İsrail gazetesi Maarev yazarlarından Yossi Melman, kaleme aldığı son makalesinde İsrail’in bugünlerde yaşadığı ürpertici tabloyu gündeme getirdi.
Tel Aviv’deki güvenlik kurumlarına yakınlığıyla tanınan Melman, “Lübnan Hizbullah’ı bugün, İsrail’e karşı büyük bir askeri tehdit oluşturuyor” dedi.
Hizbullah’ın 100 bini aşkın füzesinin olduğunu, bunlardan yüzlercesinin 250 km menzile sahip olduğunu belirten Melman, “Füzelerin bazıları, yüzlerce kilo patlayıcı madde taşımakta olup İsrail devletinin derinliklerindeki bir noktayı vurabilir. Bunlar arasında Dimona’daki nükleer tesisler, elektrik istasyonları ve askeri havaalanları gibi stratejik noktalar bulunuyor” dedi.
Öte yandan Tel Aviv’deki siyasi ve askeri liderler, Hizbullah’la yapılacak üçüncü Lübnan savaşında kullanacağı demir kuvve ve sihirli değnek füze savunma sistemlerinin, stratejik öneme sahip tesislere konuşlandırılacağını ifade ettiler. Bu açıklamaları değerlendiren yorumcular, Siyonist yerleşimcilerin Hizbullah tarafından fırlatılacak füzelerin hedefi olacağını söylüyorlar.
Gelecek savaşta Hizbullah’tan sürpriz bir saldırı bekleyen Tel Aviv’deki askeri kaynaklar, Siyonist yerleşimcilerdeki endişeleri gidermeye, Hizbullah’a ağır darbe indireceği, savaşı kısa bir sürede bitireceği konusunda vatandaşlarını rahatlatmaya çalışıyor.
Tel Aviv’deki üst düzey askeri kaynaklara yakınlığıyla bilinen İsrailli uzmanlar, Hizbullah’ın elektronik savaştaki deneyimine ilave olarak elindeki hava savunma sistemi, istihbarat gücü ve karadan denize fırlatılan füzelere sahip olduğunu öngörüyor.
Bunlara ilave olarak Melman, Hizbullah'ın gerçek bir orduya dönüştüğünü, 2006 Temmuz savaşından sonra gücünü üç kat artırdığını, 20 bini yedek olmak üzere 40 binlik askeri gücünün olduğunu belirtti.
Suriye'de devam eden savaşın askeri gücü harekete geçirmede Hizbullah'a tecrübe kazandırdığına işaret eden yazar, Suriye'de savaş devam ettiği sürece İsrail ile Hizbullah arasında bir savaşın başlamasının uzak ihtimal olduğunu vurguladı.
Mısır-İsrail ilişkilerinin tarihteki en iyi süreci yaşadığını kaydeden Melman, "Abdulfettah Sisi'nin yönetime gelmesinden sonra iki ülke arasındaki askeri ve güvenlik bağları, Hüsünü Mübarek döneminin de üstüne çıktı. İsrail, Mısır'la ilişkisini stratejik ittifak olarak tanımlıyor. Önemi, İsrail Amerika ilişkilerinden sonra ikinci mertebede gelmesinden kaynaklanmaktadır. İki ülke arasında imzalanan barış anlaşması, İsrail ulusal güvenliğinin temel bir parçasıdır. İki taraf da Hamas'ı ortak düşman olarak görmektedir. İlişkiler, müşterek çıkarlara dayanıyor. Sina'daki terör örgütleri, bugün İsrail'e saldırmasalar da eninde sonunda silahları İsrail'e doğrultacaklardır" dedi.
Arap ülkelerinden hiçbirisinbin İsrail'i tehdit edecek güce sahip olmadığını vurgulayan Melman, "Ortadoğuda Yahudi devletini tehdit eden tek devlet, İran'dır" dedi.
Melman, "İsrail'le ilişkilerini geliştiren mutedil Arap rejimlerinin, sözde şii yayılmacılığının önünde engel olarak İsrail'i görüyor" diyerek makalesine son verdi.
KUDÜS HABER