İşgal rejimi İsrail’de göreve yeni başlayan Netanyahu hükümeti karşıtı kitlesel gösteriler, Siyonist rejimdeki siyasi durumun kırılganlığını gösterirken, Netanyahu’nun verdiği sözlerle yeterli halk desteğini toplamayı başaramadığı belirtildi.

Tel Aviv ve diğer kentlerde düzenlenen gösterilerde, Netanyahu hükümetinin demokrasi için tehdit olduğu kaydedilerek, “Defol”, “Irkçılık ve faşizme karşı birlikte” ve “Demokrasi Tehlikede” yazılı pankartlar taşındı.

Tel Aviv’deki protestolarda Filistin bayraklarının da taşındığı görüldü.

Protestolar, Netanyahu hükümetinin Filistin topraklarında yerleşim birimlerinin inşasının devamına ilişkin kararlarının ardından geldi.

Ayrıca işgal hükümeti, Parlamentonun Yüksek Mahkeme kararlarını askıya almasına izin veren bir istisnayı içerecek şeklinde yargı sisteminde reform yapılması kararı almıştı.

Bazı göstericiler, İsrail hükümetinin yargıyla ilgili aldığı kararlar başta olmak üzere bu politikalarının, İsrail yargısını zayıflatmayı ve on yıllardır süren sistemi değiştirmeyi amaçladığına inanıyor.

Bazı siyasetçiler, yargı sisteminde yapılacak bu değişikliğin işgal rejimini bir “diktatörlüğe” dönüştüreceğini ve kuvvetler ayrılığına son vereceğini iddia ediyor.

İsrail medyasında yer alan haberlere göre artık yasama erki olan Knesset ile yürütme erki olan hükümet arasında bir ayrım olmayacak. Knesset üzerinde tam bir hükümet kontrolünün olacağı kaydedilirken, henüz bir anayasası olmayan İsrail’de yargı sisteminin zayıflatılmasının kuvvetler ayrılığını tamamen ortadan kaldıracağı belirtiliyor.

Netanyahu ise göstericileri radikal soldan olmakla suçlayarak Tel Aviv gösterilerinden duyduğu şokunu dile getirdi.

Yolsuzlukla suçlanan Netanyahu, 1 Kasım'da yapılan milletvekili seçimlerini kazandıktan sonra 29 Aralık'ta aşırı sağcı ve radikal dinci Yahudi partilerden oluşan bir hükümet kurmuştu.

Kudüs Haber Ajansı - KHA