Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın elindeki binlerce füzeyi hassas füzelere dönüştürdüğünü söyleyerek, yıllar önce insansız hava araçlarının üretimine başladıklarını belirtti.

Hizbullah’ın şehit liderlerini anma yıldönümü dolayısıyla düzenlenen programda konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın kuruluşunun bu sene 40. Yılı olacağını kaydederek, Şeyh Ragıb el-Harb, Seyyid Abbas Musevi ve İmad Muğniye’nin Hizbullah’ın bugünlere gelmesindeki çabalarına değindi.

İsrail’in 1982’deki Lübnan işgalinin, ülkeyi egemenliğini elinden alma ve kimliğini değiştirme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığına dikkat çeken Nasrallah, “Lübnan kimliğini kan ve cihatla koruyan direniştir ve öyle de kalacaktır" dedi.

Lübnan’daki İslami Direniş Hareketi Hizbullah’ın 1982’de Lübnan kimliğini korumak için doğduğuna dikkat çeken Nasrallah, Şeyh Ragıb el-Harb’ın işgalcilerle tokalaşmayı reddedip, işgalcileri tanımayı kabul etmeyerek Hizbullah’ın başlangıcının adı olduğunu söyledi.

1982’de işgalin başlamasıyla Şehit Abbas el-Musevi’nin cesur bir savaşçıya dönüştüğünü kaydeden Nasrallah, Şehit İmad Muğniye’nin ise, direniş eylemlerini, zaferleri, düşmanı ezmeyi ve savaş denklemlerini değiştirmeyi şekillendirdiğini ifade etti.

Hizbullah Genel Sekreteri, direnişin şehit liderlerinin ayak izlerini takip ederek, düşmanın emellerine karşı koymak, Lübnan'ı korumak ve Filistin'i desteklemek için çalışmaya devam ettiğini vurguladı.

Nasrallah, "Direniş, tüm komplolara ve baskılara rağmen ahdine sadık kalacaktır. Lübnan'da ve bölgede geleceğin İsrail'e bağlı olduğunu düşünenler var, bu yüzden onunla normalleşmeye başvuruyorlar. Hizbullah da dahil olmak üzere bölgedeki direniş hareketleri bu işgal rejiminin geçici olduğuna ve çöküş sürecinde olduğuna inanıyor. İsrail sahte bir rejim olduğu için devam edemez ve kaderi ordusunun kaderine bağlıdır” dedi.

Hizbullah Genel Sekreteri, İsrail’in çöküşünün 1985'te direnişin onu güvenlik kemerine çekilmeye zorlamasıyla başladığına dikkat çekerek, işgal rejiminin aşağı doğru düşüş sürecinin Filistin ve Lübnan'daki direnişin zaferleriyle gerçekleştiğini bildirdi.

“Düşmanın üst düzey liderleri ve analistleri, İsrail'in düşüşte olduğunu ve yok olmasının an meselesi olduğunu doğruluyor. Çöküşe doğru ilerleyen krizdeki bir rejim ve kriz içindeki bir orduyla karşı karşıyayız” diyen Nasrallah, İsraillilerin savaşma isteklerinde ve orduya olan güvenlerinde bir düşüş olduğunu ve ayrılma isteklerinin arttığını vurguladı. Nasrallah, “İsraillileri Filistin'i terk etmeye teşvik ediyoruz ve biletlerinin masraflarını karşılamaya hazırız. Bazı Arap ülkelerinden işgal rejiminin krizlerinden çıkmasına yardımcı olmaları için normalleşmeleri istendi. Filistin halkından istenen sebattır, çünkü önlerinde kurtuluşun ufku vardır ve bunun için tek yol direniştir” dedi.

Direnişin kendisine karşı yürütülen kampanyalara aldırmaksızın, gücünü artırmaya ve düşmanı izlemeye devam ettiğini kaydeden Nasrallah, "Direnişe karşı yapılan tüm kampanyalar sadece boşunadır. Direnişimiz düşmanla sürekli bir çatışma içindedir. Düşman, Suriye'de yaptığı gibi, direnişi vurmak için savaşlar arası bir mücadele yürütmeye çalışıyor. Düşman, Suriye'deki saldırılarıyla direnişin niteliksel silahlarının Lübnan'a ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Lübnan artık binlerce füzemizi hassas füzelere dönüştürme yeteneğine sahiptir. Füzelerimizi yıllardır hassas füzelere dönüştürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hassas füzeleri arayan işgalcilere seslenen Nasrallah, "İstediğiniz kadar arayın, sizi bekliyoruz. Düşman füzelerimizi aramak için bir operasyon yapmaya cesaret ederse, Ensariyye 2 Operasyonuyla karşı karşıya kalınır. Lübnan'da yıllar önce insansız hava araçlarının üretimine başladık. Satın almak isteyenler buyursunlar” dedi.

Nasrallah sözlerini şöyle sürdürdü:

“Direniş, İsrail İHA’larının tehlikesi karşısında yıllardır uygulanan hava savunmasını harekete geçirmeye karar verdi. İşgal rejimi havada keşif İHA’larını uçuramadığı için içerideki ajanlarına dayanıyor. Direnişin yetenekleri ve yapısı sürekli gelişme halinde. Geçen yaz direniş için en büyük eğitim sezonlarından biriydi. Askeri sanayimizde her yeni gelişmeye hazırız.”

Kader seçimleri olarak nitelendirdiği Lübnan seçimlerinin zamanında yapılmasını Hizbullah olarak desteklediklerini söyleyen Nasrallah, "Bizi Lübnan'daki parlamento seçimlerini ertelemekle kim suçlarsa, bu gecikmeyi isteyen odur" dedi.

Hizbullah’ın seçim sloganının “Kalacağız, koruyacağız ve inşa edeceğiz” olduğunu söyleyen Nasrallah, "Lübnan'da ifade özgürlüğünü ve medyayı engelleyenler var. Bu yüzden istediklerini engelliyor ve istediklerine izin veriyorlar. Özgürlükler ülkesi Lübnan'da mazlum Bahreyn halkının ayaklanmalarının yıldönümünü anması hakkıdır. Lübnan'ın özgürlükler ülkesi kimliğini koruyan biziz. Lübnan’ın içindeki yaşamı ve ülkenin sınırlarını koruyan füzelerimizdir" ifadelerini kullandı.

Nasrallah, Lübnan'daki direnişe saldıranlara seslenerek, "Ülke için ne yaptınız? Bin Selman ve ABD’nin Lübnan'a verdiklerini söyledikleri 30 milyar dolar nerede” diye sorarak, Hizbullah’ın halka sunduğu hizmetlerin ve kurumların ortada olduğunu belirtti.