İsrail’de bulunan Begin Stratejik araştırmalar Merkezi, İran İslam Devrimi’nin yıldönümü münasebetiyle bir değerlendirme yazısı yayınladı. Devrimin içinden çıkan Teokratik yönetimin başarısının gücünü korumasında yattığını söyleyen Merkez, ancak bölgesel hegemonya peşinde koşmasının İslami liderliğin dış politikaya ilişkin arzu ve beklentilerle halkın daha iyi yaşam kurma hedefi arasındaki uçurumu genişleterek sosyal protesto dalgası yarattığını iddia etti.

Humeyni liderliğindeki İslam Devrimi’nin meydana getirdiği değişimin ve onun modern İran üzerindeki etkisinin tartışılmaz olduğunu ifade eden yazara göre bu değişim, devrim liderinin İran toplumunun, kimliğinin, değerlerinin, düşünme ve yaşam biçiminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin görüşlerinin hayata geçirilmesinden başka bir şey olmadığını kaydetti.

Irak’la girilen kanlı savaşın İran'ı yalnızlığa sürüklemesinin bu ülkede kendi kendine yeterlilik anlayışının inşa edilmesine yol açtığını belirten yazar, İran’ın İmam Humeyni’nin 1989 yılında vefatıyla birlikte meydana gelen geçiş döneminin üstesinden geldiğini kaydetti. Tayin edildiği sırada dini açıdan yetersiz olan Hamaney’in seçilmesinin devrimci düzenin hayatiyetini sürdürdüğünü göstermesi açısından önemli olduğunu kaydetti.

KUDÜS HABER