Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hassan Nasrallah, Lübnan'ın güneyinde düzenlenen seçim mitinginde yaptığı konuşmada, "Güney halkı, Lübnan devletinin kendilerini terk etmesi sonucu direnişe başvurdu" dedi.

Anketlerde Lübnan halkının direnişin silahından değil, yaşam şartlarından endişe ettiğinin ortaya çıktığını hatırlatarak, “Lübnanlıların, direnişin silahsızlandırılmasını isteyenlerin, İsrail rejiminin kuruluşundan bu yana güneyin yaşadıklarından habersiz olduğunu bilmesini istiyorum. Gasıp rejim bu gün gibi günlerde varlığını ilan etti ve birkaç ay sonra Hula köyünde bir katliam gerçekleştirdi. Güneydeki köylerde birçok insanı yerinden etti. Bazı siyasetçiler İsrail'i düşman olarak, Lübnan'ın su ve doğalgazında emelleri var olarak görmüyor" ifadelerini kullandı.

Nasrallah, “Güney 1948'den beri devletin öncelikleri arasında yer almıyor. Bu da benimsediği ihmal politikasının bir parçası. Lübnan devletinin Lübnan'ın güneyini terk etmesinin ardından İmam Musa Sadr direniş seçeneğine başvurdu” dedi.

Direnişin silahsızlandırılması çağrısında bulunanlara seslenen Nasrallah, "İmam Sadr, İsrail'in ortadan kaldırılması hakkında erkenden ve İran'da İslam Cumhuriyeti kurulmadan önce konuştu. O İmam, İsrail'in varlığının insanlığın yürüyüşüyle ​​çeliştiğini söyledi" ifadelerini kullandı.

İmam Musa es-Sadr’ın Lübnan’ın güneyinin İsrail'e karşı öncü ve Kutsal Toprakların kurtuluşu için bir üs olduğunu söylediğini aktaran Nasrallah, kendisi ve Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri’nin İmam Sadr’ın konuşmasının çatısı altında olmayı sürdürdüklerini bildirdi.

İmam Sadr'’ın Kudüs'süz yaşamanın ölüm ve zillet olduğunu, Müslüman ve Hıristiyanların Kudüs'ten vazgeçmelerinin dinden vazgeçmek olduğunu söylediğini kaydeden Nasrallah, "Lübnan tarihindeki en büyük başarı, güney ve batı Bekaa'nın kurtarılmasıdır. Direniş esirleri özgürleştirdi ve Lübnan'a onurla döndüler. Direniş büyük İsrail projesine son çiviyi çaktı" dedi.

Hizbullah lideri sözlerini şöyle sürdürdü:

"Direnişin başarılarından biri, mezhepçi mayınları boşa çıkarması ve Arap halklarına özgüvenini ve kazanma gücünü geri kazandırmasıdır. Dürüst olmak gerekirse, güneydeki köyleri koruyan direniştir. 16 Ağustos 2006'dan beri tüm güney köyleri direniş sayesinde güvenlik, izzet, egemenlik ve canlılığın tadını çıkarıyor. 2006'da diyalog masasında bir savunma stratejisi sundum ve Lübnan’daki direniş karşıtlarından henüz bir yanıt alamadım. Lübnan ordusu güneyde sorumluluk alabilecek, İsrail'e karşı koyabilecek ve Lübnan'ı koruyabilecek güçte mi? İsrail'in ülkeye saldırması durumunda Siyonist yerleşim yerlerinin bombalanması konusunda Lübnan'da siyasi kararı kim verecek?

İsrail, Lübnan'ın petrol ve gazını çıkarmada en önemli güçten vazgeçmesini istiyor. Bugün Lübnan, yüz milyarlarca dolar olduğu tahmin edilen sularındaki zenginliğini çıkarmaya daha çok ihtiyaç duyuyor. Öyleyse neden çıkarmasın? Özellikle Ukrayna savaşı ve gaz ihtiyacı ışığında, zenginliğimizi sularımızdan çıkarmak için altın bir fırsatımız var. Lübnanlıların İsrail düşmanına, ‘Lübnan'ın enerji aramasını engellerseniz, sizi de engelleriz ve Kariş sahasına hiçbir şirket gelemez’ diyebilecek bir direnişe sahip. ABD’liler sınırları müzakere etmeye geliyorlar çünkü Lübnan'ın direnişe sahip olduğunu biliyorlar. Direnişin silahsızlandırılmasını talep edenler, bu tutumlarını ABD’lilere satmak için yapıyorlar. ABD’liler, direnişi silahsızlandırmayı savunanlardan İsrail'i tanımalarını ve Filistinlilere vatandaşlık vermelerini isteyecekler. Vatandaşlık verecek misiniz?  Seçim kampanyalarında tanık olduğumuz direnişe karşı kışkırtmaların, siyasi Temmuz savaşı olduğunu söylemek doğrudur.”

Halka, Temmuz savaşının siyasi boyutunu kazanmaları çağrısında bulunan Nasrallah şöyle devam etti: "Lübnan'daki krize bir çözüm umudu varsa, bunun nedeni Lübnanlıların petrol ve gaz çıkarmasını koruyacak olan direniştir. Direniş, İmam Sadr'dan tüm büyüklerimize kadar 47 yıllık acının, mücadelenin ve şehitlerin medeniyet mirası, tecessümü ve özetidir. Bu direniş İmam Sadr'ın, Seyyid Muhammed Hüseyin Fadlallah'ın, Şeyh Muhammed Mehdi Şemseddin'in ve Lübnan halkının direnişidir.”

Lübnan'ı korumak ve sularından gaz çıkarmak isteyenleri direnişe ve müttefiklerine oy vermeye çağıran Nasrallah, İsrail’in askeri tatbikatlara başlayacağını bildirerek, “Kudüs Günü'nde söylediğim gibi, saat 7'den itibaren direniş oluşumlarından teyakkuza geçmelerini, düşmanla yüzleşmeye hazır olmalarını istedik” dedi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA