Rapor: Hizbullah'la Savaşta İsrail'i Ne Bekliyor?

Hizbullah ve İsrail ordusunun kapsamlı bir savaşa girişmesi ihtimaline değinen ve üst düzey İsrailli yetkililere sunulduğu ortaya çıkan bir rapor, Hizbullah’ın sahip olduğu gücün, Tel Aviv'i hızla bozguna uğratabileceğini ve İsrail işgalinin Lübnan'daki İslami Direniş karşısında hiçbir şansının olmadığını ön görüyor. 

12 Şubat 2024
Rapor: Hizbullah'la Savaşta İsrail'i Ne Bekliyor?

Reichman Üniversitesi Terörle Mücadele Politikası Enstitüsü'nde yüzlerce uzman tarafından yürütülen üç yıllık bir araştırma, İsrail işgali ile Lübnan Hizbullah’ı arasındaki olası bir savaşın, Siyonist rejim için en yıkıcı savaş olacağını bildirdi.

Olası savaşla ilgili analize ışık tutan İsrailli haber kuruluşu Calcalist, benzeri görülmemiş yıkımların meydan gelebileceğini belirtti.

130 sayfalık kapsamlı rapor, eski askeri ve güvenlik yetkililerinin yanı sıra, akademisyen ve hükümet yetkililerinden oluşan altı düşünce kuruluşu ekibinin ortak çalışmasıyla ortaya çıktı. Ekibe, Reichman Üniversitesi'nin Başkanı ve sözde "terörizm araştırması" alanında dünya çapında tanınan bir isim olan Profesör Boaz Ganor, öncülük ediyor.

Ganor'un raporu, kuzeyden, yani Lübnan sınırından başlaması beklenen savaşın, İsrail işgali açısından son derece yıkıcı olacağını öngörüyor.

Rapora göre Hizbullah, günde 2.500 ila 3.000 füze fırlatabilecek güce sahip, ayrıca tek bir günde, yüzlerce roketin yağabileceği "Guş Dan" gibi yoğun nüfuslu bölgeleri hedef alabilecek büyük operasyonlar gerçekleştirebilir.

Raporun başka bir bölümünde, amansız saldırıların, üç haftadan fazla bir süre boyunca her gün devam edeceği öngörüldü. Çatışmaların sonucunda ortaya çıkacak yıkımın benzersiz olacağını, hem ön saflarda hem de işgal altındaki Filistin'deki İsrailli yerleşimciler arasında binlerce ölümün meydana gelebileceğini vurgulayan rapor, ortaya çıkacak panik ve kargaşa ortamının, daha büyük yıkımlara yol açacağını bildiriyor.

Rapora göre Hizbullah'ın olası operasyonlarının temel hedeflerinden biri, İsrail kuvvetlerinin hava savunma sistemini baltalamaktır.

Ayrıca “Roket salvolarının hızı, İsrail’in savunma gücünde ağır hasarlar bırakacak ve çatışmanın ilk günlerinde Demir Kubbe ve Davut Sapanı'na yönelik önleme füzelerinin rezervlerini tüketecek” öngörüsünde bulunan uzmanlar, son derece önemli olan ulaşım altyapısının, iletişim kanallarının, bakanlıklara ve yerel yönetimlere bağlı sitelerin, yaygın siber saldırılarla karşı karşıya kalacağını belirtti.

Uzmanlar ayrıca, Hizbullah'ın Rıdvan özel birliklerinden yüzlerce savaşçıyı “İsrail topraklarına” göndermeye hazırlanırken, İsrail işgali içinde kaosun tırmanacağını öngörüyor. Uzmanlar ilgili bölümde “Birincil hedefleri Lübnan sınır bölgesindeki yerleşimlerin ve kuzey bölgesindeki stratejik askeri alanların kontrolünü ele geçirmek olacaktır” yorumunu yaptı.

Ganor, İsrail kamuoyunun Hava Kuvvetleri ve istihbarat oluşumlarının İsrail işgaline yönelik güdümlü füze saldırılarının çoğunluğunu önleme yönündeki beklentilerinin büyük ihtimalle boşa çıkacağına dikkat çekti.

Rapor ayrıca Suriye, Irak ve Filistin’deki direniş gruplarının yanı sıra Yemen’deki Ensarullah hareketinin de Hizbullah’ın yanında savaşa katılabileceğinin altını çiziyor.

Ganor’un, söz konusu raporu, Filistin Direnişinin 7 Ekim operasyonundan önceki aylarda, çeşitli İsrailli askeri ve siyasi liderlere sunduğu bildirildi. Ancak İsrail medyasına göre güvenlik kurumlarını ve karar vericileri uyarma girişimleri başarısız oldu.

Raporun, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Savunma Moshe Ya'alon ve Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi gibi üst düzey isimlerin yer aldığı toplantılarda, paylaşıldığı kaydedildi.

İsrail medyası, daha endişe verici bir duruma işaret ederek, yalnızca beş düşünce kuruluşu ekibinin bulgularının kamuya açıklandığını, altıncı ekip tarafından hazırlanan ve olası bir İsrail önleyici saldırısıyla ilgili hususlara odaklanan bölümün gizli kaldığını belirtti.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.