ABD'li Yorumcular: İran Saldırısı İsrail'e Yanıttı

ABD merkezli gazetenin internet sitesi www.nytimes.com'da, Farnaz Fassihi - Ronen Bergman - Eric Schmitt tarafından kaleme alınan "İRAN’IN SALDIRISI İSRAİL’İN DRON ALANINA YAPTIĞI GİZLİ SALDIRIYA YANITTI" başlıklı yazısı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

18 Mart 2022
ABD'li Yorumcular: İran Saldırısı İsrail'e Yanıttı

İran hafta sonu Irak’a bir balistik füze salvosu gönderdi ve bir İsrail hedefinin vurulduğunu iddia ederken, bazı analistler bu ani saldırıya zemin hazırlayanın ne olduğu ve neden Irak’ın seçildiği konusunda kafa karışıklığı yaşadı.

Şimdi yetkililer saldırının İsrail’in geçen ay İsrail’in İran’a ait bir dron fabrikasına düzenlediği gizli bir saldırıya cevaben yapıldığını söylüyor. Ve bazı yetkililere göre hava saldırısını düzenleyen bazı İsrailli istihbarat komutanları Irak’ta üslenmişti.

İki taraf da aynı zamanda Birleşik Devletler ile şimdi Irak’a da dolaşmış bir savaşın sınırlarını zorlarken, bu kısas saldırıları İsrail ile İran arasında uzun süredir devam eden gölge savaşında alarm veren bir tırmanışı temsil ediyor.

İran’ın dron tesisine saldırı İsrail için İran’ın büyüyen dron programına karşı yeni yaklaşımın bir parçası, seyir halinde olan drona saldırı yapmaktansa önleyici saldırı yapmanın daha kolay olduğunun üstü kapalı şekilde kabulüdür. İstihbarat yetkililerine göre İran dronları İsrail’e, Suudi Arabistan’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve geçen Ekim Ayında ABD’nin Suriye’deki üssüne olmak üzere bir dizi saldırıda kullanılmıştır.

İran için pazar günü Irak’ın Erbil kentine yapılan saldırı İsrail saldırılarına karşılık vermede hem daha saldırgan hem de daha açık bir politikayı yansıtmaktadır: İran’a atfedilen önceki saldırıların çoğunda olduğundan farklı olarak bu kez vekillerinden birisi değil, İran kendisine dokunulmayacağından emin bir biçimde hemen bu saldırının sorumluluğunu üstlenmiştir. İran’ın roket ya da dron yerine balistik füze kullanması da ciddi bir tırmanıştır.

İsrail ve İran, iki tarafın da istemediği topyekûn doğrudan bir savaşı önleme çabasıyla yıllar boyunca eylemlerini kısa, sınırlı ve tamamen gizli olmasa da en azından inkâr edilebilir seviyede tutarak büyük oranda gizli bir savaş yürütmekteydi. Ancak son saldırılar iki tarafın da bu sınırları test etmeye hevesli olduğunu gösteriyor.

Ve dronlara ya da uzaktan yönetilen hava araçlarına duyulan itimadın bir işareti olarak İsrail’in İran dron tesislerine geçen ay düzenlediği saldırı dronlar kullanılarak gerçekleştirildi.

Operasyon hakkında bilgi veren kıdemli bir istihbarat yetkilisi altı adet dört pervaneli intihar dronunun 12 Şubat’ta İran’ın Kirmanşah şehri yakınlarındaki bir tesiste infilak ettiğini söyledi. Hassas istihbarat konularını tartışırken isminin verilmesini istemeyen yetkili, tesisin İran’ın askeri dronları için ana üretim ve depolama fabrikası olduğunu ve İsrail saldırısının bu dronların düzinelercesini yok ettiğini belirtti.

İranlı yetkililer tesisin dronlar için kullanıldığını doğrulamazken, onun sadece İran’ın dış askeri eylemlerinin büyük bölümünü yürüten paramiliter güç İslam Devrimi Muhafızlarının bir üssü olduğunu söyledi.

İran’ın dron programı, İsrailli ve Amerikalı yetkililer ile Suudi Arabistan ve Emirlikler için giderek artan bir endişe olmaktadır. İsrail istihbaratının derlediği bir belgede Şubat 2018 ile Eylül 2021 arasında İran ya da vekilleri tarafından bölgede düzenlenen 15 dron saldırısı listelenmiştir.

İsrailli askeri yetkililer İsrail’in birkaç kez İran dronlarının saldırısına uğradığını söylüyor. İsrail ordusuna göre, İsrail’i ait bir F-35 jeti, geçen yıl, İsrail’in İran’dan havalandığını ve Gazze’yi kontrol eden İslamcı milis grup Hamas’a silah taşıdığını iddia ettikleri iki dronun Gazze Şeridine gitmesini engellemiş.

Amerikalı yetkililer İran’ın ayrıca, Tahran’ın isteği ya da yönlendirmesi ile Irak ve Suriye’de Amerikalı personele yönelik saldırılar düzenleyen vekil kuvvetlere de dron teknolojisi tedarik ettiğini söylüyor.

Geçen Ekim ayında suikast dronu olduğu söylenen beş dron, Suriye’nin et-Tenf bölgesindeki Amerikan üssüne saldırma amacıyla fırlatıldı. Ordu Merkez Komutanlığı bunu “tasarlanmış ve koordineli” bir saldırı olarak nitelendirdi. Saldırıda zayiat olmadı, ancak bilye ve şarapnellerle dolu dronlar ABD’li üst düzey bir askeri yetkiliye göre “açıkça öldürme amacı” taşıyordu.

ABD’li yetkililer İran’ın, İsrail’in Suriye’de düzenlediği hava saldırılarına karşılık olarak vekil güçlerin saldırılarını yönlendirip tedarik ettiğine ve İran’ın bir İsrail saldırısına karşılık olarak ilk kez ABD’ye askeri bir saldırı düzenlediğine inandıklarını söylediler.

İran’ın dron programının ortaya koyduğu tehdit ile ilgili esas uyandırma çağrısı 2019 yılında Suudi Arabistan’ın iki petrol tesislerine dron ve seyir füzeleriyle nokta atışı bir saldırı gerçekleştirmesiyle geldi.

Saldırılar Yemenli isyancı bir grup olan Husiler tarafından üstlenildi, ancak Amerikalı ve İsrailli yetkililer bu saldırının yönlendirilmiş ve muhtemelen İran tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini söyledi. İran sorumluluğu reddetti.

Üst düzey bir istihbarat yetkilisine göre bu ve diğer saldırılar, İsrailli yetkililerin İran dronlarına karşı en iyi savunmanın geçen ay olduğu gibi dron üretim ve depolama tesislerine saldırı olduğu sonucuna vardıklarını belirtti.

Şubat ayında yapılan saldırıda Birleşik Devletler’in rolünün olup olmadığı ve varsa ne olduğu açık değildir. Üst düzey istihbarat yetkilileri İsrailli yetkililerin saldırı öncesinde Birleşik Devletler’i bilgilendirdiğini söyledi.

İranlı yetkililer Irak’taki saldırıyı İsrail’in İran’a saldırısı ile açıktan ilişkilendirmedi; ancak – Devrim Muhafızlarına yakın bir analist, İran hükümetine yakın bir danışman, İranlı bir vekil kuvvet ve İran ile ilişkili bir Lübnan televizyon kanalının da aralarında olduğu – başkaları İran’ın saldırısının İsrail’inkine cevaben yapıldığını söylemekteler.

İran, Irak’ın Erbil kentinde bulunan ve İranlı yetkililerin ülkelerine karşı İsrail istihbarat operasyonlarının üssü olduğunu söyledikleri bir alanı pazar günü bir düzineden fazla füzeyle vurdu.

Erbil, Irak’ın yarı özerk Kürdistan bölgesinin başkentidir. Irak hükümetinin İsrail ile diplomatik bir ilişkisi olmamasına karşın bölgesel Kürt yönetiminin İsrail ile yakın ilişkilerinin uzun bir geçmişi vardır.

Devrim Muhafızları’na bağlı önemli bir savunma analisti olan Hüseyin Delirian, “Erbil’deki bu binanın İran’ın ulusal güvenliğine karşı yürütülen operasyonlar için bir koordinasyon ve planlama merkezi olduğuna ve İran’a yönelik art niyetli çok sayıda eylemin buradan gerçekleştirildiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri sözcüsü Said Hatibzade ise pazartesi günü, “İran, içindeki yıkıcı ve terörist eylemler için sınırının hemen yanı başındaki bir bölgenin kullanılmasını hoş karşılamayacaktır” dedi.

Iraklı ve Kürt yetkililer orada İsrail’in kullandığı bir üs olduğunu reddederken, İsrailli yetkililer yorum yapmayı kabul etmedi.

Saldırı hakkında bilgilendirilen ABD’li üst düzey bir yetkili, Erbil’de vurulan binanın İsrail için istihbarat karakolu ve eğitim tesisi işlevi gördüğünü söyledi. Ancak Biden yönetiminden üstü düzey bir yetkili bu yorumları reddetti ve ABD yönetiminin vurulan binanın sivil bir konut olduğu ve İsrail’in eğitim için kullandığı bir yer olmadığına inandığını dile getirdi.

Üstü düzey ABD’li yetkili ve ayrıca yine ABD’li başka bir yetkili, İsrail’in İran’a karşı Kürdistan’dan istihbarat operasyonları yürüttüğünü doğrularken, yeriyle ilgili spesifik detay vermekten kaçındı. İki yetkili de gizli istihbarat değerlendirmeleri hakkında konuşmak için isimlerinin verilmemesini şart koştu.

ABD Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Ned Price, pazar günü yaptığı açıklamada füzelerin Erbil’de inşaatı süren yeni ABD konsolosluğunun yakınlarındaki bir konutu vurduğunu söyledi. ABD’ye ait hiçbir tesis ile hiçbir Amerikalı personelin zarar görmediğini ifade ederken, “saldırının doğrudan Birleşik Devletler’i hedef aldığına dair bir işaret yok” sözlerini kullandı.

İranlı yetkililer daha önce en az bir kez Irak’taki İsrail istihbarat üslerine saldırdıklarını ve saha personelini öldürdüklerini iddia etti. Bu iddia doğrulanamadı.

İran’ın Irak büyükelçisi İrec Mescidi, Irak’ın Kerbela kentinde pazar günü yaptığı konuşmada İran’ın Irak’a saygı duyduğunu ve onu yakın bir müttefik olarak gördüğünü söylerken, Erbil’deki saldırının hedefinde ne Irak, ne de Birleşik Devletler’in bulunduğunu kaydetti.

Öte yandan savunma analistleri, saldırının İran’ın nispeten yeni sertlik yanlısı hükümetinin İsrail’e karşı benimsediği daha saldırgan bir duruşu temsil ettiğini belirtiyor. İran’ın önceki hükümetinin yetkilileri en azından Trump’ın başkanlığı bitene kadar ona bir saldırı bahanesi vermemek adına bir “stratejik sabır” stratejisi yürütmüştü.

Hükümete yakın bir analist olan Geis Gureyşi, “İran’ın stratejik sabrının sonu gelmiştir ve şu andan itibaren saldırıya saldırı ile cevap verecektir” şeklinde konuştu.

İran’ın bölgesel politikaları hakkında daha kendinden emin olduğunu söyleyen Gureyşi, bunun sebebinin de İran’ın, ABD yönetiminin azami baskı – Trump yönetiminin daha kısıtlayıcı bir nükleer anlaşmaya zorlamak için İran’ı yaptırımlarla cezalandırma – stratejisinin başarısızlığa uğradığından emin olması olduğunu ifade etti.

Gureyşi ayrıca, Biden yönetimi de İran ile nükleer anlaşmayı canlandırmaya uğraşırken, İran’ın bölgede yeni bir savaş için Washington’un istekli olmadığına emin olduğunu ekledi.

Gureyşi son olarak, Devrim Muhafızlarının İsrail’e karşı en etkili savunmanın “bedeli artırmak” ve saldırı ve karşı saldırılar ile bir “göze göz” politikası benimsemek olduğu kararına vardıklarını kaydetti.

KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.