Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın ilk Siyasi Büro Başkanı ve şu anki Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Musa Ebu Merzuk, “İsrail, tüm dünyayı bizden sükunet, istikrar ve gerilimi tırmandırmamamızı istemek için seferber etti. Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı, Genel Sekreter’in Ortadoğu'da Barış İşleri Yardımcısı ve Avrupa’dan gelen mesajlar da bunların içerisinde” dedi.

Lübnan El-Meyadin televizyonuna konuşan Hamas Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Musa Ebu Merzuk, “Hamas, yerleşimcilerin veya başkalarının Mescid-i Aksa'ya saldırmasına ve burayı onlar için bir sinagog haline getirmesine izin vermeyecek. Gerginliği azaltmak için bizimle iletişime geçen tüm aracılara durumu bildirdik" ifadelerini kullandı.

Ebu Merzuk, “İşgal rejimi, Mescid-i Aksa'da ibadet edenleri ve itikaf yapanları bastırmak ve aşırılıkçı Siyonistleri girişleri sırasında korumak için güçlerinin varlığını yoğunlaştırıyor" dedi.

Hamas lideri, “Yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'yı, Aksa’nın geleceğini ve kaderini değiştirmesine izin vermeyeceğiz. Onu elimizdeki tüm araçlarla savunacağız. Aksa’ya herhangi bir saldırı olursa bölgede sessizlik olmayacak” diye konuştu.

Hamas’ın Mısır ile ilişkilerinin istikrarlı olduğuna Ebu Merzuk, "Onlarla veya herhangi bir Arap tarafıyla herhangi bir gerginlik istemiyoruz. Düşmana, onun saldırılarına ve bize yönelttiği kuşatmaya odaklanmak istiyoruz" dedi.

Ebu Merzuk, “İster göçmenler konusu olsun, isterse direnişin meşruiyeti açısından olsun, Filistin meselesine kıyasla Ukrayna'da olanlarla ilgili çifte standart var” ifadelerini kullandı.

Nükleer müzakerelerle ilgili soruyu da yanıtlayan Ebu Merzuk, "ABD, saldıran, geciktiren ve anlaşmadan cayan kendisi olmasına rağmen, petrol ihtiyacı nedeniyle nükleer anlaşmayı hızlandırmaya çalışıyor. İranlı müzakereci de şartlarını akıllıca belirliyor" dedi.

İsrail’in Türkiye’den Hamas’la ilgili taleplerine değinen Ebu Merzuk, bu taleplerin devam ettiğini, ancak Türkiye tarafının bu taleplere herhangi bir aşamada yanıt vermediğini kaydederek, Ankara’nın Hamas’la hem siyasi hem de resmi olarak çalıştığını belirtti.

Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin normalleşmesine değinen Ebu Merzuk, “Siyonist düşmanla ister Türkiye olsun ister başkaları olsun herhangi bir normalleşmeyi reddediyoruz. Bu davamızın geleceğine zarar veriyor ve Filistin davasının çıkarına değil" dedi.

Bölgedeki yapının zayıflığı ve iç çatışmalar nedeniyle Arapların İsrail'e karşı duruşunda bir çöküş olduğunu vurgulayan Ebu Merzuk, bu durumun düşmanla ilişkilerin kurulmasına izin verdiğini bildirdi.

Direniş Cephesi ve Filistin Davasına değinen Ebu Merzuk sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran ve Hizbullah başta olmak üzere Filistin'deki direnişe destek veren tüm taraflar, kendilerine uygulanan ağır baskılara rağmen ilkeli duruşlarına bağlılar. Biz Siyonist rejimin yükseliş aşamasında değil, kurtuluş aşamasının kapılarındayız. Siyonist rejim başarısız olacak ve galipler Mescid-i Aksa meydanlarında kutlama yapacak. Biz hareket olarak açığız ve hareket kendine uygun doğrultuda konumunu geri kazanıyor. Yeni bir çağın eşiğindeyiz.”

Hamas ile İslami Cihad Hareketi arasındaki ilişkilere değinen Ebu Merzuk, “Biz ve İslami Cihat hareketindeki kardeşlerimiz bir durumdayız. Onların başına gelen, bizim başımıza gelir, bize acı veren onlara da acı verir. Biz iki hareket değil, bir hareketiz. Gazze'de tüm direniş gruplarıyla istişare içinde kararlarını veren ortak bir operasyon odası var. Sadece Hamas’a ait değil, İslami Cihad işin dışında değil, çünkü biz tek bir vücuduz” dedi.

Direnişin sadece ani saldırıları savunmak için olmadığını söyleyen Ebu Merzuk, “Direnişin amacı bundan daha yüksek; biz ülkemizi özgürleştirmeye ve işgali defetmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ramallah yönetiminin, İsrail’in katıldığı hiçbir bölgesel toplantıya davet edilmediğine dikkat çeken Ebu Merzuk, Filistin yönetiminin unutulmaya başlandığını bildirdi.

Ramallah yönetimine, ABD ile bahse girmeyi bırakıp, ulusal, bölgesel ve uluslararası ittifaklarına dikkat etmesi uyarısında bulunan Ebu Merzuk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Batı Şeria'daki denklem çok karmaşık. İç çatışmanın olmasını istemiyoruz. Ayrıca yerleşimcilerin saldırmasına izin vermek istemiyoruz ve tüm istilalara karşı koymak istiyoruz. Düşman, ekonomik refahın direnişin gücünü ve çatışmaların yoğunluğunu azaltacağına inanıyor, bu bir yanılsama. Refah bizi milli hedeflerimizden, cihattan ve işgale karşı çıkmaktan alıkoyamaz. Bölünme her Filistinliye zarar veriyor ve bir şekilde sona ermelidir. Ancak Ramallah yönetiminin kararı ABD ve İsrail’in elinde ve Ramallah yönetimi kendi halkından çok onlara bahse girer. Filistinlerin kimseyi dışlamayan ulusal bir proje için geniş talepleri var. Fetih Hareketi tüm tarafları seferber etti. Bölgesel bir değişiklik olması durumunda alternatifinin Hamas olacağı uyarısında bulundu. Sanki Hamas özümsenmesi gereken ulusal bir bileşen değil!”

KHA