Bir yandan direniş hareketi Hizbullah'ı destekleyici bir siyaset güden Lübnan devlet başkanı, diğer yandan Arap ülkeleriyle yapıcı ilişkiler geliştirmeye çalışıyor.

Lübnan başbakanı Ocak'taki Suudi Arabistan ve Katar ziyaretinin ardından bu hafta da (13 - 20 Şubat - çev.) Mısır ve Ürdün'e gitti.

Lübnan direniş hareketi Hizbullah'a ilkesel olarak karşı olan bu ülkeleri ziyaret eden Aoun'un direnişe yönelik sürekli desteği ise bu ziyaretlerden etkilenmedi. Kahire'ye geçmeden CBC Mısır televizyonuna bir röportaj veren Aoun Hizbullah'ın silahlarının ordunun eylemlerini tamamlayıcı nitelikte olduğunu, orduya karşı olmadığını tekrarladı. Aoun ülkesinin bir kısmı Lübnan'ın doğal kaynaklarına göz diken İsrail rejimi tarafından işgal edilmiş ve Lübnan ordusu da İsrail ile karşılaşmak için yeterince güçlenmemiş olduğu sürece Hizbullah'ın silahının varlığına ihtiyac duyacaklarını; bu silahların ordunun hareketini tamamlayıcı olduğunu vurguladı. Sözlerinin devamında direnişin baskısı olmasaydı İsrail rejiminin Lübnan topraklarının büyük bir kısmını terk etmeyeceğine işaret etti.

Aoun röportajda "Hizbullah'ın silahları benim de destekleyip çaba sarf ettiğim devlet planlarıyla çelişik değildir" ifadelerine yer verdi.

Aoun İran ile yakın ilişkileri vurguladı

Aoun'un Arap ülkelerine yaptığı bu ziyaret Lübnan ile İran arasındaki yakın ve dostane ilişkileri de etkilemedi.

Michel Aoun Ocak ayındaki Suudi Arabistan ziyaretinin arkasından ülkesinin İran ile yakın ilişkilerini sürdürmeye devam edeceğini açıkladı. Aoun "İran ile ilişkilerimiz normaldir ve bu durum Arap dünyası ile normal ilişki geliştirmeye engel teşkil etmemelidir" ifadelerini kullandı. Lübnan'ın Hizbullah'a verilen İran desteğini engellemeyi planladığı iddialarını da yalanlayan Aoun Tahran'ın direnişe desteğinde bir sınırı olmadığını belirtti. Aoun İran'ın Hizbullah'a verdiği desteğin sosuza kadar sürebileceğini de sözlerine ekledi.

Pazartesi günü Mısır'a giden Aoun burada meslektaşı Abdulfettah Sisi ile bir araya geldi. Düzenlenen ortak basın toplantısında Sisi Mısır'ın Aoun başkanlığındaki Lübnan'ın çoğulcu ve siyasi konsensus ile yönetilen bir ülke olarak güçleneceğinden emin olduğunu söyledi.

İkili görüşmede ayrıca terörle mücadele, Suriye iç savaşı ve sonucunda ortaya çıkan Libnan'daki mülteci krizi konuları da ele alındı.

Sisi iki liderin "terör tehdidine birlikte karşı durmanın öneminde" mutabık kaldıklarını belirterek Mısır ordusunun Lübnan ordusunun askeri yeteneklerine katkıda bulunmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.

Mısır ve Lübnan'ın Suriye'deki ortak duruşu

Aoun'un Kahire ziyaretini önemli kılan sebeplerden birisi de Lübnan ve Mısır'ın Suriye ve Irak'taki duruma karşı neredeyse aynı olan tavırlarıdır. Lübnan devlet başkanının bu ziyareti bu açıdan da önemlidir. Lübnan ile Suudi Arabistan arasında, savaşın parçaladığı Suriye'de Hizbullah'ın Suudi destekli teröristlere karşı savaşmasıyla daha da artan bir biçimde, Suriye krizi konusunda derin ayrılıklar var olmaya devam etmektedir. Suudi Arabistan ile bir vekalet savaşına giren Hizbullah Suriye'deki teröristlere karşı zaferler kazanmış ve böylece direniş hareketi Suudi rejimine karşı ağır bir darbe vurmuştur.

Suriye konusunda Mısır ile Suudi Arabistan arasında da köklü farklar mevcuttur. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri geçen yıl Eylül ayında yaptığı bir açıklamada Suriye konusunda Suudi Arabistan ile farklı düşündüklerini kabul ederek her iki ülkenin "Suriye yönetiminin değişimi konusunda farklı görüşlerinin olduğunu" söyledi.

New York'taki yıllık BM Genel Kurulu'nda konuşan Şükri "Suudi Arabistan'ın yönetim sistemini ya da Suriye yönetimini değiştirmeye odaklanan bir pozisyon benimsediğini ancak Mısır'ın bu fikri kabul etmediğini" söylemiştir. Mısır'ın geçen yıl Ekim ayında BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya'nın Suriye çözüm taslağı lehinde oy kullanması sonucu Riyad ile Kahire arasında bir münakaşa yaşanmıştı. Böylece Aoun'un Kahire ziyareti Suriye'de ortak duruş sergileyen Lübnan ve Mısır'ın ilişkilerini güçlendirirken Suudi rejimini de daha fazla yalnızlığa itmiştir.

KUDÜS HABER