Lübnan’da Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye, cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi en muhtemel kişinin kendisi olduğunu söyledi.

El-Cedid televizyonuna konuşan Lübnanlı Hristiyan lider Süleyman Franciye, cumhurbaşkanlığı konusunun yerel bir konu olduğunu ancak bölgesel ve uluslararası toplantılarda yer aldığını kaydederek, bölgede imzalanan tüm anlaşmaların Lübnan’a olumlu yansıyacağını ifade etti.

Franciye, Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, Özgür Yurtsever Hareketi Başkanı Cibran Basil ve Ketaib Partisi lideri Sami Cümeyyil ile diyaloğa hazır olduğunu ifade ederek, diyalog isteyen herkesle iki taraflı olarak görüşmeye hazır olduğunu söyledi.

Bugünkü mücadelesinin herkese güven vermek olduğunu söyleyen Franciye, Lübnan’ın çözüm atmosferinden faydalanması gerektiğini ve ülkenin popülizmden uzak kararlara ihtiyacı olduğunu vurguladı.

“Hayatım boyunca uzlaşı ve diyaloga inandım ve kimse tarafından yönlendirilmeyen özgür iradeye önem verdim”  diyen Franciye, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde, kimsenin gölgesinde kalmadan tüm taraflara eşit mesafede duracağını vurguladı.

Yetersiz olduğuna müttefikleri tarafından kanaat getirildiği takdirde istifa edeceğine söz veren Franciye, “Burada önemli olan kişisel hesaplar değil, Lübnan’ın huzur ve refahıdır” dedi.

Bu mücadelenin bir çoğunluk mücadelesi olmadığını, herkesi dahil etme mücadelesi olduğunu söyleyen Franciye, Hristiyanların da tüm kazanılmış haklarının korunup geliştirileceğini ifade etti.

Birçoklarının sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu, bunun da Hizbullah’ın ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın güveni olduğunu söyleyen Franciye, Hizbullah ve Esad ile birlikte başkalarının başaramadığını kendisinin başarabileceğini söyledi.

Suudi’nin kendisine yaklaşımının olumsuz olmadığını kaydeden Franciye, “Belli bir eksenden geldiğim doğrudur ve beni diğerlerinden ayıran şey tarihimi inkar etmememdir. Ancak cumhurbaşkanı olduğumda tüm Lübnanlıların cumhurbaşkanı olacağım. Arapların bir bütün olarak iyi ilişkiler ve gerçek dostluklar kurmasından yanayım” dedi.

Fransa’nın kendisine şimdiye kadarki yaklaşımlarının olumlu olduğunu kaydeden Franciye, Taif Anlaşması ile ilgili olarak “Biz Taif Anlaşması’ndan yanayız, bu anlaşma Hristiyanlar başta olmak üzere Lübnanlılar için bir garantidir” dedi. IMF ile yapılan anlaşma konusunda ise Franciye, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın Lübnan için gerekli olduğunu, bunların ülkeye yapılacak her türlü yatırımı kolaylaştırdığını ve kendisinin de serbest ekonomiden yana olduğunu belirtti.

Federal yönetim tekliflerine de değinen Franciye, federal teklifin ne Hıristiyan ne de uluslararası hiçbir dayanağı olmadığını, bundan sadece İsrail’in yararlanacağını söyleyerek “federal düşünce bölücü bir düşüncedir” ifadelerini kullandı. Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi konusunda ise Franciye, her halükarda mültecilerin geri gönderilmesinden yana olduğunu söyledi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA