Trump ve Netanyahu Görüşmesi Gerçekleşti

Trump ve Netanyahu, Beyaz Saray’da Kudüs’ü, İran’ı ve Ortadoğu’yu konuştu. Netanyahu, Trump ile görüşerek ABD ile İsrail arasındaki ilişkinin ne denli kuvvetli olduğuna değindi ve Batı dünyasının karşısında duran en büyük tehdidin İran olduğunu ifade etti.  

06 Mart 2018
Trump ve Netanyahu Görüşmesi Gerçekleşti

Trump: Çok teşekkürler. Başabakan Netanyahu’yu aramızda görmek büyük bir onur. İsrail ile ilişkilerimizde muhtemelen en iyi dönemi yaşıyoruz. Birbirimize her zamankinden çok daha yakınız. Kudüs, harika bir şehir ve biliyorum ki yalnızca İsrail’de değil dünyanın geri kalan büyük bir kesiminde de sevilen bir yer. Dolayısıyla bu, almak zorunda olduğum bir karardı. Diğer başkanlar bu kararı alıp almama noktasındaki tartışmaların içinde boğulup, seçim kampanyalarında sözler vermiş olmalarına rağmen yapmaları gereken şeyi asla yapamamışlardı. Bunu ben yaptım ve öyle sanıyorum ki İsrail’de zaten çokça takdir edilen bu kararım, İsrail’in dışında da aynı ilgiyi gördü. İsrail ile ticari anlaşmalar konusunda çok ileri seviyedeyiz, askeri işbirliği konusunda çok çok sıkı bir ilişki yürütüyoruz. Terörle mücadelede de öyle. Bütün bunlar birlikte çalışmamız gereken konular. Dolayısıyla ilişkilerimiz hiç bu kadar iyi olmamıştı. Sayın başbakan ve saygıdeğer eşi sizinle birlikte olmak gurur verici.

Netanyahu: Teşekkürler sayın başkan, Donald, Melania, Sara… Ve ben de size bu sıradışı konukseverliğinizden ve dostluğunuzdan ötürü teşekkür etmek istiyorum. Her ikinizi birden görmek memnuniyet verici. Bu, sayın başkan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan ettikten sonra ABD’nin başkenti Washington’da yaptığımız ilk görüşme. Elçiliğin Kudüs’e taşınması gibi cesur bir kararın ardından bu işlemin ulusal bağımsızlık günümüzde gerçekleşeceğini ilan etmeniz tarihi bir duyuru oldu. Şunu belirtmek isterim ki Yahudi halkı, derin bir hafızaya sahiptir. Öyle ki bundan 2500 yıl önce Pers kralı büyük Kiros’un Babil’de sürgünde olan Yahudilerin geri dönmesine ve Kudüs’te tapınaklarımızı yeniden inşa etmemize izin verdiği günleri bile hatırlıyoruz. 100 yıl önce, Balfour deklarasyonunu yayınlayarak atalarımızın yaşadığı topraklar üzerindeki haklarımızı tanıyan Lord Balfour’u hatırlıyoruz. Bundan 70 yıl önce Harry S. Truman’ın bir Yahudi devleti olarak İsrail’i tanıyan ilk lider olmasını hatırlıyoruz. Ve birkaç hafta önce aldığı kararla artık Donald J. Trump’ı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan lider olarak hatırlayacağız. Sayın başkan, bu duruşunuz asırlar boyunca hatırlanacak. Sizin de söylediğiniz gibi, diğerleri sadece konuştu ama siz sözünüzü tuttunuz. İsrail halkı adına size teşekkür etmek istiyorum. Karşı karşıya olduğumuz zorluklar ve fırsatlar konusuna geçmek istiyorum.

İkimizin de ülkesi için en büyük tehdidin ne olduğunu soracak olursanız tek bir kelimede size izah edebilirim: İRAN… İran, nükleer arzularından vazgeçmedi. Nükleer anlaşma ile daha da güçlenen ve cesaretlenen İran, bizim sınırlarımız dahil olmak üzere her yerde saldırganlık peşinde. “İsrail’e ölüm”, “Amerika’ya ölüm” diye haykıran bu ülkeyi durdurmamız lazım. İran’ı durdurmamız lazım. Bizim ortak işimiz bu.

