Lübnan’a giden ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Amos Hochstein’in ABD’de 5 Kasım’da yağılacak seçimlerden önce “son teklif” olarak adlandırılan bir anlaşmayı sunmayı amaçladığı belirtildi. Bu teklifin, siyasi ve güvenlik çerçevesinde savaşın durdurulmasını hedeflediği kaydedildi.
Lübnan merkezli El Ahbar gazetesinin haberinde, Amerikalı temsilcinin, İsrail’in saldırılarının Lübnan’ı, kara, deniz ve hava sahasında ABD ve İsrail’in şartlarına boyun eğdirip eğdirmediğini görmek için geldiği bildirildi. Bu şartların, BM’nin 1701 sayılı kararının değiştirilerek Lübnan’ın askeri, güvenlik ve siyasi vesayet altına alınmasını içerdiği ifade edildi.
Öte yandan İsrail, Hochstein’in ziyaretini, Dahiye’ye yaptığı şiddetli bombardımanlarla hazırladı.
Bunun yanı sıra Amerikalı temsilci, Lübnan ziyareti öncesinde El Cedid televizyonuna verdiği röportajda, “1701 sayılı karar, Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkesi kalıcı hale getirecek herhangi bir çözümün temelidir, ancak kararın uygulanmasını sağlamak için değişiklikler ve eklemeler yapılması gerekiyor” dedi.
ABD’nin 1701 sayılı karara değişiklik getirme çabalarına Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Hochstein’in gelişinden önce yanıt verdi. Berri, “kararda herhangi bir artış ya da eksiltme şeklinde değişiklik yapılmasını” kesin bir dille reddettiklerini belirterek, “1701 sayılı kararla ilgili Lübnan’da nadir bir ulusal mutabakat var ve biz bu karara bağlıyız” ifadelerini kullandı.
Berri, Al-Arabiya televizyonuna verdiği röportajda, “Hochstein’in ziyareti, Amerika’nın çözüm bulması için son fırsattır. Ben 2006’dan beri Hizbullah tarafından yetkilendirildim ve Hizbullah 1701 sayılı kararı kabul etti. Lübnan’ı kurtarmak için bir planım var ve Amerika’nın ateşkes sağlama isteği var” dedi.
Berri, İran’ın planını engellediği iddialarını da yalanladı.
Berri, “Genelkurmay Başkanı’nın Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylığı için anayasa değişikliği ve 86’dan fazla milletvekilinin mutabakatı gerekiyor” diyerek, “Mikati hükümeti benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya, görevlerini elinden geldiğince yapıyor” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca Berri, bölgede gerçek ışığın Suudi Arabistan ile İran arasındaki yakınlaşma olduğunu, İsrail’in ise Gazze’de yaptığı gibi Lübnan’da da her şeyi yok ettiğini ifade etti.
Berri, cumhurbaşkanlığı konusundaki duruşunu tekrarlayarak, “Ateşkes sağlanmadan bir Lübnan Cumhurbaşkanı seçilmesinden hiç bahsetmedim” dedi. Berri, önceliğin savaşı durdurmak olduğuna işaret etti.
El Ahbar gazetesi, Berri’nin Amerikalı temsilcinin getireceği iki konuya yanıt verdiğini bildirerek, bunların, 1701 sayılı kararda değişiklik yapılması ve ateş altındayken cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmasının kesinlikle reddi olduğu belirtti.
Başbakan Necip Mikati ise “Hizbullah’ın 1701 sayılı kararı kabul ettiğini” belirterek, “Bu karar bize istikrar sağlıyor” dedi.
Mikati, “Diplomatik çözüm hâlâ masada. Lübnan ordusunun Litani’nin güneyine yerleştirilmesi gerekiyor, kan dökülmesini ve yıkımı önlememiz gerekiyor. 1701 sayılı kararı Lübnan’da uygulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Hochstein’in ziyareti, Eylül ayında başlayan Lübnan’a yönelik güçlü saldırıların ardından ilk kez gerçekleşiyor ve görevindeki son ziyareti olabilir.
El Ahbar’a göre, Hochstein’in öncelikli amacı, İsrail’in saldırılarının istenilen etkiyi yapıp yapmadığını ve Lübnan’ın teslim olup olmadığını öğrenmek, ardından Güney Lübnan’daki İsrail taleplerine ve iç meselelerde tavizler koparmaya çalışmak.
Dün gece Batılı kaynaklar, Hochstein’in, “Lübnan’ın tek taraflı olarak ateşkes ilan etmesini bir çözüm yolu olarak talep edebileceğini” sızdırırken, diğer kaynaklar ise Fransa’nın inisiyatifinde değişiklikler yapıldığını bildirdi.
El-Ahbar, Lübnan Dışişleri Bakanlığı’nın yeni bir karar taslağı aldığını ve 1701 sayılı karar, ateşkes ve bu konularla ilgili siyasi dosyalar üzerine tartışmaların başlayacağı bilgisine ulaştı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA