Siyonist rejimin İran ve direniş ekseni karşısında yalnız kaldığını belirten Kohavi, “İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgedeki saldırganlığının giderek arttığı bir dönemde İsrail, Ortadoğu’da İran ve İran destekli güçlere karşı savaşta yalnız kaldı. Keşke onlara karşı savaşan taraf yalnızca biz olmasaydık” dedi.

 

Genelkurmay başkanı olduktan sonra ilk geniş açıklamasını İran ve direniş ekseni güçleriyle süren savaşa ayıran Kohavi, İsrail’in savaş riski pahasına gizli ya da örtülü bir şekilde İran ve destekçilerinin İsrail’e yönelik planlarını etkisizleştirmeye çalıştığını belirterek İsrail’in bir sonraki savaşının nasıl ağır geçeceğini şu sözleriyle dile getirdi:

 

“Şu kesinlikle bilinmeli ve kabul edilmeli ki, ister kuzeyden ister güneyden olsun gelecek savaşta ülkemiz doğrudan ağır saldırılarla karşılaşacak. Halkın gözlerinin içine bakarak diyorum, çok şiddetli bir savaş olacak, bunu kabul etmeli ve hazırlıklarımızı da buna göre yapmalıyız. Askeri açıdan kendimize buna hazırlamalıyız. Sivil savunma da buna kendini hazırlamalı. Zihinsel ve psikolojik olarak da buna hazırlanmalıyız.”

 

İran İslam Cumhuriyeti’nin son yıllarda siyasetlerini değiştirdiğini ve çok daha aktif ve saldırgan hale geldiğini ileri süren Kohavi, İran’ın bu saldırganlıklarına karşılık verilmediğini, misliyle karşılık görmediğini söyledi.

 

Konuşmasını tekrar İsrail’e yönelik İran tehlikesine getiren siyonist rejim genelkurmay başkanı Kohavi, İran’ın bütün bölgede İsrail’in vurulması için üsler oluşturduğunu, devrim muhafızları ve Kudüs gücü eliyle, ya da kendisinin desteklediği güçlerle vekalet savaşı yoluyla İsrail’i vurmanın peşinde olduğunu belirterek “İran’ın Suriye’de, hatta Irak’ta bile askeri açıdan konuşlanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

 

Kohavi konuşmasının devamında, İran’ın İsrail’i birçok noktadan çevirdiğini ve bu durumun İsrail’in ulusal güvenliğini tehlike altında bıraktığını ve bu tehlikenin giderek daha da büyüdüğünü belirterek “Suriye’de Suriye askeri gücünün yanısıra Hizbullah ve Kudüs güçleri var.  İran’ın Gazze’de Hamas ve Filistin’in İslami Cihad’a ilaveten desteklediği başka güçler de var. Irak’ta İran destekli Şii militanların varlığı İsrail’in güvenliği için gittikçe daha büyük kaygılara yol açmış durumda” dedi.

 

İran İslam Cumhuriyeti’nin füze sistemleri ve nükleer enerji programının da İsrail’e doğrudan bir tehdit olduğunu belirterek “İran’ın ürettiği ve geliştirdiği füzeler doğrudan İsrail’i vuracak durumda” dedi.

 

İsrail’in bundan sonraki  savaşının çok zorlu geçeceğini, ister Kuzey’den Hizbullah tarafından, isterse güneyden Gazze tarafından gelecek savaşın bir önceki savaşlardan çık daha zor ve korkunç olacağını belirten siyonist rejim genelkurmay başkanı bunun sebebinin de Hizbullah ve Gazze’deki direniş güçlerinin ellerindeki füzelerin sayısının, menzilinin, savaş başlıklarının ve isabet oranının gittikçe daha çok artması olduğunu söyledi.

 

Kohavi konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

“Biz tüm bu tehditlerin farkındayız ve ona göre de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ancak bizim yaptığımız tüm hazırlıklara rağmen İsrail’e yönelik tehditler varlığını sürdürüyor. Bunun için de herkes buna hazır olmalı. Savaşıp da kayıp vermemek olmaz. Size savaşın kısa geçeceği sözünü veremem. Savaşın kısa bitmesi için elimizden geleni yapacağız. Ancak savaş boyunca İsrail’in vurulacağını da söylemek durumundayım. Mesela, Hizbullah 2006 savaşından bu yana askeri gücü ve kapasitesini öylesine artırdı ki, ülkelerin resmi ordularının askeri gücü seviyesine çıkardı. Hizbullah sadece kalaşinkof gibi otomatik silahlar veya anti tank roketlerine sahip bir güç değildir.”