18 Ocak 2021
ABD'nin eski Suriye ve IŞİD'den sorumlu temsilcisi James Jeffrey, Foreign Affairs için bir makale yazdı. Jeffrey, Başkan Donald Trump'ın Suriye ve Orta Doğu politikalarını övdü.
Jeffrey, izlenen politika sayesinde Suriye'nin de Afganistan gibi tarafları yıpratma sahasına dönüştüğünü söyledi. Sovyet askerleri 1989'da Afganistan'ı terk etmiş ve Taliban da 1996 yılında Kabil'i ele geçirmişti. Bu da El Kaide terör örgütünün yuvalanmasına ve güçlenmesine zemin hazırlamıştı. Washington tarafından Sovyetler'e karşı kahraman ilan edilen Usame Bin Ladin ise Kenya ve Tanzanya'da gerçekleştirilen saldırılar ve 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'liler ve Batılıları katleden bir terörist oluvermişti.
Jeffrey, makalesinde, ABD'nin tek taraflı adımlar atması yerine Trump'ın Suriye'de İran ve Rusya'ya karşı İsrail ve Türkiye'nin askeri eylemlerini desteklemesini takdir etti. Tahran'a karşı Körfez ülkelerine güvenmesinden de övgüyle bahsetti.
ABD'li eski yetkili Jeffrey, Washington'un olaylara doğrudan müdahelesini azaltmak için dirençli bir koalisyon kurduğunu öne sürdü. Türkiye'nin ve Suriye'deki silahlı grupların Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın kesin bir askeri zaferini önlemek için ABD ile birlikte çalıştığını, İsrail'in Suriye'deki İran hedeflerine yaptığı hava saldırılarının da Suriye devletinin seçeneklerini azalttığını ifade etti. Jeffrey'in Türkiye ile ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri arasındaki gerilim ve çatışmaları görmezden gelmesi dikkat çekti. Ekim 2019'da SDG'nin Türkiye'yi hedef alan saldırısının ardından Türkiye, ABD'nin Suriye'den çekilmesini talep etmişti.
Öte yandan Jerusalem Post gazetesinden Seth Frantzman, ABD'nin izlediği politikaların Türkiye'yi İran ve Rusya ile çalışmaya ittiğini ve İran'ın Suriye'deki hedeflerine zarar veremediğini söyleyerek Jeffrey'in iddialarını eleştirdi.