Lübnan'daki Yüksek İslami Şii Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali El-Hatib, direnişin 1701 sayılı kararı uyguladığını ve bunun Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığını söyledi.
El Manar televizyonuna konuşan Şeyh el-Hatib, “Devam eden düşman saldırıları, Lübnan'da istikrar olmadığını gösteriyor. Lübnanlılar bunu kabul edecek mi? Lübnan devleti özgürleştirme ve saldırganlığı caydırma rolünü yerine getirmediği sürece, direnişin silahlanmasının haklı bir gerekçesi var demektir” ifadelerini kullandı.
Direnişin saldırıları caydırmak için silaha sarıldığını ve silah konusunda karar verenlerin halk olduğunu belirten el-Hatib, “Mezhepçi zihniyet var olduğu sürece bir devlet inşa edemeyiz ve gerçekçi bir şekilde anlaşamayız” diye konuştu.
Lübnan devletine baskı yapmaya çalışan tüm güçlerin, Lübnan için istikrar istemediğini vurgulayan Şii Konsey yetkilisi, devletin sorumluluk taşıdığını ve yeniden yapılanma ile ilgili görevlerini yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
El-Hatib ayrıca, direnişi silahsızlandırmak isteyenlerin bir devlet istemediklerini, bunların düşmana karşı koymak yerine, bir iç savaşa hazır olduklarını belirtti.
Lübnan ordusunun yeniden yapılanması yönünde devam eden tartışmalara da değinen el-Hatib, Lübnan çıkarlarına odaklanan bir savunma stratejisinin gerekli olduğunu ve direnişle irtibatlı şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
El-Hatib, direnişin Lübnan'ı ve Lübnanlıları savunduğunu, diğerlerinin ise yabancı amaçlar için silah taşıdığını belirtti.
Şeyh el-Hatib ayrıca, "Şii mezhebi yenilirse, Lübnan da yenilecektir. Seyyid Hasan Nasrallah ve Haşim Safieddin'in cenazelerinde yaşananlar, Şii mezhebinin yenildiği iddiasına en büyük yanıttır” ifadelerini kullandı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA