmanlarını 29. Hat konusunda ikna etmesini eğer ikna olurlarsa, gidip İsraillileri ikna etmeleri gerektiğini belirttim. Ancak cevap olarak Büyükelçi, bu anlaşmazlığın Lübnan – Amerikan anlaşmazlığına taşınmaması gerektiğini ve Lübnan -İsrail anlaşmazlığı olarak kalması gerektiğini ifade etti.
İsrail, Karish sahasını ele geçirirse, 30 yıl boyunca kendi bünyesindeki enerjinin yüzde 30’unu güvence altına alır, ancak bu servet elimizde olduğu halde onu tehdit edersek çok zor duruma düşer. İsrail'in tehditlerinin ciddiye alınacak bir tarafı yok. Düşman, Lübnan’ın güçlü olduğun biliyor, İsrailliler Lübnan'a askeri bir çözüm önermeye cesaret edemezler. Lübnan hakkını yasal olarak kanıtlandığında düşman çaresiz kalacak.”
Yasin, Lübnan ile işgal altındaki Filistin arasındaki sınırların belirlenmesi için müzakereye gelen Amerikalı arabulucu Amos Hochstein'in, Siyonist İsrail’in çıkarlarını korumak için Lübnan'a geldiğini söyledi.
“Gaz çıkartmaya ihtiyacımız var ancak ABD Lübnan’ın gaz çıkarmasını engelliyor. Bugün Lübnan sahalarında çalışmayı kabul edecek hiçbir arama şirketinin bulunmaması ABD’nin böyle bir karar aldığını gösteriyor” diyen Yasin, "Lübnan’ın uluslararası tahkime giremeyeceğini, çünkü bunun genellikle iki resmi devlet arasında gerçekleşeceğini bu adıma geçilmesi halinde, Lübnan’ın İsrail'i resmi bir devlet olarak kabul edeceği anlamına geleceğini belirtti.
“ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Hale’nin Lübnan’a yaptığı son ziyaret amacı 29. Hattı şart koşan kararnamenin değiştirilmesini engellemek içindi” diyen Askeri Teknik Müzakere Heyeti Başkanı Yasin, "Siyasi müzakereler Lübnan'a zarar verir ancak teknik ve hukuki müzakereler bizim elimizi güçlü kılar” ifadelerini kullandı.
Tuğgeneral Yasin konuşmasında, düşman İsrail'le zaman oyununa girilmemesi konusunda uyarıda bulunarak “İsrail tarafının savaşmaya gücü yok ve bundan en çok zararlı çıkacak taraf İsrail’dir” dedi.
Yasin son olarak Direniş gücünün Lübnanlı müzakereci tarafın hakkını alması için bir güç kartı olduğunu ifade etti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA