Haaretz’in askeri analisti Amos Harel yayınladığı raporunda, Netanyahu'nun Gazze ile son çatışma turunun sona ermesinin ardından yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, “Netanyahu’nun "İsrail, İslami Cihadı unutulmayacak şekilde vurdu ve caydırıcılık denklemini değiştirdi" sözlerini hatırlattı.
Harel, dün ortaya çıkan güvenlik geriliminin ve bayrak yürüyüşünden önce yapılan çok sayıda istişarenin gerçek durumu gösterdiğini kaydederek, "İsrail zaferinden hiç emin değildi ve Gazze Şeridi'nden bölgeye askeri tırmanışı yeniden geri getirebilecek şiddetli bir tepkiden korkuyordu" dedi.
İsrailli askeri analist sözlerini şöyle sürdürdü:
"Durum daha da karmaşık, çünkü bu yılki gösterinin aşırılık yanlısı ideolojik temeli, hükümet koalisyonunun kalbinden geliyor. Itamar Ben Gvir artık Knesset'in bir şekilde Netanyahu'nun siyasi oyunları sayesinde girmiş uç üyesi değil, daha çok hükümette kıdemli bir bakan ve resmi olarak en azından ulusal güvenlik portföyünü taşıyor. Ben Gvir ve çetesinin davranışları, Filistin tepkisinin gücünü belirleyecek."
Harel dün işgal altındaki Kudüs'ün Eski Şehir bölgesindeki Bayrak Yürüyüşünü, “önceki yıllarda olduğu gibi, iğrenç bir milliyetçilik ve ırkçılık gösterisi olarak” tanımlayarak, “Özellikle dindar Siyonist çocukların isyan çıkardığı, Filistin mallarına zarar verdiği ve nefret şarkıları söylediği videolar iğrenç. Her iki tarafta da can kaybı olmaması saha koşullarının seyrini etkilemedi” dedi.
İsrail ve Hamas'ın esas olarak mevcut durumu sürdürmekle ilgilendiğini, İslami Cihad'ın ise son operasyondan sonra toparlanmak için zamana ihtiyacı olduğunu kaydeden Harel, saldırıların önceki dönemlerde olduğu gibi geniş çaplı gerçekleşmediği sürece güvenlik tehdidinin siyasi durumu doğrudan etkilemediğini belirtti.
Gazze'deki ekonomik durumdaki iyileşmenin sınırlarda göreceli istikrarı artırdığına inanan Harel, “İslami Cihad’ı hedef alan son 3 çatışma turunda olduğu gibi, özellikle Gazze’den yaklaşık 17 bin işçinin Yeşil Hatta girişine devam etmesiyle Hamas'ın çatışma turlarına katılması engelleniyor. Bu yorum mutlaka herkes tarafından kabul edilmiyor ve Hamas'ın İslami Cihad'ın binlerce roket fırlatmasına izin vermesi, hiçbir bedel ödememesi ve yalnızca askeri gücünü artırmaya devam etmesi İsrail'deki birçok kişiyi rahatsız ediyor” dedi.
Harel şöyle devam etti: “Uzun vadede Hamas, Batı Şeria'da Filistin Yönetimi yerine kendisini güçlendiriyor. İsrail'e yönelik terör saldırılarını teşvik ediyor ve faaliyetlerinin sadece uzaktan operasyonla sınırlı kalacağı kesin değil” ifade etti.
İsrail İstihbarat Birimi Aman’ın Eski Başkanı Yossi Kuperwasser'in "İsrail'in politikasını değiştirmesi ve Hamas'ı Gazze’deki ağır silahlarını silahsızlandırmaya zorlaması gerekiyor" şeklindeki açıklamalarına atıfta bulunan Harel, Suriye'de Hizbullah'a yönelik silah kaçakçılığına karşı gerçekleştirilenlere benzer hava saldırılarının kara kuvvetlerine ihtiyaç duyulmadan yapılması çağrısında bulundu.
Harel'e göre, son çatışma turunun ardından Maliye Bakanı Bezalel Smotrich benzer fikirlerden bahsetti ancak Netanyahu aksini düşünüyor. Harel, bunun yakında hükümetinin aşırılık yanlısı kanadından pek çok kez duyulacak bir argüman olduğunu belirtti.
Öte yandan İsrail Maariv Gazetesinin askeri muhabiri Tal Lev-Ram, İşgal güvenlik servislerinin Netanyahu'yu, Gazze'ye karşı caydırıcılığı yeniden tesis ettiğine dair açıklamasından ötürü uyardığı ve bunun sahada gerçekçi olmadığını söylediğini belirtti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA