ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail savaş uçaklarının, Beyrut'un güney banliyösünde yoğun nüfuslu bir bölgeye düzenlediği saldırılar hakkında yorum yapmayı reddetti. Bakanlık sadece, İsrail ile Hizbullah arasındaki tırmanışı önlemek için diplomasiyi sürdüreceğini açıkladı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel basın mensuplarına verdiği brifingde, “İsrail ve Lübnanlı sivillerin evlerine dönüşü ve barış içinde yaşamalarını sağlayacak diplomatik bir çözüm için çalışmaya devam ediyoruz. Kesinlikle her türlü tırmanıştan kaçınmak istiyoruz” dedi.

Patel ayrıca ABD'nin İsrail işgal gücüne verdiği desteğin sarsılmaz olduğunu belirterek, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu savundu.

Beyaz Saray da İsrail saldırısı hakkında yorum yapmayı reddetti. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre yaptığı açıklamada, gerginliğin tırmanmasını ve savaş çıkmasını önleyecek diplomatik bir çözüme ulaşmanın önemini vurgulayarak, ABD'nin İsrail ile Hizbullah arasında bir savaşın “kaçınılmaz” olduğuna dair iddialara inanmadığını söyledi.

Benzer bir açıklamada bulunan BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert ve barışı koruma operasyonları liderlerinin, İsrail ile Hizbullah arasında bir savaşı önlemek amacıyla Lübnan'da görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.

Rusya, İran ve Suriye Dışişleri Bakanlığı ise saldırıyı kınadıklarını açıkladılar. 

Rusya, İsrail'in Lübnan'ın başkentine düzenlediği saldırıyı “uluslararası hukukun ağır bir ihlali” olarak nitelendirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kanaani de saldırıyı “Lübnan egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve tüm uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak nitelendirdi ve Lübnan hükümeti, ordusu ve direnişinin saldırıya karşılık verme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

İsrail'in Lübnan'ın egemenliğine yönelik açık saldırısını kınadığını açıklayan Suriye Dışişleri Bakanlığı ise İsrail işgal güçlerinin bölgedeki saldırganlığını tırmandırma ve genişletme politikasına bahaneler üretmeye devam ettiğini belirtti.

Filistinli direniş grupları da Beyrut’a yönelik saldırıyı kınadıklarına dair önemli bildiriler yayımladı.

Saldırının sonuçlarından tamamen İsrail işgalinin sorumlu olduğunu belirten Hamas, işgalcilerin Filistin, Lübnan, Yemen ve Ortadoğu'da daha fazla suç işleyerek, kaybettiği itibar ve caydırıcılığını yeniden sağlama çabalarının pervasız bir maceradan ibaret olacağını ve bunun bedelini ağır ödeyeceğini vurguladı.

İşgalin suçlarından ve sürekli ihlallerinden ise ABD’yi sorumlu tutan direniş hareketi, ümmetin tüm güçlerini, bileşenlerini ve partilerini, Lübnan halkı ve Direnişi ile dayanışmaya ve birleşmeye çağırdı. 

Diğer yandan İsrail saldırısını sert bir dille kınadığını açıklayan Filistin İslami Cihad hareketi, Lübnan halkıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

El-Mücahidin Hareketi ise İsrail düşmanının, özellikle Gazze'ye destek veren Direniş güçleri olmak üzere, milletin temel direklerine karşı saldırganlığını sürdürdüğünü belirtti.

Filistin Direniş Komiteleri de İsrail'in saldırganlığını kınayarak, ümmetin tüm bileşenlerini bir araya gelmeye ve Direniş siperlerinde birleşmeye çağırdı.

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ise İsrail'in sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırgan eyleminin savaş suçu teşkil ettiğini belirterek, İsrail'in tehlikeli tırmanışının, çatışmayı yeni bir aşamaya taşıdığını ve bu aşamada Lübnan'daki İslami Direniş'in tüm Direniş güçleriyle birlikte bu suça güçlü bir şekilde karşılık vereceğini belirtti.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ayrıca, Beyrut'a yönelik saldırının ABD yönetimi ve İsrail'in Batılı müttefikleriyle tam iş birliği ve koordinasyon içinde gerçekleştiğini vurguladı. 

Yemen Ensarullah Hareketi de Beyrut’a yönelik İsrail saldırısını kınadığını açıkladı.

Ensarullah Hareketi Siyasi Bürosu tarafından yapılan açıklamada, sivillerin kasıtlı bir şekilde hedef alındığı ve tüm uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiği belirtildi.

Ensarullah ayrıca İsrail'in bu ciddi ihlalinin "savaş suçlusu Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı son ziyaretin" ardından geldiğini belirterek, Lübnan'la dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA