Amerikan dergisi Foreign Policy dergisi, Suudi yazar Muhammed el-Yahya’nın Suudi-Çin ilişkileri hakkında yaptığı yorumları yayımlandı. dergide yer alan değerlendirmelere göre Riyad ile Pekin arasındaki ilişkiler esas olarak ekonomi ve petrol etrafında dönüyor. Ayrıca Krallığın, Washington ve ABD askeri teknolojisi ile güvenlik ve savunma işbirliğinden vazgeçemeyeceğinin altı çiziliyor.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in yakın zamanda Suudi Arabistan'a yaptığı ziyarete ışık tutan Muhammed el-Yahya, Xi Jinping’in Suudi Arabistan Kralı Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı zirvelerin yanı sıra Körfez İşbirliği Konseyi liderleri ve Arap hükümetleri grubuyla yaptığı üç zirvenin önemine değindi.
Suudi akademisyen, zirve maratonunun sonucunun enerji, ticaret, yatırım, teknoloji ve diğer çeşitli alanlarda kamuya açık olan ve olmayan bir dizi anlaşmalara işaret ettiğini ve zirvelerin, giderek daha yakın ekonomik ve güvenlik ilişkisini tasdik ettiğini vurguladı.
Bu arada Beyaz Saray, Jinping'in Basra Körfezi bölgesindeki Çin nüfuzunu genişletme girişiminin "uluslararası düzeni korumaya elverişli olmadığını" söyledi. Yorumcular, Jinping’in ziyaretini Riyad'ın Washington ile geleneksel ilişkisini bırakıp Pekin'e yöneldiğinin bir işareti olarak nitelendirdiler.
El-Yahya makalesinde, Suudi gençler arasında ABD'nin yerine Çin'in geçmesi konusunda karışık duygular olduğunu, bazılarının ABD tarafından ihanete uğradığını hissettiğini ve bazılarının da Amerikan kültürüne derin bir hayranlık beslediğini belirtti.
ABD-Suudi ilişkilerinin son yıllarda İran nükleer anlaşması da dahil olmak üzere ABD politikaları nedeniyle gerginleştiğini belirten yazar, buna rağmen krallık için Çin'in, ABD'nin yerini alacağına dair umutları "safça” olarak nitelendirdi.
El-Yahya, "bölgenin ABD teknolojisi, inovasyonu, savunma işbirliği ve güvenlik ilişkileri olmadan görmenin hayal bile edilemeyeceğini" açıkladı.
Çin hükümet sistemini “Tanrı'yı düşman olarak gören merkezi tek parti devletinin dikte ettiği bir bölge hayal edin” ifadeleri ile eleştiren Suudi akademisyen “ABD'nin uzun süredir kurduğu ve sürdürdüğü dünya düzenini, Çin dahil hiçbir küresel aktör bozamaz ve ancak ABD'nin kendisi bozabilir” dedi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA