ABD’nin İran’a yönelik doğrudan saldırısının perde arkası ortaya çıktı.
Amerikan ve İsrail medyasında yer alan raporlarda, Trump'ın karar alma süreci ve ABD başkanının karar alınmadan önceki endişelerine dair ayrıntılar paylaşıldı.
CNN’in raporuna göre Trump, İsrail'in geniş çaplı bir saldırı başlatmaya hazır olduğunu gösteren istihbaratın ardından, ulusal güvenlik ekibiyle koordineli olarak Haziran ayı başlarında İran'a karşı askeri tırmanma seçeneklerini tartışmaya başladı.
Görüşmelerin, hafta sonu Camp David'de gerçekleştiği kaydedildi. CIA Direktörü John Ratcliffe, Başkan Trump'a İsrail'in askeri saldırı başlatmaya hazır olduğuna dair bilgi verdi.
Amerikan yayın ağına göre, İran'daki üç nükleer tesise saldırı başlatma konusundaki nihai karar, operasyonun gerçekleştirilmesinden günler önce alındı.
Ayrıntıların, Beyaz Saray içinde bile gizli tutulurken, İsrail’in planlama aşamalarından tamamen haberdar olduğu vurgulandı.
Trump saldırıdan bir hafta önce, Durum Odası'nda üst düzey danışmanlarıyla günlük toplantılar yaptı ve olası senaryoları tartıştı.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in, Trump'ın Çarşamba ve Perşembe günleri aldığı karardan haberdar olduğunu bildirdi.
Gazeteye göre, ABD'nin asıl planı sadece Fordow'u hedef almaktı, ancak Netanyahu ve Dermer, Trump'ı Natanz ve İsfahan tesislerine de saldırmaya ikna etti.
İsrail gazetesi, "İsrail'in İsfahan'da zenginleştirilmiş uranyumun depolandığı bir yeraltı tesisi olduğunu bildiğini, ancak bunu hedef alamayacağını, bu nedenle ABD saldırısının görevi tamamladığını" bildirdi.
Yedioth Ahronoth’un raporuna göre, operasyon öncesinde Washington, İsrail rejiminden hava savunma bataryaları ve radarlarının bulunduğu nükleer tesislerin önünü “açmasını” istedi. Böylece Tahran'ın B-2 bombardıman uçaklarına eskortluk eden 120 uçak da dahil olmak üzere Amerikan bombardıman uçaklarını göremeyeceğini bildirdi.
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran'a yönelik saldırıyla ilgili gizli müzakerelere iki temel kaygıyla girdiği belirtildi.
Birincisi, askeri operasyonun İran'ın müstahkem nükleer tesislerini, özellikle de Fordow tesisini yok etmede etkili olup olmayacağı endişesiydi.
İkincisi, gerilimi tırmandıran herhangi bir adımın, Washington'ı kaçınmaya söz verdiği uzun ve yıkıcı bir savaşa sürüklemesiydi.
ABD’li yetkililerin, bölgedeki ABD çıkarlarına öncelik veren Trump’a ikinci endişe konusunda güvence veremediği bildirildi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA