Birleşik Krallık resmi gazetesi Telegraph, İran’ın “Sadık Vaad 2” adını verdiği operasyonu “İleri balistik füzeler kullanılarak gerçekleştirilmiş, tarihin en şiddetli münferit saldırılarından biri” olarak nitelendirdi.
Saldırının tam etkisinin bir hafta sonra ortaya çıktığını belirten İngiliz gazetesi, İran'ın, dünyanın en büyük hava savunma sistemini delme yeteneğini kanıtladığını vurguladı.
Telegraph'ın raporuna göre, İsrail hava savunma sistemi, İran’dan gelecek saldırıları püskürtmek için güvenilen Demir Kubbe, Davut Sapanı ve Arrow adlı silah sistemleri de dahil birkaç katmandan oluşuyor. Bunlar, dünyanın ilk anti-taktik balistik füzeleri, yani balistik füzeleri düşürmek için kullanılan karadan havaya füzeler olarak kabul ediliyor.
Raporda ayrıca, tüm dünyanın 1 Ekim arifesinde İsrail işgaline yapılan saldırıyı ‘çaresizce’ izlemek zorunda kaldığı belirtilerek, “Bundan sonra olacaklar yıkıcı olabilir” yorumu yapıldı.
Gazeteye konuşan uzmanlar, füzelerin hızı ve büyüklüğü konusunda endişelerini dile getirerek, İsrail'in kendisini daha fazla füze dalgasına karşı savunabilme gücüne şüpheyle yaklaşıyorlar.
Oslo Nükleer Projesi'nde füze uzmanı ve doktora araştırma görevlisi olan Fabian Hoffman, gazeteye yaptığı açıklamada, Sadık Vaad 2 Harekatı’na ilişkin görüntüleri analiz etti. Hoffman, görüntülerin saniyede yaklaşık 600/700 metreyi bulan gerçek zamanlı olağanüstü hızı, inanılmaz derecede hızlı olduğunu açıkça gösterdiğini söyledi.
Diğer uzmanlara göre görüntüler, İsrail'in bu kadar yoğun bir bombardımanı karşılayacak yeterli hava savunma birimi veya füzeye sahip olmayabileceğini gösterdi.
Uzmanlar ayrıca, özellikle drone saldırılarındaki artışın Demir Kubbe'de olası bir kusuru veya zayıflığı ortaya çıkardığı yönündeki endişelerini dile getirdiler.
Güvenlik uzmanları, Telegraph gazetesine verdikleri röportajın sonunda, İran ve müttefiklerinin büyük ve koordineli bir füze saldırısının, hava savunma sistemini çökertebileceği ve sivil bölgelerde büyük yıkıma yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kudüs Haber Ajansı - KHA