İsrailli analistler ve saha uzmanları, Siyonist rejimin Suriye’nin güneyinde neyi hedeflediğini ve hangi endişelere sahip olduğunu detaylandırdı.
Kaynaklara göre Tel Aviv rejimi, stratejik çıkarlarını "Yeni Ortadoğu" için daha geniş hırsları içinde korumaya çalışıyor. Ayrıca İsrail, Şam'daki yeni yetkililerle ilişkilerini yoğunlaştırmak ile bu hükümetin belirli alanlardaki etkisini sınırlamak için belirlediği kırmızı çizgilere bağlı kalmak arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Bu alanlar, Golan Tepeleri'nden başlayıp Suriye ile olası bir anlaşmanın sonuçlarına kadar uzanıyor.
Siyonist rejim Dürzileri koruma stratejisine de büyük önem veriyor. İsrail medyasına göre Tel Aviv rejimi, "Büyük İsrail" vizyonu oluşturmayı amaçlayan İbrahim Anlaşmaları aracılığıyla daha büyük çıkarlarının peşinde koşarken, sınırları içindeki Dürzi toplumunu yatıştırmaya odaklanıyor.
Bu bağlamda, Kanal 12'nin askeri muhabiri Nir Dvori şu yorumu yaptı:
“İsrail, Alevilerin başına gelenlere benzer şekilde Dürzilerle olan mevcut durumu kabul etmemeye kararlıdır. Bir diğer kritik konu ise Golan Tepeleri'nin güneyinde İsrail sınırına yakın belirlenmiş silahsızlandırılmış bölgeye silahların girişinin engellenmesidir. İsrail, Ebu Muhammed el-Culani ile yeni güvenlik düzenlemeleri, hatta belki daha geniş anlaşmalar için yoğun görüşmeler yapıyor. Mesaj çok açık: Sınır bölgesinde İsrail'e tehdit oluşturabilecek silahlara izin vermeyeceğiz. Culani'nin, iç çatışmaların tırmanmasını ve İsrail'e sıçramasını veya Dürzileri tehlikeye atmasını önlemek için düzeni sağlamasını ve otoriteyi yeniden tesis etmesini talep ediyoruz.”
Kanal 14'ün askeri muhabiri Tamir Morag ise “Culani, tampon bölgede belirlediğimiz kırmızı çizgileri aştı. Hem bizden hem de Amerikalılardan net mesajlar aldı. Umarız Suriye'nin güneyinde daha derin bir kara müdahalesi olmaz. Bizimle anlaşma yapmak istiyorsanız, bunu kanıtlamalısınız” ifadesini kullandı.
İsrail'in siyasi ve askeri arenası şu anda Süveyda'ya müdahale boyutu konusunda yoğun tartışmalara tanık oluyor. Pek çok ses, olaylara aşırı katılımdan endişe duyuyor ve bunun kontrolü kaybetmesine yol açabileceğinden ve İsrail'i son derece istikrarsız bir konuma sürükleyebileceğinden korkuyor.
İlgili bağlamda açıklama yapan İsrailli Arap analisti Ehud Yaari “İsrail'in çıkarı, krize çok fazla yatırım yapmadan ve Dürziler arasında İsrail'in koruması altında oldukları yanılsamasını yaratmadan, oradaki çatışmaları durdurmak için ne gerekiyorsa yapmakta yatıyor. Kaygan bir yokuştan tehlikeli adımlar atılması için bastıran güçlü bir lobi var, bu bataklığa sürüklenmekten kaçınmalıyız” yorumunu yaptı.
İsrailli askeri analist Noam Amir ise “Suriye'deki olaylara iki mercekten bakılıyor: Birincisi, askeri müdahale: İsrail'deki bazı sesler, hükümet tesislerini hedef almak da dahil olmak üzere, Culani'nin güçlerine karşı askeri operasyonların artırılması çağrısında bulunuyor. İkinci endişe, güvenlik duvarının aşılması ve İsrail'den gelen Dürzilerin Suriye'ye geçmesi olasılığıdır ki bu, kontrolü kaybetmenin son derece endişe verici bir işaretidir” dedi.
Bu kaynaklara göre İsrail, ABD ile koordineli bir şekilde Suriye'deki iktidar otoritelerine ve Türkiye'ye sınırlı müdahalesiyle çok sayıda mesaj gönderiyor. Mesaj açık: Suriye ortak nüfuz için bir savaş alanı haline geldi ve hiçbir tarafın sınırlarını aşmasına izin verilmeyecek.
Kudüs Haber Ajansı - KHA