Myanmar’da Bangladeş’e kaçmak zorunda kalan Rohingya Müslümanlarının geri dönüşü ile ilgili tartışmalar sürüyor. Myanmar Sosyal Yardım, Refah ve İskan Bakanı Win Myat Aye Bangladeş tarafından 16 Şubat’ta kendilerine verilen 8 bin kişilik listenin incelendiğini açıkladı. Aye listenin dikkatlice incelenerek bu kişilerin gerçekte Myanmar’da yaşayıp yaşamadıklarının ve şiddet olaylarına karışıp karışmadıklarının tespit edileceğini belirtti. İşaretlenmiş listenin daha sonra Bangladeş’e iade edileceğini kaydeden Aye ardından Rohignyaların günde 200 ila 300 kişi olacak şekilde geri alınacağını ekledi. Ancak Rohignyaların Myanmar yerlisi ve vatandaşı kabul edilmiyor olması bakanın açıklamalarına gölge düşürüyor.
Öte yandan Arakan’da Müslümanları hedef alan şiddet olaylarının başladığı ilk günlerde evlerinden kaçmak zorunda kalan ve Myanmar ile Bangladeş arasındaki tarafsız bölgedeki derme çatma kamplarda yaşayan Rohingyalar ile ilgili belirsizlik de sürüyor. Myanmar yönetiminin geri dönmezlerse bedel ödeyecekleri tehdidine rağmen Rohingyalar güvenlikleri sağlanmadığı sürece dönmeyi reddediyor. Bölgedeki topluluk adına AFP muhabirine açıklama yapan Dil Muhammed güvenlik, vatandaşlık hakkı ve kaybedilen varlıkların karşılanmasını talep ettiklerini belirtti. Geçtiğimiz günlerde de Bangladeş ve Myanmar hükümet temsilcileri bölgeye giderek orada yaşayan insanlar ile görüşmeler yapmıştı. Bangladeş temsilcisi Abdül Mennan konuştukları herkesin öncelikli talebinin güvenlik olduğunu aktardı. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşlar da Myanmar’a yapılacak her türlü geri dönüşün kişilerin rızasıyla gerçekleşmesi gerektiğini ifade ediyor.
Myanmar’da siyasi tartışmalar da sürüyor. Ulusal Ateşkes Anlaşmasının en son imzacılarından olan NMSP ile LDU anlaşmaya daha önce imza atmış 8 grup ile bir araya gelerek anlaşmanın hayata geçirilmesini görüştü. Etnik silahlı örgütler adına açıklama yapan sözcü Pado Saw Tah Doh Mu Birleşik Barış Diyalog Ortak Komitesi’ne yeni üyelerin kabul edilmesi konusunu tartıştıklarını açıkladı. NMSP ile LDU’nun da komiteye dahil edilmesi planlanıyor.
Bu arada iktidardaki Ulusal Demokrasi Birliği milletvekillerinden Aung Soe 2008 anayasasını ıslah etmeye çalıştıklarını açıkladı. Partisinin 2016 seçimlerindeki vaadlerinden birisi olan anayasa ıslahının hükümetin görev süresi dolmadan yerine getirileceğini ifade etti. Soe parlamentonun her iki kanadında da temsilcilerin yüzde 25’inin ordu tarafından belirlenmeye devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Diğer yandan Çin’in Yeni İpek Yolu ya da Kuşak ve Yol olarak bilinen projesi ile ilgili tartışmalar da sürüyor. Bölgede ekonomik ilişkileri güçlendirme amacı taşıyan projenin Myanmar’da nüfusun neredeyse yarısının yaşadığı İravadi Nehir Havzasında çok ciddi çevre sorunları ile sosyal problemlere yol açabileceği endişesi dile getiriliyor. 24 milyon kişinin yaşadığı havzada ulaştırma alt yapıları inşa edilmesi planlanıyor. Ancak planlama sırasında çevresel faktörlerin dikkate alınmaması ve Myanmar yasalarındaki boşluklar ciddi bir dezavantaj oluşturuyor. Uzmanlara göre tedbir alınmadığı ve planlar revize edilmediği takdirde ormanların yok olması, biyolojik çeşitliliğin azalması ya da seller gibi felaketlerle karşı karşıya kalınabilir.
KUDÜS HABER