Gazze İçişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Sözcüsü İyad el-Bezm, Siyonist işgalin Kuzey Gazze sakinlerini aç ve susuz bırakmaya yönelik sistematik politikası konusunda uyarıda bulunarak İsrail’in, Gazze ve Kuzey Gazze vilayetlerinde yoğunlaşan katliamlarına ve vatandaşları evlerini terk etmeye yönelik psikolojik savaşına rağmen tehcir hedefine ulaşamadığını söyledi.
El-Bezm, 7 Kasım Salı günü düzenlediği basın toplantısında şunları sözlerine ekledi: “İçişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik kurumları vatandaşlara destek verme ve onlara hizmet sunma görevlerini yerine getirmeye ve Gazze vilayetlerinde iç cephedeki istikrarın korunması için mümkün olan tüm gayretle çalışmaya devam ediyor.”
Gazze ve Kuzey Gazze vilayetlerinde ikamet eden yaklaşık 900 bin Filistinli vatandaş var.
Topraklarına ve evlerine sıkı sıkıya bağlı kalan, Siyonist işgalin vahşi katliamlarının, ürkütme ve psikolojik terör araçlarının korkutamadığı halkımızı kararlık ve gurur selamıyla selamlıyorum.
Gazze vilayetlerindeki barınma merkezlerinin sayısı 225'e ulaştı; bunların 97'si Gazze ve Kuzey vilayetlerinde yer almakta ve 311 bin yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmakta.
Gazze ve Kuzey vilayetlerindeki barınma merkezleri 87 okul, 9 hastane ve bir kiliseye dağılmış durumda. Bu yerlere insanlar, hedef alınmamak için sığınıyor; ancak bombalar onları orada da buluyor.
“32 Gündür Gazze ve kuzeydeki vatandaşlara hiçbir yardım ulaşmadı; barınma merkezlerine veya yerleşim yerlerine de hiçbir malzeme ulaşmadı.”
El-Bezm, uluslararası toplumu Gazze Şeridi'ndeki sivillere, özellikle de Gazze ve kuzey valiliklerine karşı işlenen suçlarla alakalı sorumlu tutarak “işgal liderlerinin savaş suçları mahkemesine çıkarılması” çağrısında bulundu.
Gazze ve Kuzey Gazze vilayetlerindeki tüm fırınların, bir kısmının hedef alınması, bazılarında ise un ve yakıt bulunmaması nedeniyle tamamen çalışmayı durdurmuş olduğunu; Gazze ve Kuzey Gazze vilayetlerinde ise içme suyu sıkıntısı yaşanmasının, vatandaşları içmeye uygun olmayan kirli suları içmeye mecbur bıraktığını bildiren İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, İsrail’in, güvenli bir insani koridorun var olduğuna dair duyurusunu tamamen yalan olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: “Burası bir ölüm koridoru ve işgal, bu koridorlarda hareket eden her şeyi hedef alıyor.”
İşgalin, Gazze Şeridi'nin güneyinde insanları gitmeye zorladığı alanlar her gün katliam yapılan alanlar olduğundan Gazze Şeridi'nde güvenli hiçbir yer yok.
İyad el-Bezm, işgalci İsrail’in, Gazze ve kuzey valiliklerinde yaşayanları evlerini terk etmeye zorlamak için katliamı, terörü ve psikolojik baskıyı kullanmaya devam ettiği konusunda uyardı ve “Nereye gidecekler? Artık güvenli bir alan da yok!” dedi.
Basın toplantısının sonunda Gazze İçişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Sözcüsü İyad el-Bezm, Filistin halkına “daha fazla omuz omuza olma, dayanışma, işgalin aç ve susuz bırakma politikası gölgesinde bir bardak su ve bir parça ekmeği paylaşma” çağrısında bulundu.
İsrail işgali, Gazze Şeridi'nde yönelik saldırılarına üst üste 32 günündür, tüm uluslararası, insancıl ve hukuki sözleşmeleri hiçe sayarak, dünyanın gözü önünde en iğrenç kanlı katliamları gerçekleştirip altyapı ve binaların büyük yıkımının yanı sıra 10.000'den fazla şehit ve 25.000'e yakın yaralı geride bırakarak devam etmekte.
Kudüs Haber Ajansı - KHA