Eski Ebu Gureyb tutsağı Dureyd Nail Kamil RT'ye verdiği demeçte, Amerika'nın 2003'te işgalci güçlerle birlikte Irak'ta verdiği demokrasi vaatlerinin, ayrım gözetmeyen cinayetlere, baskılara ve ABD hapishanelerinde işkenceye dönüştüğünü belirtti.

Nail Kamil röportajında, ABD'nin Irak'a demokrasi sözü verdiğini ancak bunun yerine kitlesel katliamlar ve dini çekişmelerle Irak'ı yok ettiğini söyledi.

Kamil tutuklandıktan sonra kötü şöhretli Ebu Gureyb hapishanesine yollandı, ancak daha sonra Bucca Kampına nakledildi. Açıklamalarına göre, Amerikalılar onu yerel halka yönelik baskılarını ve ayrım gözetmeyen cinayetleri kameraya kaydettiği için tutukladı.

Özgürlük ve demokrasi adına hiçbir şey görmeyip, ayrım gözetilmeksizin ölümle karşı karşıya kaldıklarını belirten Kamil, “ABD askerleri ve onlara bağlı Iraklı yetkililer, insanları rastgele ve nedenini kimse bilmeden tutuklamaya başladı” dedi. İşgalcilerin halka yaptığı işkenceleri kaydeden insanlar gördüğünü ve kanıtları kaydettiğini vurgulayan Kamil, çatıya yerleşmiş keskin nişancıların insanları hedef aldığı görüntülere sahip olduğunu söyledi.

Amerikalıların insanların evlerine baskın yapıp, onları "sokaklarda alenen" katlettiklerini ve "Bağdat'ın banliyölerindeki tüm kasabalara hava saldırıları" düzenlediklerini söyleyen Kamil, bunun işgalci güçlere karşı bir isyana yol açtığını vurguladı.

Kamil daha sonra Irak eyaletlerinden birinde bir direniş hareketine katılıp, ABD tarafından işlenen zulmü kaydetmeye devam etti. “Amerikalıların söylediğinin aksine, onlara karşı çıkan bazı muhalif gruplar değil, Irak halkıydı” dedi.

Eski tutsak, Bağdat’a döndüğünde yeniden gözaltına alınıp, terörist ilan edildi. Kamil röportajında, “Amerikalılar gelmeden önce terörün ne olduğunu bile bilmiyorduk" yorumunda bulundu.

Kamil, daha sonra, Irak'ta toplama kampı olarak kullanılan bir başka kötü şöhretli ABD üssü olan Camp Bucca'ya transfer edildi. Kamil'e göre, kamp "teröristler için bir asker toplama noktası" görevi görüyordu.

Ayrıca “Irak’ı yıkan dini çekişmeyi ABD’nin başlattığını ve Amerikalıların Bucca Kampı'nda Sünnileri Şiilerden ayırdığını sözlerine ekledi. Tüm bu tesislerde, dini "hizipler " hakkında konuşarak beyinleri yıkamaya çalışan ve "mahkumlara işkence eden insanların olduğunu söyleyen Kamil, bunun, "hapishanede dini okullar düzenlemeye yönelik ilk adım" olduğunu vurguladı.

Kamil röportajının sonunda “Amerikalılar bize özgürlük ve demokrasi getirmeye değil, yok etmeye geldi” dedi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA