Suriye’de hata ettiklerini ancak tek hata yapanın kendileri değil, başta Amerika olmak üzere bir çok bölge ülkesi olduğunu belirten Casim, terör örgütlerinin Suriye’de başarılı olması durumunda sıranın körfez ülkelerine geleceğini ancak bazı şeylerin farkına vardıktan sonra Suriye’de savaşan bazı örgütleri desteklemekten vazgeçtiklerini kaydetti.

Öncelikle geçtiğimiz ay Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen zirveyi değerlendiren Casim, Katarlıların Katar miri Temim bin el-Sani’nin Riyad zirvesine katılmasına şaşırdığını belirterek bu zirvede İran’ın izole edilmesi için önce Katar’ın yalnızlaştırılmasının hedeflendiğini kaydetti. Casim, İran’la Katar arasındaki ticari ilişkilerin diğer körfez ülkeleriyle ilişkilerle kıyaslandığında binde biri geçmeyeceğini işaret etti.

Suriye konusunda İran’la farklı tutumlara sahip olduklarını belirten Casim, “Evet, İran’la iyi ilişkilerimizi sürdürdük, böyle yapmak zorundayız çünkü o bizim komşumuz ve birlikte ortak bir doğal gaz alanına sahibiz” şeklinde konuştu.

İran’ı yalnızlaştırma politikalarını sorgulayan Casim, Körfez İşbirliği Konseyi’nde şimdiye kadar İran’la diplomatik ilişkilerin kesilmesinin resmi olarak gündeme getirilmediğine dikkat çekerek “bunu önerdiler de biz mi karşı çıktık?” diye konuştu. Casim “İran’la diplomatik ilişkilerini kesemeyenler, Katar’la kesiyorlar” ifadelerini kullandı.

İran’la en iyi ilişkilere sahip ülkeler listesinin başında gelmediklerini belirten Katar eski dışişleri bakanı, “Katar’ın İran’ı desteklediği iddiası, büyük bir şakadır. Bu böyle olsaydı İran’la Suriye’de karşı karşıya gelmezdik” dedi. Gerçek sorunun İran’la ilişkiler olmadığını belirten Hamad bin Casim, Katar’ın bağımsız bir dış politika izlemesinin istenmediğini, son krizin bu nedenle meydana geldiğini kaydetti. Casim, Katar’ın egemen bir devlet olduğunu belirterek uluslararası hukukla çelişmediği sürece bağımsız dış politika izlemekten vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

ABD ile ilişkilere de değinen Hamad, 11 eylül 2001’den bu yana ABD ile her konuda ortak çalıştıklarını belirterek ABD ordusunun Katar’da her türlü kolaylıklardan yararlandığını, Katar’ın afganistan, yemen ve ırak’ta ABD ile birlikte hareket ettiğine dikkat çekti.

Casim, Suriye konusunda yapılan hatalara da değindi. Suriye’de kriz patlak verdikten sonra sadece Katar’ın değil aynı zamanda Amerikalıların da hata yaptığını belirten Casim, biri Türkiye’de diğeri Ürdün’de olmak üzere iki operasyon odası kurulduğunu, Katar’ın burada Türkiye, Ürdün, BAE ve Suudi Arabistan, ABD ve diğer müttefiklerle birlikte çalıştığına dikkat çekti. Suriye’de savaşan bazı örgütlerin farklı ajandalara sahip olduklarının farkına vardıklarını anlatan Casim, bunlardan birer birer uzaklaştıklarını belirterek Amerikalı spikere hitaben “siz de bazen yanlış grupları desteklediniz. Biz de destekledik. Ancak bunu bilerek mi yaptık peki? Hayır, bu doğru değil.” Şeklinde konuştu. Casim ayrıca terörist grupların suriye’de başarılı olsalardı sıranın körfez ülkelerine geleceğini belirtti.

Müslüman Kardeşler meselesi de Katar dışişleri eski bakanı Casim’in PBS kanalıyla röportajında değindiği meselelerden biriydi. Müslüman Kardeşler’in büyük bir teşkilat olduğunu belirten Casim, bunlardan bazılarının islam dünyasında seçimler yoluyla parlamentolara girdiklerini bazılarının ise yönetimde olduğunu diğer bazı İhvan grupları içerisinde şiddete başvuranlar olduğunu belirterek bu sonuncuların kendileriyle ilgilerinin bulunmadığını söyledi.

Hamas’a Gazze’deki elektirik meselesinde yardım ettiklerini, bunu açık açık yaptıklarını belirten Casim, bunu İsrailliler dahil herkesin bildiğini kaydetti. “Yıkılan bazı binaların onarılmasına yardımcı olduk, hastaneler inşa ettik” diyen Casim, bazı Körfez ülkelerinin de o dönemde Gazze’ye yardım ettiklerini dile getirdi.

Bu arada Katar dışişleri eski bakanı Casim öyle kritik bir iddiaya değindi ki bu iddia bölgede ses getirecek gibi görünüyor. Casim, “Filistin’deki ilk seçimlerden önce Amerikalılar bizden Hamas’ın seçimlere girmesine yardımcı olmamızı ve onu bu konuda teşvik etmemizi istediler.” dedi.

Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmadığına işaret eden Hamad bin Casim, KİK ülkelerinin en büyüğü olan Suudi Arabistan’ın istediğini yapabilmesinin büyük sıkıntılar doğurduğunu belirterek bu durumda kendilerinin KİK’e güvenme imkânının olmadığını dile getirdi. Casim “bizim başımıza gelenler başka körfez ülkelerinin de başına gelebilir. Bir sabah kalktığında bir de bakarlar ki nedenli ya da nedensiz sınırları kapatılmış, hava sahaları kapatılmış, ambargo uygulanmış. Bu da altı körfez ülkesi arasında bir bütünlük olmadığını gösteriyor.” Şeklinde konuştu.

Casim son olarak ABD’yi çifte sntandart politikalar izlemekle suçlayarak ABD’nin bu son krizde kimi desteklediğinin belli olmadığını, her iki tarafın da dostu göründüğünü kaydetti.

KUDÜS HABER