Mısır’ın Hamas ve El-Fetih yetkililerini acil koduyla Kahire’ye davet ettiği belirtildi.

El-Ahbar’da yer alan habere göre, Mısır, beklenmedik bir şekilde Gazze’deki Hamas ywetkilileri ve Ramallah’taki El-Fetih yetkililerine Kahire’de acil görüşme daveti dönderdi.

Haberde, Hamas yetkililerinin geçtiğimiz haftadan beri Mısırlı istihbarat yetkilileriyle iletişimde olduğu kaydedildi.

Hamas ve El-Fetih liderlerinin, Filistinli grupların genel sekreterlerinin ikinci toplantısının Mısır’da yapılmasını önerisine cevap vermeyi, Kahire yönetimi kasıtlı bir şekilde uzatmıştı.

Kahire’den gelen davetin ardından Hamas Siyasi Büro Başkanı Yardımcısı Salih Aruri’nin dün Mısır’a gittiği bilgisine ulaşılırken, ardından da Fetih Hareketi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Rucub’un Kahire’ye gittiği ifade edildi. Ardından Hamas ve Fetih hareketlerinin Gazze’deki yetkililerinin de Kahire’ye geçtiği bildirildi.

Kaynaklar, Kahire’deki görüşmelerin İstanbul’da geçtiğimiz ay gerçekleşen görüşmelere benzer olacağını vurgularken, parlamento, başkanlık ve Filistin Kurtuluş Örgütü seçimlerin gerçekleşeceği vaktin belirlenmesinin ardından, iki hareket arasında anlaşmaya varıldığının ilan edileceğini ifade ediyor.

Joe Biden’ın ABD seçimlerini kazanmasının ardından Mahmud Abbas’ın, Hamas’la müzakereleri durduracağı ve İsrail ile müzakerelere başlayacağı beklenirken, Mısır’ın müzakereleri engelleyen konumda olmamak için ansızın böyle bir davette bulunduğu kaydediliyor.

İSLAMİ CİHAD HAREKETİ'NDEN ABD'NİN PLANINA KARŞI BİRLİK VE DİRENİŞ ÇAĞRISI

Öte yandan, İslami Cihad Hareketi, ABD'nin tek taraflı sözde barış planına karşı "birlik ve direniş" çağrısında bulundu.

İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro Üyesi Enver Ebu Taha, yaptığı yazılı açıklamada, uzlaşı ve ulusal ortaklık için yapılan diyalogların, güvenilir ve şeffaf olması, milli çıkarları öncelemesi gerektiğini belirtti.

"ABD'nin sözde barış planı ve Filistinlileri dört bir yandan kuşatan diğer tehlikelere karşı birlik ve direnişe sıkıca tutunulması gerek" ifadesini kullanan Ebu Taha, sözde Ortadoğu barış planının dayattığı tehlikeler, İsrail'in ilhak planı, Yahudi yerleşim birimleri ve bazı Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşme süreci gibi tehditlerin, direniş ve birlik ile Filistin halkının kutsal değerlerine, Filistin davasının sabitelerine bağlı kalma yoluyla bertaraf edilebileceğini aktardı.

Ebu Taha, edindikleri tecrübelerin, "Beyaz Saray'a kim gelirse gelsin, ABD'nin İsrail'in çıkarını ve güvenliğini, Washington'un öncelikleri ve dış politikalarının en üstüne koyduğunu" kendilerine öğrettiğini kaydetti.