Birleşmiş Milletler Yemen Eski Elçisi Cemal bin Omer, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki siyasi süreci başarısız hale getirdiğini söyledi.
RT Arabic’e Yemen’deki savaşın arka planına dair konuşan Birleşmiş Milletler Yemen Eski Elçisi Cemal bin Omer, Yemenli partiler arasındaki siyasi anlaşmayı bozan Suudi askeri müdahalesine dikkat çekti.
Bin Omer, “2015 yılının başında durum karmaşıklaşınca tüm taraflar diyalog masasında toplandı. Nihai çözüme doğru önemli ilerleme kaydedildi. Yemen'deki siyasi hareketliliği iptal eden bu askeri müdahaleydi” dedi.
Eski BM Elçisi, “Krallık, Yemen'e yönelik doğrudan askeri saldırısıyla, o dönemde Yemen krizine güç paylaşımı temelinde nihai bir çözüm getirmek üzere olan siyasi sürecin çabalarını boşa çıkardı. Sekiz yıldan fazla süren amansız bir savaşla ülkeyi karanlık bir tünele itti” ifadelerini kullandı.
Bin Omer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2216 sayılı Kararı kabul etti. Karar gerçekçi değildi ve siyasi süreci karmaşıklaştırdı. Bu karar taslağını okuduğumda elçinin olumlu bir rolü olmayacağı benim için netleşti ve istifamı sundum.
Yemen'deki durumun karmaşıklığından sadece Suudi Arabistan sorumlu değil.
Yıllarca BM odalarında çalışan ve sırlarını anlatanların ifadelerine göre, Birleşmiş Milletler'in kendisi de acıları artırmada ortak. Birleşmiş Milletler'in temsilcisinin kolaylaştırmasıyla tüm tarafları müzakereye davet etmesi gereken bir zamanda, BM feci bir karar vererek Husiler olarak tanımladığı tarafı teslim olmaya çağırdı. Kararında ülkeyi yıkıma götürebilecek aşırı bir gerçekçilik olmadığını fark etmeden bunu yaptılar, belki de gerçekten fark ettiler. Yemen'i şu an bulunduğu duruma itmek istediler.
BM kararının arkasında, ABD’nin siyasi gündeminin uygulanması ve iyi bilinen ekonomik hedeflere ulaşmak için Yemen'deki savaşı ateşleme arzusuna dönüşen Amerikan baskısı olduğu bir sır değil.”
Pentagon’un sızan belgelerine göre ABD’nin Yemen’deki savaşın devam etmesini baskı yaptığını kaydeden Bin Omer, ABD Yemen Özel Temsilcisi’nin Riyad ziyaretinde de bu arzunun dile getirildiğini belirtildi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA