Beyrut’ta düzenlenen bir Muharrem Meclisi programında konuşan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, işgalcileri kovmanın kovmanın tek yolunun direniş olduğunu vurguladı. 

Şeyh Naim Kasım, Han Yunus bölgesine yönelik saldırının insanlığın ve uluslararası sistemin alnında bir leke olduğunu vurgulayarak, “Araplar, Müslümanlar ve yabancılar bu suç karşısında kıllarını bile kıpırdatmıyorlar, ancak bunun Allah’ın izniyle zafere açılan bir kapı olacağından eminiz” dedi.

Netenyahu’nun hayal ettiği zafere ulaşamayacağını söyleyen Hizbullah yetkilisi, “Daha fazla katliam yapsa bile sonunda düşecek ve hakkın karşısında konumlanan Batı değerleri de onunla birlikte sonsuza kadar düşecek” ifadelerini kullandı.

Şeyh Kasım konuşmasına şöyle devam etti: “Lübnan’da direniş, bir proje fikrini aştı. 1982 yılında İsrail’e karşı direnişi gündeme getirdiğimizde, bu, hayat bulabilecek ya da başarısız olabilecek bir projeydi. Gelişmelerin ne olacağını veya nasıl karşı koyacağımızı ya da başarılı olup olmayacağımızı bilmiyorduk. Ancak sabır, acı, fedakarlık, şehitler, yaralılar ve esirlerle geçen 42 yılın ardından, 2000, 2006 ve 2017 yıllarındaki ardışık zaferlerle ve şu anda verilen destekle, direnişin işgali sona erdirmenin, bağımsızlığı geri kazanmanın ve ülkemizi savunmanın, onurumuzu ve haysiyetimizi korumanın tek ve kesin yolu olduğundan eminiz. Uluslararası sisteme başvurmanın İsrail’in ve düşmanlarımızın lehine olan mutlak şerre başvurmak olduğunu biliyoruz.

Lübnan’daki direniş artık Lübnan’ın temel direği ve sütunlarından biri haline geldi; yani artık halkı, mezhepleri, direnişi ve ordusu olmadan güçlü bir Lübnan’dan, bağımsız bir Lübnan’dan ya da gelecekteki bir Lübnan’dan söz edemeyiz ve bu ana sütun, yani direniş olmadan Lübnan istikrara kavuşamaz.

Gazze’de olanlara ve dünyanın yaptıklarına bakın, haklı olmakla birlikte güçlü olmak, bağımsızlık ve kurtuluş için tek seçenektir. Kalem ve kâğıtla kurtuluş isteyenler, büyük şeytan Amerika’dan himaye isteyenler ve sosyal medya aracılığıyla istikbalini isteyenler, odalarında oynayıp eğlenmeye devam etsinler. Biz doğru yoldayız ve kervan yoluna devam ediyor.”

Öte yandan Lübnan Parlamentosu’ndaki Direnişe Vefa Bloğu Milletvekili İbrahim el-Musevi, Nebi Şeyt Beldesinde düzenlenen Muharrem ayı programında yaptığı konuşmada, Arap rejimlerinin silahlarının İsrail ve onun çıkarlarını koruduğunu söyledi.

Konuşmasının devamında Musevi, “Bugün büyük bir konumdayız, çünkü İslami Direniş savaştan dokuz ay sonra düşman İsrail’e karşı en büyük hava savaşını yürütüyor” ifadelerini kullandı.

“Arap rejimlerinin F-15’lere, F-16’lara, füzelere ve diğer son teknoloji silahlara sahip olduğunu” hatırlatan Hizbullah Milletvekili, “Rejimler bu silahları İsrail’le savaşmak için mi getirdi?” diye sordu.

Musevi, “Bu silahları edinmelerine izin veren İsrail’dir. Bu silahlar rejimlerin kendilerini halklarından korumaları ve diğer Arap ülkeleriyle savaşmaları içindir. Ya da İsrail’i hedef almaları halinde İran, Yemen ve Irak’tan fırlatılan Direniş Ekseni füzelerine karşı koymaları içindir” değerlendirmesinde bulundu.

Kudüs Haber Ajansı - KHA