Çin’in, kendisini sorumlu bir küresel güç göstermek için daha fazla çaba harcamaya başladığına dikkat çekilen raporda İran-Çin ilişkisine de vurgu yapıldı.
Bu çerçevede Çin’in, İsrail’i İran’dan koruyacak potansiyele sahip birkaç aktörden biri olduğu belirtildi. Ancak bunun, gerçekleşmesi kolay bir beklenti olmadığı da ifade edildi.
Rapora göre İsrail, Çin’i İran’la ilişki kurmaktan vazgeçirmek yerine Ortadoğu’da tarafsız bir tutum takınmaya ikna etmelidir.
Yine raporda göre İsrail, İran nükleer programı konusunda da Çin’i daha sert bir duruşa ikna etmeye çalışmalıdır.
Bu hedeflere ulaşma yolunda İsrail’in elindeki en büyük kozun, İran ile içinde bulunduğu çatışma olduğuna dikkat çekildi. Zira İran ile İsrail arasındaki çatışma devam ederse, artık bu durumdan Çin de etkilenecek.
Ayrıca Çin’in, İran’la kurduğu yakın ilişki sebebiyle bölgede İsrail ile anlaşma içinde olan körfez ülkelerinin tamamını karşısına almak istemeyeceğine de değinildi.
Tüm bu sebeplerle Çin’in, İran’a politikasını değiştirmek için baskı yapamasa da ABD’nin İsrail’e kimi zaman yaptığı gibi onu kısıtlamaya itebileceği ön görüldü.
Rapora göre İsrail’in bu hedeflere ulaşması için önemli adımlardan bir diğerini Şangay İşbirliği Örgütü’ne yaptığı başvuru teşkil ediyor. İsrail’in başvurusu kabul edilirse, Çin ile ilişkiler genişleyecek. Çin bu ilişkilere zarar vermemek için İran’la ilişkilerinde daha dikkatli olacak.
KUDÜS HABER