İkinci meseles ise barış için elimize geçen fırsatı değerlendirmek. İran tehdidinden kaynaklanan sorun nedeniyle İsrail ile Araplar arasında daha önce hiç olmadığı kadar bir yakınlık dönemi yaşanıyor. Bu yakın ilişkileri, Filistinliler ile yapılan müzakerelerimizi genişletmek için kullanmak gerekir. 

Sayın başkan, yaklaşık 40 yıldır Amerika ile İsrail arasında sağlam ittifakın şekillenmesi için konuşuyorum ve çabalıyorum. Tarihin hiçbir döneminde bu ilişki, sizin liderliğiniz döneminde olduğu kadar güçlü olmamıştı. İsrail halkı, sizin Kudüs konusunda durduğunuz pozisyonu görüyor, İran konusunda durduğunuz pozisyonu görüyor. İsrail’i ne denli savunduğunuzu görüyor özellikle de BM çatısı altında. Ben, İsrail’in başbakanı olarak, sizin başkan olarak şunu görebildiğinizi görüyorum fakat diğerleri bunu görememişti: İstihbarat alanındaki ya da diğer alanlardaki işbirliği seviyemizin derinliği, halklarımızın güvenliği açısından hayatı önem taşıyor. Sayın başkan, unu söylemek istiyorum. Yönetiminize teşekkür ediyorum. Yüce dostluk anlayışınıza teşekkür ediyorum.

Gazeteci: Yeni elçilik için İsrail’i ziyaret edecek misiniz?

Trump: İnşa çalışmaları başladı ve ben de ziyaret edebilirim, bu konu hakkında görüşmelerimiz sürüyor. Çok çabuk bir şekilde bitireceğiz, birçok kişi bu işin bu denli çabuk halledilmesini başaramazdı. Çok çabuk ve çok ucuza halledeceğiz. Masama milyar dolarlık bir plan koydular ve dedim ki bir milyar dolar mı? Ne için? Bu iş için bir milyar dolar harcamayacağız. Bu işi 250 bin dolara kapatacağız. Şuna bir bakın, çok güzel olacak. Bir yanda 250 bin dolar bir yandan 1 milyar dolar. Bu iyi değil mi? Eğer fırsat bulabilirsem açılışa gitmeyi düşünüyorum. İsrail benim için çok özel çok çok özel bir ülke. Halkı özel. Aldığım karardan gurur duyuyorum ve o gün orada olmaya çalışacağım.

Gazeteci: Barış anlaşması için hazırladığınız yol haritanızı ne zaman açıklayacaksınız?

Trump: Göreceğiz. Bunun üzerinde çok sıkı çalışıyoruz. Bakınız, eğer İsrail ile Filistinliler arasında bir barışa imza atabilirsek bu, sadece insanlık açısından bakıldığında bile büyük bir kazanım olacak. Size ancak bu konu üzerinde çok sıkı çalıştığımızı söyleyebilirim ve inanıyorum ki çok iyi bir şans yakaladık. Son 25 yıla baktığınızda, herkesin yaşadığı bir numaralı sorun, Kudüs konusu olmuştur. Kimse bu sorunu aşamadı. Biz de bu sorunu aşamayacaktık. O yüzden bunu sorun olmaktan çıkardık ve bu konuyu masadan kaldırdık. Dolayısıyla artık elimizde barış için gerçek bir fırsat var. Bunun Filistinliler için bir anlam ifade edip etmediğini göreceğiz ki bana kalırsa Filistinliler masaya geri oturmayı çok istiyorlar. Eğer istemiyorlarsa o zaman barış olmaz. Barış olmaz. Eğer gelmezlerse barış olmaz, bu da bir ihtimal. Bu da olabilir.  Herkes bu anlaşmanın iş dünyasındaki en zor anlaşmadan bile daha zor olduğunu söyledi. Sen de “off! En fazla İsrail ve Filistinliler kadar kötü olabilir” diyorsun. Bunu bir örnek olarak kullanıyorsun. Bu en zor anlaşma, yıllar yılı muhalefet edilen açıkça istenmeyen, toprak meselesinin ötesinde bir şey bu. Eğer İsrail ile Filistinliler arasında barış tesis etmeyi başarabilirsek, bu dünya için çok mükemmel bir şey olacak. Aynı zamanda bu ülke için ve tüm herkes için. Bunun için çok yoğun çalışıyoruz ve yapmayı deniyoruz.

Hepinize teşekkürler, çok memnun oldum.

KUDÜS HABER

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.