İsrail basınına konuşan Filistinli bir yetkiliye göre, Pazar günkü Mısır’ın Şarm El-Şeyh şehrinde düzenlenen zirvenin ve Ürdün'ün tatil beldesi Akabe'de 26 Şubat'ta düzenlenen bir önceki zirvenin sonuçları, Filistin Yönetiminin Netanyahu hükümetiyle çalışabileceğini gösteriyor.

Yetkili, Jerusalem Post'a verdiği bilgilerde "İsrail ile Filistinliler arasındaki barış süreci, iki zirve aracılığıyla etkili bir şekilde yeniden canlandırıldı" dedi.

Söz konusu yetkiliye göre Naftali Bennet ve Yair Lapid liderliğindeki önceki Siyonist hükümet, temasları güvenlik meseleleriyle sınırlı tutarak Filistinlilerle herhangi bir siyasi müzakere yürütmeyi reddetti.

Jerusalem Post’un Filistinli kaynaklara dayandırdığı raporlara göre İsrail, askeri faaliyetleri askıya almayı ve Filistinli zanlıları "saatli bomba" sayılmadıkça tutuklamaktan kaçınmayı kabul etti.

Jerusalem Post ilgili raporunda, “İsrail, Filistin Yönetimi'nin güvenlik görevlilerine ve ‘terör eylemleri’ sırasında öldürülenlerin ailelerine yaptığı ödemelere karşılık olarak yerleşim yeri inşaatını dondurmayı ve genişletmeyi ve İsrail hükümeti tarafından ele geçirilen Filistin vergi gelirlerinin bir kısmını serbest bırakmayı kabul ettiğini belirtti” dedi.

ES

Öte yandan FKÖ’nün Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi'nden üst düzey bir yetkili olan Tayser Halid, Filistin Yönetimini Mısır'daki zirveye katılmayı kabul ettiği için eleştirdi. Halid, Zirve sonrası yayınlanan bildiride tüm yerleşim faaliyetlerinin durdurulması yerine sadece 4-6 ay ara verilmesinden bahsedildiğini anımsattı.

Üst düzey bir Hamas yetkilisi olan Mahmud Mardavi de Filistinlilerin zirvenin sonuçlarını kabul etmediğini söyledi. Merdavi, "Filistin halkının iradesi açıktır: İşgale direnmek ve işgali Filistin topraklarından sürmek. Akabe ve Şarm El-Şeyh'teki toplantılar, Filistinlilerin işgalle mücadelesini engellemeyi amaçlıyor; Filistin direnişini de ortadan kaldırmayı amaçlıyorlar” dedi.

Filistin İslami Cihat yetkilisi Muhammed el-Hindi ise zirvelerin amacının, Filistin direnişini sona erdirmek olduğunu söyledi. Hindi, İsrail'e yönelik saldırıların "düşmanın işlediği suçlara ve Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya baskın yapma tehditlerine yanıt olarak Ramazan olsun olmasın devam edeceğini" sözlerine ekledi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA