İsrail işgal ordusu, amacının Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmak olduğunu belirtirken, Tel Aviv’deki çevreler hem siyasi hem de askeri yönetimin bu amaca nasıl ulaşılacağı konusunda net planlara sahip olmadığını söylüyor.
Konuya ilişkin Haaretz gazetesinin askeri yorumcusu Amos Harel, işgal ordusu liderlerinin Hamas hareketini ortadan kaldırmaktan söz etmelerine rağmen, risk almaktan kaçınmasıyla bilinen Başbakan Benyamin Netenyahu’nun tam olarak ne istediğini bilmediklerini söyledi.
Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanan analizinde Harel, Hamas’la daha önce yaşanan çatışmalarda işgal ordusunun Gazze Şeridi’nin derinliklerine kara harekâtı düzenlemekten kaçındığına, düzenlediğinde de işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nin derinliklerine nisbeten kısa bir mesafe girdiğine dikkat çekti.
Harel, Aksa Tufanı operasyonunun sonuçları ve İsrail yönetiminin halk arasında oluşturduğu yüksek beklentiler nedeniyle, şu anki koşulların tamamen farklı olduğunu belirtti. Yüksek beklentiler öyle bir seviyede ki bu operasyonun büyük kayıplara yol açacağı korkusuna rağmen sadece sınırlı bir kara operasyonu başlatmanın bile ciddi iç eleştirilerle karşı karşıya kaldığını sözlerine ekledi.
“Halk desteğine sahip ideolojik bir örgütü yenmek çok büyük bir zorluk teşkil ediyor” diyen Harel, “İşgal ordusu ve diğer orduların liderlik çevrelerinin, geçmişte kapsamlı bir savaş patlak verdiğinde ideolojik örgütlerle nasıl mücadele edileceği konusunda derinlemesine tartışmalar yürüttüğüne” işaret etti.
“Böyle bir örgütle yüzleşmek için önerilen seçeneklerin; hava saldırıları düzenlemek, kara ve hava operasyonlarını birleştirmek, askeri yapılarına zarar vermek, çok sayıda savaşçısını öldürmek ya da örgüt liderlerine sistematik olarak suikast düzenlemekle sınırlı olduğuna” dikkat çekerek, Gazze’ye yönelik savaşta tüm bu seçeneklerin masada olduğunu belirtti.
Harel, İsrail’in Gazze Şeridi’nin derinliklerine doğru bir kara harekâtı başlatmaya karar verdiğinde karşılaşacağı zorlukları sıraladı. Bunlardan en önemlisi, Gazze Şeridi ve kuzeyindeki Filistinli vatandaşların ezici çoğunluğunun, işgal ordusunun evlerini boşaltmaları ve Gazze Şeridi’nin güneyine gitmeleri yönündeki talebini kabul etmemesiydi.
İşgalin askeri harekât kabiliyetini artırdığı gerekçesiyle, bölge sakinlerinin evlerini tahliye etme talebini reddettiğini hatırlattı.
Harel, Gazze’ye olası bir kare harekatını zorlaştıran ikinci hususun ise Hamas’ın elindeki İsrailli esirler olduğunu belirtti.
İşgal ordusunun dün Hamas’ın elindeki mahkum sayısının 199 olduğunu açıkladığına işaret eden Harel, bu sayının kesin olmadığını, çok sayıda kayıp kişi olduğunu ve İsrailli esirlerin bir kısmının diğer Filistinli gruplar tarafından tutulmasının muhtemel olduğunu kaydetti.
Ayrıca Gazze Şeridi’ndeki insani krizin tezahürlerini azaltacak çözümler geliştirilmesi için İsrail’e uluslararası baskı yapıldığını, bunların arasında Refah sınır kapısının insani yardımların geçişi için açılması ve yabancı vatandaşların Gazze Şeridi’nden çıkarılmasının da yer aldığını sözlerine ekledi.
Harel, Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’e verdiği sınırsız desteğe ve Hamas hareketinin iktidarını ortadan kaldırma çağrısına rağmen, Başkan Joe Biden’ın İsrail’i Gazze Şeridi’ni işgal etmenin sonuçları konusunda açıkça uyardığını vurguladı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA