Yazara göre 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma sadece İran’ın söz konusu faaliyetlerini uluslararası alanda yasallaştırmasına yaradı. İran’ın eninde sonunda nükleer silah sahibi olacağını iddia eden İnbar, yapılan ya da bozulan anlaşmaların ve yaptırımların sadece İran’ın bu hedefe ulaşma yöntemini ve yolunu değiştirdiğini düşünüyor. Zorluklar İran’ı en fazla müzakere masasına getiriyor, hedefinden vazgeçmesine yol açmıyor.

İnbar, Amerikan başkanı Donald Trump’ın belirsiz politikalarından dolayı ABD’ye güvenmiyor. Rusya ve Çin’in ise bölgede ABD karşıtı bir ülkeyle uğraşmayı çok fazla istemeyeceği görüşünde. Almanya gibi ülkelerin de İran ile ekonomik ilişkileri geliştirebilmek için yaptırımlar konusunda çok istekli olmadığını savunuyor.

İnbar’a göre uluslararası toplumun İran’a karşı tepkileri olsa da kimse harekete geçmeyecek. İnbar, İsrail’in İran karşısında yalnız olduğunu düşünüyor. Ona göre İran’ı nükleer silah edinmekten alıkoymanın tek yolu askeri müdahale. Daha önce Irak ve Suriye topraklarında İran’ın müttefiki olan gruplara yönelik saldırıları hatırlatıyor. Bu saldırılara uluslararası kamuoyunun tepki vermeyişini vurgulayan yazar, İran’ın da bu şekilde vurulabileceği düşüncesinde. İnbar’a göre İran nükleer tesislerinin vurulmasının ardından intikam saldırısında bulunsa bile bunun bedeli İsrail açısından nükleer bir İran’dan daha ucuz olacaktır.

Efraim İnbar, zaten şu ana kadar işlediği hiçbir suç cezalandırılmayan işgal rejimi için bunun kolay olacağı kanaatini taşıyor.

KUDÜS HABER