Şehitler Günü münasebetiyle Lübnan’ın farklı bölgelerinde gerçekleştirilen eş zamanlı etkinliklere telekonferans yöntemiyle katılan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, şehitlerin manevi, duygusal, kültürel ve fikri açıdan büyük servetler olduğunu söyledi. Nasrallah, kendileri için şehit ailelerinin değerinin de çok büyük olduğunu belirtti.

Şehitlerin büyük somut başarılarının olduğunu kaydeden Hizbullah lideri, Lübnan’ın işgalden kurtarılması, esirlerin özgürleştirilmesi, ülkenin korunması ve caydırıcılığın şehitlerin bereketi ve başarısıyla olduğunu belirtti.

"Bugün İsrail'in endişe ve korku içinde olduğunu görüyoruz. İsrail'in eylemleri bunu doğruluyor" diyen Nasrallah, Siyonist rejimin direnişin Filistin'in kuzeyindeki el-Celil bölgesine girmesinden çok korktuğunu belirtti.

İsrail’in Arap Baharı diye isimlendirilen süreçten sonra en ciddi endişe döneminde olduğunu belirten Nasrallah, özellikle de Kudüs’ün Kılıcı Savaşı’ndan sonra siynist rejimin direniş ceohesinden büyük korku duyduğunu ifade etti.

Hizbullah Genel Sekreteri, “Eğer direniş, işgal altındaki Filistin’in kuzeyi ve El-Celil'e girerse bu, Siyonist Rejim için ciddi sonuçlar doğuracaktır. Siyonist Rejim, direniş güçlerinin El-Celile'ye olası girişinden çok korktuğu için askeri tatbikat düzenliyor. Rejim, direnişin üstün kapasite ve stratejiye sahip olduğunu iyi biliyor" ifadelerini kullandı.

Direnişin gücünün şu anda en yüksek seviyede olduğunu kaydeden Nasrallah, “Lübnan içinde bazılarının direnişin zayıflığından bahsettiğini görüyoruz. Ancak tüm veriler, direnişin daha da güçlendiğine işaret ediyor. Bugün İsrailliler endişe içinde. Filistinli esirler üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmaları, çaresizlik ve korkularının bir göstergesidir" dedi.

ABD'nin Lübnan'daki nüfuzuna değinen Nasrallah, ABD'nin Lübnan’da nüfuzunun olduğunu ancak Lübnan'ın tam kontrolünü ele geçirmesini engellediklerini belirtti. Nasrallah, Lübnan’ın ABD baskılarına karşı koyma potansiyeline sahip olduğunu bildirdi.

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan’ın Suriye ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nasrallah, “BAE Dışişleri Bakanı Suriye'ye gitti. Bu, Suriye'nin savaşta elde ettiği zaferin Arap ülkeleri tarafından kabul edildiğini gösteriyor ve bu Suriye'deki terörizm projesinin yenilgisi gibidir. Aynı zamanda Arap liderlerin milyarlarca dolar harcadığı Suriye politikasının hezimete uğradığını gösteriyor” diye konuştu.

Hizbullah lideri, Suudi Arabistan'ın Lübnan’a yönelik başlattığı siyasi krizin direnişe karşı verilen mücadelenin bir parçası olduğunu belirterek, "Suudiler, 2006'dan beri yıllardır Lübnan direnişiyle savaşıyor. Temmuz savaşı sırasındaki Suudi Arabistan'ın Hizbullah karşıtı faaliyetlerini unutmadık" açıklamasını yaptı.

Suudilerin Lübnan'daki müttefiklerinin tutumunu eleştiren Nasrallah, Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi'nin tutumunu desteklediğini ifade ederek, “Kardahi'nin tutumunu açıkça onayladık. Kardahi'nin istifasına karşıyız çünkü böyle bir eylemi bir zayıflık işareti olarak görüyoruz” diye konuştu.

Nasrallah, Lübnan’ın egemenliğine vurgu yaparak, başka bir ülkenin Lübnan’daki bir bakanın istifa etmesini nasıl isteyebileceğini sorusunu sorarak, Kardahi’nin istifa etmesi durumunda Suudilerin Lübnan’a yönelik taleplerini daha da artıracaklarını ifade etti.

Suudi Dışişleri Bakanı’nın Hizbullah’ın Lübnan devletini kontrol ettiğine ilişkin sözlerinin büyük bir yalan olduğunu vurgulayan Nasrallah, Lübnan’ın İran’ın işgali altında olduğuna dair söylemin de yalan olduğunu belirterek, verdiği örneklerle bu durumu açıkladı.

Nasrallah, Suudi Arabistan’ı Lübnan'da iç savaş çıkarmakla suçladı ve Suudilerin Lübnan'daki müttefiklerinden bunu talep ettiğini söyledi.

Suudi’nin sorununun Yemen’de olduğunu, özellikle de Merib’de olduğunu kaydeden Nasrallah, Merib’in düşüşünün Yemen ve bölgede büyük etkilerinin olacağını bildirdi.

Nasrallah, Suudi Arabistan için tek yolun olduğunu vurgulayarak, bunun Yemen’e yönelik saldırılara son vermek, ablukayı kaldırmak ve müzakerelere başlamak olduğunu söyledi.

KUDÜS HABER