Filistin İslami Cihad Hareketi, Siyonist düşmanın, Gazze'deki Arap Baptist Millet Hastanesi’ni (Mamedani Hastanesi'ni) bombalayarak gerçekleştirdiği vahşi katliamın sorumluluğundan her zamanki gibi kaçmaya çalıştığını ve Filistin İslami Cihad Hareketi’ni itham etmek için büyük bir gayret sarfettiğini söyledi.

İslami Cihad Hareketi, bir basın açıklamasıyla, düşman tarafından allanıp pullanarak ileri sürülen suçlamaların batıl ve temelsiz olduğunu ve İslami Cihad Hareketi’nin, Gazze'deki diğer direniş güçleri gibi ibadet yerlerini veya kamu tesislerini -özellikle de hastaneleri- askeri bir merkez veya silah depolamak ya da roket atmak için kullanmadığının altını çizdi. Düşmanın bu merkezleri, özellikle de hastaneleri hedef almasını meşrulaştırmak için bu yalanları tekrarladığına, bunun ciddi bir suçlama olduğuna ve arka planda da işlediği suçun sorumluluğundan kaçarak diğer hastaneleri hedef almayı amaçladığına dikkat çekti.

İslami Cihad Hareketi, Gazze Şeridi'ndeki Baptist Hastanesi ve diğer hastanelerin, tüm dünyanın gözlerin önünde tahliye edilmediği takdirde bombalama cezası ile karşılaşacağı yönünde tehditler aldığını, Siyonist varlığın birçok yetkilisinin de medya vasıtasıyla günlerce bu tehditleri tekrarladığını ve dünyadaki malum güç sahiplerinin de caydırma ve engelleme noktasında hiçbir şey yapmadığını açıkladı.

İslami Cihad Hareketi basın açıklamasında ayrıca şunları söyledi: “Düşmanın sunduğu çelişkili anlatılar, onun yalanlarını ve medyaya tekrarladıklarının tamamen uydurma ve iftira olduğunu ortaya koyuyor. Siyonist varlığın Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lior Ben Dor, "silah ve patlayıcıların kasıtlı olarak hastane içinde saklandığını" ve "patlamanın hastanenin içinde çevreden atılan roketler sonrasında meydana geldiğini" iddia ederken, Siyonist varlığın ordusundan yapılan açıklamada "başarısız bir füze fırlatma girişimi hastaneyi vurdu" senaryosu ileri sürülerek hastanenin "başarısız bir füze saldırısına maruz kaldığı” iddia edildi. Bu da yalancıların hastanenin içinden ateşlenme ile dışarıdan gelen füzelere maruz kalma arasında tek bir hikâye üzerinde anlaşamadıklarını doğruluyor.”

“Çok sayıda saha muhabiri, görgü tanığı ve hastanenin bombalandığı anı kaydeden videoların varlığı, patlayıcı başlığın ağırlığı, bombanın düşme açısı ve bıraktığı tahribatın boyutu ortada. Bunlar belgelenmiş durumda ve bütün bunlar bombalamanın, dünyanın -Gazze Şeridi'ndeki güvenli olması gereken evlerin ve apartmanların bombalanmasında- günün her saatinde izlediği bombalamalarda kullanılana tam olarak benzeyen bir savaş uçağından gerçekleştirilen hava bombardımanı olduğunu doğruluyor.”

İslami Cihad Hareketi, düşmanın kasıtlı suçlarından kaçma girişimlerinin yeni olmadığı ve gazeteci Şirin Ebu Âgile suikastından ve Siyonist varlığa ait ordunun, olayın direniş füzeleri ile gerçekleştiği yönündeki iddiaları tekrarlayıp durduktan sonra geri adım atarak olayın sorumluluğunu kabul ettiği Meydanların Birliği Savaşı sırasında Cebaliye kampındaki çocukların hedef alınmasından kaçmak için tekrarladığı iddialara benzer olduğu değerlendirmesinde bulundu.

İslami Cihad Hareketi ayrıca, özgür basın ve medyayı düşmanın yalanlarına kapılmamaya, İsrail’in iddialarını ve yalanlarını allayıp pullaması için önünü açmamaya çağırdı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA