Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in İran halkının büyük bir kısmı hakkında yaptığı açıklamalar, Tahran-Bakü ilişkileri üzerinde ciddi diplomatik yankılara yol açması muhtemel siyasi bir kargaşaya neden oldu.
Azerbaycan yetkilileri ve medyası, konunun hassasiyeti nedeniyle uzun zamandır İran'ın Azerbaycan vatandaşlarına atıfta bulunurken ima ve dokundurmalara başvurmaya çalışıyorlar. Bu konuda her zaman alt tonda müdahaleler olmuştur. Fakat Bakü etnik temelli rövanşizmini dizginliyor ve sık sık başvurulan yurt dışında yaşayan Azeriler meselesini rafa kaldırıyordu.
Öte yandan, İran her zaman durumu kontrol altına almaya ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin etnik azınlıklarla oynamak gibi bir seçeneğinin olmadığını anlamasını sağlamaya çalışmıştır.
Bu hassas denge, Cumhurbaşkanı Aliyev'in etnik dayanışma bahanesiyle İran nüfusunun büyük bir bölümünü ötekileştirdiği Cuma günü sona erdi. İran bu müdahaleye hızla karşılık verdi.
9. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde konuşan Azerbaycan cumhurbaşkanı, İran'ın iç işlerine korkunç bir şekilde müdahale etti ve milyonlarca İran nüfusunu "yurttaş" olarak nitelendirdi.
İran, Batı Asya bölgesindeki en çeşitlilik barındıran ülkelerden biridir. Azeriler de dahil olmak üzere birçok etnik ve dini azınlığı içerir. Ancak bu azınlıkların hepsi İran'ın kimliğini oluşturuyor ve 1980'lerin İran-Irak savaşı (yerel olarak Kutsal Savunma olarak bilinir) de dahil olmak üzere çeşitli kriz zamanlarında İran'ı savundu. Bu savaşta Irak'ın eski diktatörü Saddam Hüseyin de İran'ın Arap azınlığı konusunda benzer iddialarda bulundu. Ancak savaş patlak verdiğinde, İranlı Araplar Saddam'ı desteklemeyi reddetti ve vatanlarını savundu.
Semerkand Zirvesi’nde Aliyev, "Türk dünyası sadece bağımsız Türk devletlerinden ibaret değildir, coğrafi sınırları daha geniştir. Örgüt çerçevesinde, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin ötesinde yaşayan soydaşlarımızın asimilasyonunun önlenmesi ve haklarının, güvenliğinin ve milli kimliklerinin korunması gibi konuları ciddi olarak düşünmenin zamanının geldiğine inanıyorum. Türk dünyasının genç nesli, ikamet ettikleri ülkelerde anadillerinde eğitim görme fırsatına sahip olmalıdır. Maalesef Azerbaycan dışında yaşayan 40 milyon Azerbaycanlının çoğunluğu bu fırsatlardan yoksundur. Türk devletleri dışında yaşayan soydaşlarımızın anadillerinde eğitim her zaman teşkilatın gündeminde olmalıdır. Bu yönde gerekli adımlar atılmalıdır" dedi.
"Azerbaycan devleti, yurtdışında yaşayan Azerbaycanlıların haklarının, özgürlüklerinin ve güvenliğinin korunmasına özel önem vermektedir. Acı kaderler nedeniyle Azerbaycan devletinden ayrılan soydaşlarımızın dilimizi, geleneklerimizi ve kültürümüzü korumaları, Azerbaycancılık fikirlerine sadık kalmaları, tarihi vatanlarıyla bağlarını asla koparmamaları için çabalarımızı sürdüreceğiz” diye de ekledi.
Azerbaycan Cumhuriyeti'nin en üst düzey yetkilisi tarafından ilk defa böyle bir açıklama yapılıyor. Ve görünen o ki, Azerbaycan yönetimi İran'la ilişkileri daha da zayıflatmak için stratejik bir karar aldı. Ancak Simurg arenası, ünlü bir Farsça şiirin belirttiği gibi, Aliyev'in gösteri alanı değildir.
Fars siyasetinde bugüne kadar Hafız’ın bir kasidesinde bulunan Simurg beytinden başka hiçbir söz sıkça kullanılmamıştır: "Kudretli Simurg'un arenası senin teşhir yerin değil. İtibarını lekeliyorsun ve bizim için sorun yaratıyorsun" diyor Hafız, kapasitelerinin farkında olmayıp güçlerinin ötesinde görevler üstlenenler için.
Pazar günü, bazı İranlı milletvekilleri, Aliyev'in Simurg arenasına girmenin onun elinde olmadığını anlamasını sağlamaya çalıştı.
Milletvekili Seyyid Elburz Huseyni, Azerbaycan cumhurbaşkanına, Gülistan Antlaşması'nda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kendisinin İran'dan çıkarıldığını hatırlattı. Konuyla ilgili, milletvekili, Aliyev'e tarih okumasını tavsiye etti.
Etnik olarak Azeri olan meclis başkan yardımcısı Ali Nikzad, "torununun dedesini inkar edemeyeceğini" ve Azerbaycan cumhurbaşkanının sözlerinin asılsız olduğunu söyledi.
Milletvekili Muhammed Rıza Mirtacuddini, İran, Ermenistan ve Türkiye sınırındaki özerk Azerbaycan bölgesi olan Nahçıvan'ın ilhakı çağrısında bulunacak kadar ileri gitti.
Milletvekili Mahmud Ahmedi Bigaş, Azerbaycan'ın "işgüzar açıklamalarını" ve "aralıksız küstahlığını" reddederek Aliyev'e şiddetle karşı çıktı.
Güçlü tepkiler, Tahran ile Bakü arasındaki diplomatik çekişmenin ortasında geldi. İran Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'daki Tahran büyükelçisini çağırdı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı da aynı şeyi yaptı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA