4 Aralık 2020

Kudüs'te Şam Kapısı'nın isminin değiştirilmesi Filistinliler arasında tepkiye neden oldu. Kapıya, 2016 ve 2017'de Filistinlilerle çatışma sırasında hayatını kaybeden Siyonist iki sınır polisinin isimlerine atfen 'Hadar ve Hadas'ın Adımları' adı verildi. Kararın, iki polisin ailelerinin başvurusunun ardından Kudüs sokak isimleri komitesi tarafından 24 Eylül 2019'da verildiği belirtildi.

Öte yandan, Kudüs Yasal Haklar ve İnsan Hakları Merkezi direktörü Rami Salah, kararın işgalci söyleme hizmet ettiğini söyleyerek tepki gösterdi. Kapının Filistinliler için çok önemli olduğunu ve buradaki gösterilerde çok sayıda Filistinlinin şehit olduğunu hatırlattı. İsim değişikliğinin kendilerine haber vermeden aniden yapıldığını belirtti.

Diğer yandan, Salah'ın direktörlük yaptığı merkez, Kudüs belediyesinin kararına karşı web üzerinden imzalanmak üzere bir dilekçe yayınladı. Filistinlilerin kapıyı eskisi gibi 'Şam Kapısı' olarak adlandırmaya devam edeceği vurgulandı.

İsrail rejiminin bundan iki yıl önce Şam Kapısı'na sabit bir gözlem kulesi yerleştirmesi, Eski Şehir ve Şam Kapısı'na ulaşmalarını zorlaştıracak bir adım olarak değerlendirilmişti.

1950 yılından bu yana Filistin'deki Arapça isimlerin değiştirildiğini hatırlatan uzmanlar, bunun, sömürgeci bir politika olduğunu söylüyor.

Öte yandan Ürdün'ün, İsrail'in Kudüs'teki Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların denetimini Suudi Arabistan'a devretmeyi önermesinden endişe ettiği, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın görüşmesinin ardından bu endişenin arttığı bildirildi. İsrail, 1924 yılından bu yana Ürdün'de olan bu görevi, 1994 yılındaki barış anlaşması ile onaylamıştı.

Ürdün yönetimi, İsrail'in böyle oldu bittilerine karşı mücadele edeceğini açıklarken Kral 2. Abdulllah ile görüşen Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın da Ürdün'e destek verdiği kaydedildi.