Lübnan İslami Tevhid Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Bilal Şaban, İslami Cihad Hareketi’nin kuruluş yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamasında, İslami Cihad liderliğini 29. Kuruluş yıl dönümünden ötürü tebrik ederken, “İslami Cihad, gözü Filistin’de olan ve iç çatışma tuzağına asla düşmeyen Arap ve İslam coğrafyasındaki nadir hareketlerdendir” dedi.

İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ramazan Abdullah Şallah’ın Filistinlilere yaptığı birlik çağrısına destek veren Şeyh Şaban “Şallah kardeşimin on maddeden oluşan girişimi, her Arap ve Filistinli direnişçinin vicdanından çıkan bir kılavuzdur. Girişim, Filistin davasının yeniden merkezi nitelik kazanmasına, yeniden Kudüs’e ve Filistin’e doğru yönelmeye, bölünmenin boyutunu hafifletmeye ve Filistin saflarının birleştirilmesine katkı sağlayacaktır. Şallah’ın açıkladığı her madde birer kılavuzdur. Özellikle de Oslo anlaşmasından, Filistin halkından daha çok Siyonist rejimin istifa ettiğini vurgulaması önemlidir.”

Şallah’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yeniden kapsamlı bir şekilde dizayn edilmesi çağrısını olumlu bulduğunu ifade eden Şaban “Çünkü, Filistin Kurtuluş Örgütü, Mücahid Filistin halkının hepsinin içinde bulunduğu bir binadır. Şuan içinde bulunduğumuz dönemin devlet kurmak değil, kurtuluş dönemi olduğunu söylemesi de gerçekten çok önemli.” dedi.

Şaban, açıklamasına şöyle devam etti: “Şuan ümmetin genelinde olduğu gibi Filistin halkının içerisinde de bölünme ve tefrika kanseri var. Bu bölünmüşlük ve tefrikadan kurtulup, müşterek noktalarda birleşmemiz gerekiyor. Siyonist rejim, Fetih’i, Hamas’ı ya da İslami Cihad’ı bire bir kalırsa hezimete uğratabilir. Fakat 7 milyonluk Filistin halkını, 300 milyonluk Arap halklarını ve 1.5 milyar Müslüman halklarını asla yenemez.”

Şeyh Şaban “İslamcı, milliyetçi ve ulusal tüm tarafların katılacağı gerçek bir diyalog zemininin oluşturulmasıyla, Siyonist rejimin Filistin topraklarından silinip atılmasına doğru bir süreç başlar. Bu, Aksa’da hep beraber namaz kılmamızı sağlayacak fetih ve kurtuluşun başlangıcı olur” dedi.

Filistin’in özgürlüğüne kavuşması için Müslüman ve Araplar arasındaki iletişimin önemine dikkat çeken Şeyh Şaban “Filistin’in kurtarılması için Arap ve Müslümanların kendi aralarındaki bağlar güçlendirilmeli ve herkes sorumluluğunu üstlenmelidir. Çünkü Filistin’i Arapların terk etmesinden ötürü, sykes pıcot antlaşması ve Balfour deklarasyonundan ötürü kaybettik. Filistin’i 100 yıl önce Kral Abdullah ve Şerif Hüseyin’in başlattığı Büyük Arap Devrimi’nden ötürü kaybettik. Bundan ötürü tüm rejimlere ve hükümetlere sorumluluk düşüyor. Onlar, başımıza gelen her şeyden sorumlular. Bundan ötürü Filistin halkını desteklemek hepimizin ortak görevidir” dedi.

FİLİSTİN’İ ULUSLAR ARASI KURUMLAR DEĞİL DİRENİŞ KURTACAK

Açıklamasının devamında Şeyh Şaban, Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi ve Lahey Uluslar arası Ceza Mahkemesi gibi uluslar arası kurumların Siyonistleri koruyan ülkeler tarafından kurulduğu için bu gibi kurumlarda Siyonistlerin yargılanmasını beklememek gerektiğini belirtti.

Şeyh Şaban “Ben, Siyonist rejim yetkililerinin uluslar arası kurumlarda savaş suçlusu olarak yargılanacaklarına inanmıyorum. Çünkü bu gibi uluslararası kurumlar, Siyonist canileri savaş suçlusu olarak nitelemez. Siyonistler, bu tür yollarla değil bıçaklı devrim, şehadet eylemcileri ve füzelerle durdurulur” dedi.

 KUDÜS HABER