Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas müzakere heyeti dün Katar’ın başkenti Doha’da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman ve Mısır Genel İstihbarat Şefi Abbas Kamil ile bir araya geldi.

Görüşmeyi bir açıklamayla duyuran Hamas, Mısır ve Katar’ın rolünü ve müzakerelerde sarf edilen çabaları memnuniyetle karşıladığını belirterek, Hamas’ın bir anlaşmaya varmak için devam eden esnek yaklaşımını vurguladı.

Hamas, ABD Başkanı Joe Biden’ın geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı açıklamaya ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2735 sayılı kararına dayanan ateşkes anlaşmasını yeni bir talepte bulunmaksızın uygulamaya hazır olduğunu yineledi.

İki yetkiliyle yapılan görüşmede Hamas heyeti, Gazze’de saldırı sonrası döneme ilişkin her türlü projeyi reddettiğini yineledi. Heyet, Gazze yönetiminin, üzerinde uzlaşılmış bir Filistin vizyonuyla kararlaştırılacak bir Filistin iç meselesi olduğunu vurguladı.

İsrail Kan televizyon kanalı, dün yapılan toplantının amacının Hamas’ın, hasta ve yaşlı esirler karşılığında serbest bırakılacak Filistinli esirlerin kimlikleri konusundaki taleplerinden geri adım atıp atmadığını öğrenmek olduğunu belirtti. Öte yandan, siyasi muhabir Barak Ravid, konuyla ilgili bilgi sahibi üç kaynaktan, toplantının müzakerelerdeki çıkmazı aşmayı amaçladığını aktardı.

Temaslar hakkında bilgi sahibi olan kaynaklara göre, Mısır ve Katarlı yetkililer, son iki gün içinde ABD tarafına, İsrail’in iddia ettiği “Hamas’ın koyduğu yeni şartlar” konusunda, özellikle esir takası meselesi konusunda Hamas’la müzakere edilebileceğini iletti.

Doha ve Kahire, bu konuda Hamas ile görüşme başlatmaya hazır olduklarını ve hareketin tutumunu yumuşatabileceklerini belirtti. Ancak, ABD tarafından özellikle Philadelphia meselesinde, İsrail hükümeti ve Benyamin Netanyahu’nun tutumunu yumuşatmalarını talep etti.

Öte yandan Batılı diplomatik çevrelerde ABD’nin Gazze’de derhal ateşkes çağrısında bulunan bir BM Güvenlik Konseyi kararını kabul etme sürecinde olduğu ve her iki tarafın da kararı uygulamak zorunda kalacağı konuşuluyor.

Edinilen bilgilere göre iddia edilen karar, Netanyahu'nun anlaşma taslağına eklediği, "açıklama belgesi" olarak bilinen şartlardan önceki 2 Temmuz tarihli öneriye dayanıyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA