Yemen Kasırgası operasyonuyla Abu Dabi’nin vurulmasının siyasi, askeri ve stratejik sonuçları tartışılırken, operasyonun boyutları ve insansız hava araçları ve kanatlı füzelerin çok uluslu radar sistemine nasıl girdiği merak ediliyor.

Ensarullah Hareketi tarafından desteklenen Sana merkezli Yemen hükümetine bağlı güçler, BAE derinliklerini insansız hava araçları ve kanatlı balistik füzelerle vurdu.

Sana yönetimi, Abu Dabi hükümetini BAE'nin güvensiz bir devlet olduğu ve daha acı verici darbeler alacağı konusunda uyardı.

Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Tuğgeneral Yahya es-Seri, Yemen Kasırgası Operasyonunun beş balistik kanatlı füze ve çok sayıda insansız hava aracıyla gerçekleştirildiğini açıkladı.

Seri, “Önümüzdeki dönemde Yemen'e yönelik saldırganlığın tırmanması nedeniyle hedeflerimizi daha önemli yerleri kapsayacak şekilde genişletebiliriz” ifadelerini kullandı.

Operasyon BAE’de şok etkisi yaratırken, BAE hayallerini ve projelerini her zaman güvenlik istikrarı üzerine inşa ettiği biliniyor.

BAE'nin Yemen'e saldırganlık arenasına dönmesinin ardından bunun bir ön uyarı olduğu değerlendiriliyor.

Büyük silah anlaşmalarına imza atan BAE, Yemen’e müdahalede ısrar ederken, İsrail’le güvenlik anlaşması imzalıyor, işgal ettiği Yemen topraklarında ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’le çalışıyor.

Hedef alınan Abu Dabi, BAE’nin dış siyasetinin hakimiyetini elinde bulundururken, ekonomik açıdan güçlü olan Dubai ve diğer emirlikler de işgal devam ettiği için Sana’nın tehdidi altında olmaya devam ediyor.

Abu Dabi’yi hedef alan saldırının BAE’nin başta İsrail olmak üzere diğer ülkelerle yaptığı silah anlaşmalarına rağmen, hava savunma sisteminin başarısızlığını gösterdiği bildiriliyor.

Konuyla ilgili El-Meyadin televizyonuna konuşan Yemen Ensarullah Hareketi liderlerinden Muhammed el-Buhayti, Yemen Kasırgası Operasyonu’nun amacı, uzun süredir sabrettiğimiz BAE'yi caydırmaktır. BAE, karadan ve havadan saldırılarını artırarak Yemen arenasına geri döndü" dedi.

Savaşın ilk yıllarında Yemen’ın kuzeyinin Suudi, güneyinin ise BAE için olmak üzere her iki ülke arasında paylaşıldığını ancak Suudi’nin sahada başarısız olduğunu söyleyen Buhayti, “Suudi Arabistan, çatışmada başarısız olduktan sonra bir süredir sahada olmayan BAE'ye güney vilayetlerine müdahale etmesi için baskı yaptı. Tel Aviv, Yemen'de gerilimi tırmandırması için BAE'ye büyük baskı yaptı. Suudi Arabistan, BAE'yi suçladı ve çatışmadan vazgeçtikten sonra bir dizi eyaleti teslim etti" dedi.

“Bugünkü operasyon BAE'nin derinliklerine saldırının sadece bir başlangıcı ​​ve Abu Dabi'yi saldırganlığı sürdürmeye karşı uyarıyoruz" diyen Buhayti, “BAE'den istediğimiz, biz ona kademeli olarak geri çekilme şansı verdikten sonra Yemen'den çekilmesidir. BAE’de hedef alacağımız daha hassas hedefler var” ifadelerini kullandı.

Buhayti sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yemen Kasırgası Operasyonu, saldırganlığın tüm ülkelerine ve bu savaşa katılmayı düşünen tüm ülkelere bir mesajdır. BAE’nin hesaplarında bir yanlış vardı ve şimdi bizim yeteneğimizle ilgili gerçekler onlar için açık. Geçmişte size nasihat ederdik, şimdi sizi uyarıyoruz. Yemen’in BAE’deki saldırıları çemberi genişleyecek ve askeri noktalara yayılacak.”

Rai el-Yevm Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan ise, "Yemen Kasırgası Operasyonu, Sana'dan Abu Dabi'ye ulaşabileceğine dair bir mesajdır” dedi.

Böyle bir saldırıyı her an beklediğini kaydeden Atvan, "Tel Aviv ve Abu Dabi arasında güvenlik işbirliği var ve İsrailli yetkililerin ziyaretleri buna zemin hazırladı" ifadelerini kullandı.

BAE’nin uygulamalarına Ensarullah Hareketi tarafından cevap verilmeyeceğini düşünerek hata yaptığını belirten Atvan, BAE’nin bu tür saldırılara dayanamayacağını bildirdi.

Atvan, “Suudi Arabistan bir buçuk milyon dolar değerindeki Patriot füzesini kullanıyor. Bin dolarlık bir İHA’yı durdurmak için kullanıyor” dedi.

KHA