Mısır’ın darbeci devlet başkanı Abdülfettah Sisi’nin ABD’deki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmaları sırasında İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptığı görüşme oldukça tartışılmıştı. Sisi’nin Filistinliler’i Siyonist işgali kabule çağıran sözleri ise onun bilinçaltının dışarı yansıması olarak yorumlanıyor. Yani bazı uzmanlara göre Sisi sadece İsraillilerin güvenliğini düşünüyor ve Filistinliler umurunda değil. Sisi bunu İsrail rejimi ile ilişkileri geliştirmek için uğraşıyor.

Bu görüşü destekleyebilecek bir açıklama da milletvekili İmad Gad’dan geldi. Sisi’nin Filistinlileri değil de İsraillileri düşündüğünü kabul eden Gad aynı zamanda 2013 yılının 30 Temmuz’unda meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı yapılan darbede de aktif rol alan bir isim.

Gad İsrail’e düşman olmak için bir sebepleri olmadığını düşünüyor. Aynı zamanda Sisi’nin de güçlü bir destekçisi olan Gad 30 Temmuz darbesinde İsrail’in büyük yardımları olduğunu belirtiyor. Milletvekili Gad Netanyahu’nun ABD’ye bir heyet göndererek Kongre’nin darbecileri tanıması için baskı yaptığını ifade ediyor.

İşte bu sözler darbeyi masum bir halk hareketi olarak göstermeye çalışan 30 Temmuz cephesinde şok etkisi yarattı. Bu ifadeler iktidara yakın bir ismin Yahudi örgütleriyle de görüştüğü ABD dönüşünde herhangi bir baskı altında olmadan yaptığı itiraflar niteliğinde.

Mısır’ın seçimle göreve gelmiş ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin devrilmesinde muhalif kesimlerin sokak gösterilerinin etkili olduğu iddia ediliyor. Ancak bazı yorumcular bunun büyük oranda veya tamamen Siyonist bir plan olduğu görüşünde. Buna göre darbeciler BAE tarafından fonlanmış. Sisi’ye de planı uygulamak kalmış.

Diğer yandan Msır’ın giderek 1960’lardaki Cemal Abdülnasır döneminde benzemeye başladığı ifade ediliyor. İnsan hakları ihlalleri artarken insanların da bazı durumlarda en yakınlarını bile ihbar etmek zorunda bırakıldığı kaydediliyor. Uzmanlara göre bunda Mısır’daki iktidara yakın medyanın da rolü büyük.

KUDÜS HABER