Haaretz gazetesi için bir yazı kaleme alan İsrail güvenliği ve askeri ilişkiler uzmanı Yossi Melman, Hizbullah ile İsrail işgali arasındaki çatışmalar hakkında dikkat çekici öngörülerde bulundu. 

Melman analizinde, genellikle Soğuk Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışına atıfta bulunmak için kullanılan “Dehşet Dengesi” doktrinine atıfta bulunarak, “Pratik olarak Dehşet dengesi, bir ülke diğerine nükleer saldırı gerçekleştirirse, ilk saldırıya uğrayan tarafın cephaneliğinde saldırgana misilleme yapmak için yeterli nükleer silaha sahip olacağını ve böylece karşılıklı garantili yıkıma yol açacağını söylüyor” bilgisini paylaştı.

7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından Lübnan ile sınır bölgesinde yaşanan gelişmelerin, Dehşet Dengesi doktrininin bölgesel bir versiyonu olduğunu savunan Melman, İsrail işgal rejiminin yanı sıra, Hizbullah’ın da İsrail şehirlerine, askeri ve sivil altyapısına büyük zarar verebilecek ve geride yüz binlerce kayıp bırakabilecek silah sistemlerine sahip olduğunun altını çizdi.

İsrail’in Lübnan’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda, Hizbullah’a iddia edildiği kadar büyük zarar vermediğinin altını çizen yazar, bir sonraki savaşta sadece Lübnan’ın değil İsrail’in de büyük bir yıkımla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

Melman ayrıca son yıllarda Genelkurmay Başkanları ve İç Cephe Komutanları için çok sayıda brifingde yer aldığını belirterek, bu toplantıların hepsinde, Hizbullah'ın sahip olduğu güçlü silah stoğundan dolayı İsrail’de yol açabileceği yıkımın korkutucu senaryosunu çizdiğini sözlerine ekledi.

İsrailli uzman analizinin başka bir bölümünde, Hizbullah'a karşı yürütülen saldırıların birçok cephede savaşa dönüşeceği uyarısında bulundu. Suriye'den, Irak'tan, Yemen'den ve muhtemelen İran'dan "İsrail"e roketlerin atılacağını kaydeden Melman, “Batı Şeria'nın alevlenmesi ve İsrail’in kendisini daha önce görmediği bir savaşın içinde bulması gibi büyük bir tehlike de var” dedi.

Eski Mossad Başkanı: Kamuoyundan gizlenmemesi gereken bir sorun var

Bu arada eski Mossad Başkanı Tümgeneral Danny Yatom, Radio 103 FM'e verdiği röportajda , İsrail işgalinin kuzey cephesinde durgunluk içinde olduğunu ve kamuoyundan gizlenmemesi gereken bir sorunla karşı karşıya olduğunu söyledi. 

İsrail ordusunun iki cephede savaşmakta büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirten Yatom, Lübnan ile işgal altındaki Filistin toprakları arasında yerin altında yüzlerce kilometrelik tüneller olduğunu iddia ederek, Hizbullah savaşçılarının tespit edilmesi ve haklarında istihbarat toplanmasının çok zor olduğunu savundu.

Yatom bu yüzden, Hizbullah'la savaşın, silahlı bir güç ile bir devlet arasındaki çatışmadan çok daha zor olacağı konusunda uyardı.

Benzer iddialarda bulunan Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin Araştırma Başkanı Tal Beeri, Radyo 104.5 FM'e verdiği röportajda, Hizbullah'ın 1980'lerin sonlarından bu yana "Lübnan toprakları altında çok geniş bir tünel ağı inşa ettiğini" söyledi. Tal Beeri’ye göre bu ağa "Lübnan'daki Tüneller Ülkesi" denilebilir.

Beeri, bu tünellerin, sınır çitini geçip Yukarı Celile'ye sızmak için tasarlanmış saldırı tünelleri ve bir bölgeden diğerine harekete izin veren stratejik tüneller olmak üzere çeşitli türlere ayrıldığını sözlerine ekledi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA