İran’ın işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail hedeflerinde düzenlediği saldırılar ve bunun bölgesel önemi hakkında konuşan el-Ahbar Genel Yayın Yönetmeni İbrahim el-Emin, “İran'ın İsrail’e karşı misilleme saldırısı, Tahran’ın işgale karşı mücadelenin bir parçası olduğunu teyit etmesi ve yeni bir İsrail-İran siyasi denklemi oluşturması yönünden son derece önemlidir” dedi.
Lübnan medyası el-Meyadin’e konuşan el-Emin, “İsrail, İranlı danışman şehit Muhammed Rıza Zahidi'yi Direniş hareketlerinin ortak operasyon odalarında bir aktör olarak görüyordu ve bu da Zahidi’ye yönelik suikastı, herhangi bir Hamas veya Hizbullah liderine düzenlenen suikastlara eşdeğer kılıyor” yorumunu yaptı.
El-Emin'e göre Tahran’ın tepkisi, İran'ın karşı koyma gücünün fazlası ile olduğunu ve devam eden savaşın çok önemli bir parçası olduğunu kanıtladı.
Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmaları için devam eden müzakerelere de değinen el-Emin, ABD ve İsrail’in müzakerelerde, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara İsrail'in önerilerini kabul etmeleri veya onaylamaları için baskı yaptığını söyledi. El-Emin’in verdiği bilgilere göre BAE’nin desteklediği ve Katar’ın karşı olduğu Amerikan ve İsrail girişimleri, Doha’yı Hamas’a baskı yapmaya zorladı.
El Emin ayrıca, Gazze'deki savaş sona ermediği sürece Hizbullah'ın kuzey cephesine yönelik saldırılarını durdurmayacağını doğruladı. Baş editöre göre savaşın durması ABD'nin tutumundaki değişikliğe ya da işgal hükümeti içindeki bir iç karışıklığa bağlı.
Son olarak Lübnan halkının ezici bir çoğunluk ile Filistin’i desteklediğini kaydeden el-Emin, “Gazze dünyadaki her şeyi etkileyecektir. Gazze’deki savaş olmasaydı, bugün Batı'da var olan Siyonist eğilim bu kadar yoğun şekilde ortaya çıkmayacaktı” dedi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA