Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nehhale, direniş savaşçılarının Kudüs ve Şeyh Cerrah Mahallesini savunmak için hazır bir şekilde beklediklerini söyledi.

“Direniş Kurtuluşa Giden Yoldur” başlıklı konferansta konuşan İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nehhale, tüm direnişçilerden Kudüs'ü ve Şeyh Cerrah Mahallesi halkını savunmaya hazır olmalarını isteyerek, Filistin halkının önündeki tek yolun direniş olduğunu belirtti.

Nehhale sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün gücü olan ve savaşabilen, insanları zafere götürebilendir. Kudüs’ün Kılıcı Savaşı, Filistin halkının gücünün geri döndürülemez olduğunu kanıtladı. Direniş her zamankinden daha güçlü ve bugün düşman her zamankinden daha zayıf durumda. İşgal rejimiyle yapılan anlaşmalar İsrailliler için tüm başkentlere geçmek ulaşmak üzere büyük bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Ekonomik barış ve normalleşme ihanetten başka bir şey değildir. Bazı Filistinliler düşmanla barışa dayanarak normalleşme anlaşmaları yapanlara bir gerekçe sundular.”

Dünyadaki tüm Müslümanların Kudüs ve mukaddesat için çalışma konusunda seferber olması gerektiğini kaydeden Nehhale, “Kudüs Yahudileştiriliyor ve Filistin yönetiminden 'Kudüs kırmızı bir çizgidir' ifadesinden başka bir şey duymuyoruz. Bu ifade doğrulanmıyor, çünkü Kudüs düşmanın doğrudan kontrolü altında ve her gün çiğneniyor” dedi.

İşgal cezaevlerindeki esirlerin sürekli cihatlarıyla tam dayanışma gösterilmesi gerektiğini vurgulayan İslami Cihad lideri, "Düşmanla karşı karşıya gelmekte hiçbir zaman tereddüt etmemeliyiz. Batı Şeria halkının yaptığı, kelimenin tam anlamıyla direniştir” ifadelerini kullandı.

ES

Öte yandan aynı programda konuşan Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas Siyasi Büro Üyesi Zekeriye Ebu Muammer, “Halkımız kurtuluşa elde edene ve topraklarına geri dönme hedeflerine ulaşana kadar direniş bizim stratejik seçimimizdir” dedi.

Ebu Muammer, “Kudüs bizim siyasi kıblemiz, çatışma sahası ve devrimin yakıtı olarak kalacaktır. Ona, mescidine veya mahallelerine herhangi bir zararın gelmesi her yerde halkımızın devrimini ateşleyecektir” ifadelerini kullandı.

Oslo Anlaşması’ndan dönme zamanının geldiğini bildiren Hamas yetkilisi, Ramallah yönetiminin ulusal kararları vermemesi durumunda tüm Filistinli güçlerin bu yükümlülüğü yerine getireceğini ifade etti.

Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı özgürleştirmenin yolunun, cihat, direniş yolu ve Kudüs'ün Kılıcı olduğunu açıklayan Ebu Muammer, Filistin halkının birliğinin Oslo'dan kurtuluncaya ve işgal rejimiyle güvenlik işbirliği sonlandırıncaya kadar gerçekleşmeyeceğini bildirdi.

Gazze’nin Filistin Ulusal projesinin koruyucusu olduğunu kaydeden Ebu Muammer, işgal rejimiyle normalleşme anlaşmalarına gidilmesinin de büyük bir suç olduğunu ifade etti.

Bunun yanı sıra Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Siyasi İlişkiler Dairesi Başkanı Mahir el-Tahir, silahlı direniş başta olmak üzere tüm şekilleriyle direnişin Filistin’in her bir karış toprağını özgürleştirmek için strateji bir seçenek olduğunu söyledi.

İsra ve Mirac gecesi dolayısıyla Batı Şeria ve Şeyh Cerrah direnişiyle dayanışma amacıyla düzenlenen programda konuşan Mahir el-Tahir, Kudüs’ün Kılıcı Savaşı’nın, Filistin halkını dağıtmaya yönelik tüm girişimlere darbe indirdiğini belirtti.

Siyonist İsrail’in normalleşme anlaşmalarıyla bölgedeki kontrolünü genişletmek istediğini vurgulayan Tahir, direniş cephesinin Filistin, Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen’de kazandığı zaferlerin, direişin stratejik tercih olmasının önemini gösterdiğini ifade etti.

KHA